Ülkemizin önde gelen kalemişi sanatkârlarından Nakkaş Adem Turan ile sanatı ve çalışmaları üzerine İstanbul’daki proje, tasarım uygulama merkezinde hasbihal ettik.
İbrahim Ethem Gören: Adem Bey sizi tanıyabilir miyiz?
Nakkaş Adem Turan: Aslen Kastamonulu olup İstanbul, Fatih doğumluyum. 1992 yılında ağabeylerim M. Beşir ve Enes Turan’ın yanında Konya Selçuk Üniversitesi Kampüs Camii’nde çırak olarak işe başladım. O dönemde, aynı zamanda okuduğum İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden 1995’te mezun oldum. Başlamak yetmiyor, eğitim ve öğrenme bir ömür boyu sürüyor. Celî sülüs üzerine değerli hattatlarla meşk, Kültür ve Turizm Bakanlığı Topkapı Sarayı Nakkaşhanesi'nde minyatür ve tezhip eğitimi, farklı nakkaşlarla çalışmalar, restorasyon eğitimleri ile bu sürece devam ettim. Akabinde Tezyinat Sanat Hizmetleri’ni kurarak kendine özgü proje ve tasarımlarımızı yurtiçi ve yurtdışında, yetişmiş ekibimiz ile başarı ile uygulamaktayız.
Yine üstadlardan öğrenme azmimiz hamdolsun devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olarak kalemişi dalında ülkemizi temsil etmekteyiz.
Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Geleneksel sanatlarla ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?
Çocukluktan beri gelen bir ilgi hep vardı. İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne devam ederken, yaz mevsimlerinde, kalemişi çalışmaları yapmakta olan ağabeylerimin yanında çalışmanın verdiği keyif bu alana yönlenmemde büyük etkendir. Geleneksel miraslarımızı geleceğe taşıma, geçmişten koparılmaya çalışılmış bizler için ayrı bir tutku oldu. Sanata olan âşinalığım ve tutkum da, beni bu yolda daim eyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Topkapı Sarayı Türk Süsleme Sanatları Kursu’nda hangi sâiklerle eğitim aldınız?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türk Süsleme Sanatları kurslarında minyatür ve tezhip eğitimi alarak, ağabeylerimden edindiğim deneyimlerimi eğitimle taçlandırmak istedim. Orada her biri çok özel kabiliyetleri olan hocalarımızın eğitimlerini aldıktan sonra Topkapı Sarayı Nakkaşhanesi’nde çalışmalar yaptım. Sadece bir eğitim değil, bir disiplini bize kazandırdılar. Burada aldığım ilim ve sanat nosyonu halen yolumu aydınlatmaya devam ediyor.
Mezkûr kursta genel anlamda tezhip sanatı üzerine çalışmalar yapılıyor. Kalemişine yönelmenizin özel bir nedeni var mı?
Kalemişine yönelmemin özel bir nedeni bu sanatın Osmanlı ve İslam sanatlarının en özgün ve etkileyici dallarından biri olmasıdır. Bu sanat dalı, mimari yapıların iç ve dış mekânlarının süslenmesinde kullanılarak, buralara estetik bir değer ve ruhânî bir atmosfer kazandırır.
Kalemişi sanatıyla ilk tanıştığımda bu sanatın detaylarında ve motiflerinde büyük bir incelik ve zarafet olduğunu fark ettim. Kalemişi, hem teknik beceri hem de sanatsal yetenek gerektiren bir alan. Diğer taraftan da her bir desenin ve motifin büyük bir özenle tasarlanması ve uygulanması sabrı geliştiriyor.
NAKKAŞ ADEM TURAN: KALEMİŞİ SANATI TARİHÎ VE KÜLTÜREL MİRASIMIZIN ÖNEMLİ BİR PARÇASIDIR.
Ayrıca kalemişi sanatı, tarihî ve kültürel mirasımızın önemli bir parçası. Kalemişi sanatı geçmişte büyük ustalar tarafından camiler, saraylar ve diğer mimari yapılar üzerinde uygulanmış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu mirası devam ettirmek ve yeni nesillere aktarmak benim için büyük bir onur ve sorumluluk.
Kalemişi motiflerine de müşfikâne nazar edelim.
Hay hay. Kalemişi sanatında kullanılan motiflerin ve desenlerin her birinin kendine özgü bir hikâyesi ve anlamı vardır. Bu hikâyeleri ve anlamları keşfetmek ve bu sanatı yaşatmak, benim için büyük bir sorumluluk.
Kalemişi sanatı size ne/neler kattı?
kalemişi sanatı zaman içerisinde beni bir taraftan üretirken özgür bırakan ve diğer bir taraftan da kendi sanatsal vizyonumu ifade etmemi sağlayan bir alan oldu. Büyük ölçekli projelerde çalışmak, detaylara inmek ve estetik bir bütünlük oluşturmak, sanatsal yeteneklerimi geliştirmeme ve daha ileriye taşımama yardımcı oldu ve oluyor elhamdülillah.
Dünden bugüne sanat hayatınızı özetlemenizi istirham ediyorum.
Sanat hayatım birçok farklı tarihî ve kültürel mirası yansıtan, başta camilerimiz olmak üzere tarihî ve kültürel miraslarımızın tezyinatını tasarlamak ve gerçekleştirmekle dolu. Her bir cami mimari ve süsleme sanatının derin bir anlayışını gerektiriyor ve ben de bu sanatı icra ederken geleneksel motifleri kendime özgü yaklaşımla birleştirmeye özen gösteriyorum.
Taksim Camii’nden Ayasofya Hünkâr Mahfili restorasyonuna; Hasköy Fetih Camii'nden Maslak 1453 Miktat Ağaoğlu Camii'ne; Rönesans Ayşe Ilıcak Camii’nden Anadoluhisarı Şeref Yıldız Camii’ne; Çanakkale Şehitler Abidesi Camii’nden Çankaya Köşkü Çalışma Ofisi Mescidine kadar birçok projede yer aldım. Her bir mekân/uygulama benim sanat anlayışımı ve yeteneğimi farklı bir şekilde ortaya koymama imkân sağladı. Geleneksel Osmanlı desenleriyle çağdaş tasarım ilkelerini bir araya getirerek, her camide benzersiz bir atmosfer oluşturmayı hedefledim.
Yurtdışı projelerinizi de konuşalım dilerseniz…
Tabii ki… Yurtdışındaki projelerde de benzer bir yaklaşımı sürdürdüm. Arnavutluk'tan Somali'ye; Kazakistan’dan Tanzanya’ya kadar uzanan geniş coğrafyada farklı kültürlerin ve geleneklerin izlerini taşıyan camilerin tezyinatını gerçekleştirdim. Bu süreçte, her bir projede yerel motifleri ve değerleri dikkate alarak, o toplumun ruhunu yansıtan bir estetik oluşturmaya çalıştım. Sanat hayatımın özeti, farklı zaman dilimlerini ve coğrafyaları kucaklayan bu çeşitli cami ve kültürel miras projeleriyle dolu. Her biri, benim sanat anlayışımı ve ustalığımı yansıttığım kendine özgü atmosferiyle farklılaşan eserler oldu.
Sözün bu yerinde kalemişi sanatı için büyükçe bir paragraf açalım... Nezdinizde kalemişi, kalemkâr ve nakkaş hangi karşılıkları buluyor?
Kalemişi sanatı, Türk ve İslam sanatlarının en zarif ve detaylı dallarından biridir. Bu sanatı icra eden biri olarak, kalemişinin tarihî ve kültürel mirasımızdaki yerini her zaman büyük bir titizlikle ele alıyorum. Kalemişi camilerde, medreselerde, türbelerde ve diğer sivil mimari yapılarda, ahşap, taş veya alçı yüzeyler üzerine yapılan süslemeleri içeriyor. Bu süslemelerde yerine göre bitkisel motifler, geometrik desenler ve özellikle hat sanatının eşsiz örnekleri yer alıyor.
Kalemkâr, yani bu sanatın ustası olarak, birçok önemli projede yer aldım. Örneğin, Taksim Camii'nden Ayasofya Hünkâr Mahfilinin restorasyonuna, Hasköy Fetih Camii'nden Maslak 1453 Miktat Ağaoğlu Camii'ne kadar yurtiçinde ve yurtdışında birçok eserin süsleme projesini çizdim.
Kalemişi sanatında her desen, her motif, tarihin derinliklerinden gelen bir hikâye anlatır. Bu hikâyeleri, modern zamanların estetik anlayışıyla harmanlayarak geleceğe taşımak, benim için büyük bir gurur kaynağı.
Kalemişi, sadece bir süsleme sanatı değil, aynı zamanda bir kültürel mirası yaşatma çabası... Bu sanatı icra ederken geleneksel desenleri korumakla kalmıyor, aynı zamanda kendi özgün yorumlarımı da katarak biiznillah sanatın gelişimine katkıda bulunuyorum.
Biz nakkaşlar, yani minyatür ve tezhip sanatçıları ise kitap süsleme ve minyatür sanatında uzmanlaşmış kimseleriz. Kalemişi ustaları gibi büyük bir dikkat ve estetik anlayışla çalışırız. Biz kalemkârlar ve nakkaşlar, sanatın farklı dallarında çalışsak da ortak bir amacımız var: Sanatımızı yaşatmak ve mirası geleceğe taşımak.
Rehberliğinizde kalemişi uygulama aşamalarına da teberrüken değinmek isteriz.
Elbette… Kalemişi sanatının uygulama aşamalarını detaylı bir şekilde anlatmak bu sanatın inceliklerini ve sürecini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Kalemişi uygulama aşamalarını 10 ana başlıkta sıralayabiliriz. Hazırlık, planlama, desen çizimi, yüzey hazırlığı, desenin yüzeye aktarılması, boya ve malzeme seçimi, boya uygulama, gerekiyorsa, altın ve gümüş varak uygulamaları, koruma uygulamaları ve son dokunuş çalışmaları ve denetleme ve onay.
Kalemişi sanatı büyük bir sabır, dikkat ve ustalık gerektiren bir süreçtir. Her aşamada gösterilen özen ve titizlik sonucun estetik ve sanatsal değerini belirler. Bu süreci doğru ve etkili bir şekilde yönetmek kalemişi sanatının geleneksel güzelliklerini koruyarak gelecek nesillere aktarmak açısından hayati öneme sahiptir.
Şimdiki zamanda neler yapıyorsunuz?
Çalışmakta olduğumuz ve önümüzdeki günlerde başlayacağımız projelerimiz var. Fırsat buldukça da yeni tasarımlar oluşturmaya gayret ediyoruz.
Ekibinizi de tanımak isteriz…
Tezyinat hizmeti veren ekibimiz projeye göre büyüyebiliyor veya birlikte çalışabiliyoruz. Bununla birlikte sadece çıtakâriye odaklanmış bir ekibimiz ile de ayrıca hizmet veriyoruz.
Başkalemkâr olarak bendenizin yanında, desen tasarımcılarımız, boyama uzmanlarımız, varak ustalarımız, yüzey hazırlık ve koruma uzmanlarımız, genç kalemkâr ve çıraklarımız ile birlikte birden çok projeye ve dünyanın her yerinde hizmet verebilir durumdayız.
Genelde cami tezyinatıyla meşgul oluyorsunuz. “Cami tezyinatı” dendiğinde bu tarif ve tavsifin içerisine neler girer?
Cami tezyinatı hat sanatı, kalemişi, çini, ahşap, alçı ve taş işlemeleri, vitray, mihrap, minber ve kürsü süslemeleri, kubbeler ve kemerler, iç mekân aydınlatması ile halılar ve seccadeler gibi unsurların bir araya gelmesiyle oluşur.
Hat sanatı, Kur’ân-ı Kerîm ayetleri ve dini ifadeleri estetik yazı stilleriyle cami duvarlarına işlerken, kalemişi bitkisel ve geometrik motiflerle kubbeler ve kemerleri süsler.
Çini panolar mihrap ve minberde sıkça kullanılırken, ahşap işlemeleri kapılar, minber ve pencere kepenklerinde görülür.
Alçı ve taş süslemeler iç ve dış cephelere, vitray pencereler ise caminin iç ve dış mekânına renkli ışık oyunları katar.
Mihrap, minber ve kürsü özenle süslenir; kubbeler kalemişi ve mozaiklerle, kemerler ise çini ve alçı süslemelerle bezenir.
İç mekân aydınlatmasında detaylı avizeler ve aplikler kullanılırken, zemine serilen geleneksel motifli halılar ve seccadeler tezyinatın tamamlayıcı unsurlarıdır.
Arz ettiğim unsurların uyumlu bir bütünlük içinde bir araya gelmesi caminin manevi atmosferini güçlendirir ve ibadet edenlere huzurlu bir ortam sunar.
Cami tezyinatı özelinde eskilerin ‘efradını cami ağyârını mani’ dedikleri tarzda bir projenin tasarım ve uygulamaları hangi keyfiyetleri hâiz olmalıdır?
Cami tezyinatı özelinde, eskilerin "efradını câmi ağyârını mâni" dedikleri tarzda bir projenin tasarım ve uygulamaları, tüm gerekli unsurları kapsayan ve gereksiz detaylardan arındırılmış olmalıdır.
Proje, caminin tarihî, kültürel ve mimari özellikleri dikkate alınarak, kapsamlı planlama ve araştırma süreciyle başlamalıdır. Tezyinat unsurları, caminin genel mimari yapısıyla uyumlu olmalı ve bir bütünlük içinde tasarlanmalıdır. Her motif, renk ve desen, caminin genel estetik anlayışıyla uyumlu ve bütünsel bir görsel şölen sunmalıdır.
Tasarım, yüksek estetik ve sanatsal değer taşımalı; hat sanatı, kalemişi, çini ve diğer süslemeler sanatın en ince detaylarıyla işlenerek estetik bir bütünlük oluşturmalıdır. Kullanılan malzemeler, uzun ömürlü ve yüksek kaliteli olmalı; doğal pigmentler, kaliteli çiniler, dayanıklı ahşap ve taşlar tercih edilmelidir. Tezyinat çalışmaları, alanında uzman ve deneyimli ustalar tarafından gerçekleştirilmelidir.
El işçiliği, sanatsal detayların ve estetik değerlerin ortaya çıkmasında kritik rol oynar. Tasarım, caminin dini ve mânevî atmosferine uygun olmalı; kullanılan motifler, yazılar ve desenler, dini semboller ve temalarla uyumlu ve ibadet edenlere huzur ve ilham verici olmalıdır. Tezyinat unsurları, estetik değerlerin yanı sıra fonksiyonel olmalı; iç mekân aydınlatması hem estetik hem de yeterli ışık sağlamalı, halılar ve seccadeler hem güzel hem de rahat olmalıdır. Projenin tasarım ve uygulama aşamaları, belirlenen zaman ve bütçe içinde tamamlanmalıdır.
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken sair hususları da beyan ediniz lütfen…
Elbette İbrahim Ethem Bey. Etkin proje yönetimi kaynakların verimli kullanılması ve zamanında teslimat, projenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Tezyinat çalışmaları, çevresel sürdürülebilirlik prensiplerine uygun olmalı; doğal ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılmalı, çevreye zarar vermeyen teknikler tercih edilmelidir. Son olarak, tasarım ve uygulamalar yerel topluma ve kültürel mirasa katkıda bulunmalı; geleneksel motifler ve desenler korunarak modern yorumlarla zenginleştirilmelidir. Bu keyfiyetler cami tezyinatı projelerinin gerçekleştirilmesi için esas alınmalıdır.
Hizmetinizin sebkat ettiği projeler/camiler?
Uygulamalarını gerçekleştirdiğimiz projeler ve camiler hem ulusal hem de uluslararası düzeyde geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Her bir projede geleneksel motifler ve sanatsal detaylarla bezeli tezyinat çalışmalarımızı titizlikle uyguladık. Gerçekleştirdiğimiz bazı önemli projelere değinmek isterim…
Lütfen, söz sizde Adnan Bey.
Taksim Camii, Ashab-ı Kehf Camii, Haznedar Merkez Camii, Maslak 1453 Miktat Ağaoğlu Camii, Şirinevler Yıldız Zöhre Camii, Güngören Köyiçi Merkez Camii, Yenibosna Merkez Camii, Çekmeköy Hacı Fatma Talip Kahraman Camii, Anadoluhisarı Şeref Yıldız Camii, Rönesans Ayşe Ilıcak Camii, Ali Haydar Efendi (ks) Türbesi, Ayasofya Camii Hünkâr Mahfili Restorasyonu, Atmaca Grup Hayrettin Atmaca Camii, Ankara-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Protokol Camii, Bolu-Gerede Hz. Ali Camii. Bursa-Osmangazi Hüdavendigar Camii, Çanakkale-Şehitler Âbidesi Camii, Kastamonu-Merkez Hacı Nimet Darende Camii, Niğde-Merkez El-Kuddüs Camii.
Uluslararası projeleriniz…
Türkmenistan-Daşoğuz Camii, Azerbaycan-Azer İlme Halı Sarayı, Arnavutluk-İşkodra Trush Camii, Makedonya-Hacı Ahmet Camii, Kazakistan-Nur Sultan Nazarbayev Camii (Restorasyonu), Sırbistan-Subotica Camii, Somali-Mogadişu Havalimanı Camii, Tanzanya-Zanzibar 15 Temmuz Şehitler Camii
Bu projeler, sanat ve zanaatkârlıkta yüksek standartlarımızı yansıtarak hem estetik hem de mânevî değerlere hizmet etmektedir. Her bir camide, geleneksel motifler ve sanatsal detaylarla zenginleştirilmiş tezyinat çalışmalarımızla ibadet ortamlarını daha huzurlu ve ilham verici hale getirmenin gayreti içerisinde bulunduk.
Biiznillah tamamlamaya muvaffak kılındığınız Gerede OSB’deki (İskefe) Hz. Ali Camii’nin tezyinat projesini de detaylıca teşrih masasına yatıralım…
Gerede OSB'deki (İskefe) Hz. Ali Camii'nin tezyinat projesi, caminin manevi ve estetik değerlerini yansıtan kapsamlı bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Özellikle hüsn-i hat uygulamalarında cel$i sülüs, ta’lik ve makılî yazı örnekleri dikkat çekmektedir. Mihrap ve minber, ince detaylarla süslenmiş hat sanatı ve ahşap işçiliğiyle öne çıkarken, ana mekân tavanı kalemişi motiflerle ve hüsn-i hatla bezenmiştir. Mahfil altı tavanlarında çıtakârî uygulaması özenle yapılmıştır. Cami cephelerinde ahşap kabartma kuşak hatları, pencerelerde ise vitraylar kullanılarak mekâna derinlik ve renk katılmıştır. Zemin, özel tasarım halılarla kaplanarak hem estetik hem de fonksiyonel bir ortam sağlanmıştır. Projenin her aşaması, geleneksel tekniklerle modern yöntemleri bir araya getiren uzman kalemkârlar ve nakkaşlar tarafından titizlikle uygulanmış, caminin genel mimari yapısıyla uyumlu ve huzur verici bir tezyinat oluşturulmuştur.
Taksim Camii’nin tezyinatı da size nasip oldu. Taksim Camii’nin tezyinat proje uygulamasını bidayetinden nihayetine kadar özetlemenizi istirham ediyorum.
Taksim Camii'nin tezyinat projesi Türkiye'nin ve dünyanın gözbebeği, İstanbul'un merkezindeki son dönemin en önemli başyapıtı olarak tasarlandı. Taksim Camii meslek hayatımın çok önemli dönüm noktalarından olmuştur. Cami inşaat ve akabinde tezyinat süreçleri Sayın Cumhurbaşkanımızın ve devlet erkânının büyük isteği ve hayırsever bağışçıların fedakârlıklarıyla başladı.
Taksim Camii'nin tezyinatında İstanbul'un tarihini ve bugününü yansıtan özel bir çalışma yapıldı. Projede öne çıkan bazı detaylar şunlardır: Kubbede 7,5 metre çapında celi sülüs Fatiha Sûresi biiznillah ustalıkla bir tarzda işlendi. “Kedi yolu” olarak adlandırılan kasnak yazısı, 71,5 metre uzunluğunda ve içe dönük olarak 70 adet ahşap parçadan oluştu. Hattat Davut Bektaş’ın güzel yazılarıyla cami biiznillah şenlendi. Yazılarda Ayasofya Camii yazılarına benzerlik göze çarpar. Lafza-i Celâl, İsm-i Nebî ve Çehar Yârlar altı fil ayağının üzerine 2,5 metre çapında yuvarlak levhalara işlendi. Tüm bu işlemeler ahşap üzerine özel dolgu ve boyalar kullanılarak yirmi dört ayar altın levhalarla yapıldı. Bu çalışmalar, İstanbul’un yeni sembolü olan Taksim Camii'nin tezyinatının, şehrin ve memleketimizin kültürel mirasına önemli bir katkı sağlayacağını ve gelecek nesillere örnek olacağını inanıyorum.
Pek çok camide herhangi bir proje dâhilinde olmadan cami tezyinatlarının yapıldığına şahit oluyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bu konu bizim ve bizim gibi ömrünü ibadethane tezyinatına adamış nakkaşlar için kanayan bir yaradır. Ülkemizde genellikle cami yapılırken bir dernek kurulur ve bu derneği kuran insanlar iyi niyetli olarak Allah rızası için bu yola girerler. Fakat ne bir mimar ne de bir sanat danışmanı ile çalışırlar! Cami inşaatına başlandığında tezyinat unsurları için ödenecek bedel maalesef “fazlalık” olarak telakkî edilir. Emeklilerden müteşekkil dernek yöneticileri sağdan-soldan kopya projelerle “iyi niyetli” olarak cami yapımına girişir! Bu süreç içerisinde maalesef denetim de olmayınca ortaya hoş olmayan birçok çalışma çıkmış olur.
Mesela…
Mesela biz yıllarca uğraşıp özenle yapmış olduğumuz çalışmalarımızı veya çok değerli hattatlarımızın sadece ilgili cami için tasarlamış olduğu yazıları bir bakıyorsunuz hiç size sormadan, hak-hukuk gözetmeden uygulanmış. İşin en acı veren yönü ise o kalem güzellerini ve tezyinat çalışmalarını kopyalayanlar yanlış ve eksik uygulama yapıyor. Âyet-i kerîmeler maalesef eksik yazılıyor/nakşediliyor, desenleri bozuk, renkler uyumdan uzak, fırça çalışmaları rezalet! Sonuç olarak gelecek nesillere çok kötü cami tezyinatı örnekleri bırakılıyor. Bu konuda acilen bir şeyler yapılmalı.
Sizce tarihî camilerimizin kalemişi restorasyon projelerinde nelere dikkat edilmeli?
Tarihî camilerimizin kalemişi restorasyon projelerinde öncelikle orijinalliğin korunması ve eserlerin tarihî değerinin muhafaza edilmesi büyük önem taşıyor. Restorasyon malzemelerinin seçiminde orijinal yapıya uygunluk ve kalite titizlikle gözetilmelidir. Uzmanlık gerektiren bu işlemler, konusunda deneyimli ekipler tarafından gerçekleştirilmeli ve estetik uyum ile tarihî bağlam gözetilmelidir. Ayrıca, yapıların uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve koruma işlemleri de ihmal edilmemelidir. Bu şekilde, tarihî camilerimizin kalemişi uygulamaları gelecek kuşaklara sağlam ve anlamlı bir şekilde aktarılabilir.
Bu bağlamda cami derneklerinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilgili sorumlular cami tezyinatı söz konusu olduğunda nasıl hareket etmelidir?
Cami dernekleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kuruluşlar cami tezyinatı konusunda hareket ederken öncelikle ihtiyaç analizi yapmalı, uzman görüşlerine başvurmalı ve detaylı bir proje geliştirmelidir. Bu projelerin hayata geçirilmesinde caminin orijinalliği ve korunması büyük önem taşırken, iş birliği ve koordinasyon içinde hareket edilmelidir. Ayrıca, toplumun katılımı ve beklentileri de göz önünde bulundurularak projeler şekillendirilmelidir. Bu sayede tarihî ve kültürel değere sahip camilerin tezyinatı, uzun ömürlü ve anlamlı bir şekilde korunarak gelecek nesillere aktarılabilir.
NAKKAŞ TURAN: TEZYİNAT SADECE BİR SÜSLEME SANATI DEĞİLDİR!
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
Tezyinat sadece bir süsleme sanatı değildir, bir gönül sanatıdır. Bir deseni sadece usulen çizmekle işleyebilirsiniz ama ruhunuzla, maneviyatınızla, inancınızla, imanınızla ve amelinizle bu sanatı tamamlayabilirsiniz. Ancak bu şekilde kalıcı olabilirsiniz. Bu nedenle tezyinat sadece bir mekânı süslemek değildir. Gönülden süslemek, ruhunuzla bezemek, imanınızla renklendirmek, amelinizle tamamlamak çok önemlidir. Nakkaşlıkta da hemen her meslekte olduğu gibi eğitim, okuma, öğrenme her daim şarttır. Azim her zaman gereklidir. Kendinizi ancak bu şekilde geliştirebilirsiniz. Gençlerimizi bu güzel mesleğimizde daha çok görmeyi arzu ediyoruz.
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben de teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören/29.05.2024 Yazı No: 402