NİLÜFER KURFEYZ SELİM SAĞLAM TEZHİP YOLCULUĞU
Ülkemizin önde gelen tezhip sanatı ustalarının Nilüfer Kurfeyz ve Selim Sağlam Kasım ayının başında öz sanatlarımıza yeni bir eser kazandırdı: Nilüfer Kurfeyz-Selim Sağlam Tezhip Yolculuğu.
Tezhip eserlerine 30 yıldır ortak imza atmakta olan sanatkârlar Kurfeyz ve Sağlam, Türk tezyinat sanatı birikimlerini levha ve murakka’dan satırlara ve kitaba aktarma hususunda da oldukça başarılı…
Eskilerin, “Güzel gören güzel düşünür” sözüyle, “Allah güzeldir ve güzeli sever” meâlindeki hadis-i kudsî, insanların yaşamakta bulundukları çevrelere bakışlarını şekillendiren önemli etkenler olmuştur.
Âdemoğlunun fıtratında iyi ve güzele doğru tabiî bir yöneliş vardır. Güzel sanatlar işte böyle bir temayülle ortaya çıkmıştır. Bu sürece Türk milleti de birbirinden kıymetli sanat ve zanaat eserleriyle katkıda bulunmuştur.
Hüsn-i hatla ilgilenenler “Kur’ân-ı Kerîm Mekke’de nazil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı.” sözünü işitmiştir. İstanbul, asırlar boyunca hat sanatının başkenti olmuştur. Kur’an-ı Kerîm yazımına (Mushaf kitâbeti) paralel olarak Mushaf-ı Şerif tezyinatı da bu topraklarda yıldan yıla, asırdan asra gelişerek ortaya çok kıymetli müzehhep Kur’an-ı Kerim’ler çıkmıştır. Mushafların yanı sıra edebî ve ilmî eserlerin süslenmesine ilave olarak 19’uncu yüzyıldan itibaren levha tezhipçiliği de Türk tezyini sanatlarının gündemine girmiştir.
Türklerin yazıya ve sanatkâra verdikleri önem öz sanatlarımızın gelişip yaygınlaşmasını; bir adım öte kurumsallaşmasını temin etmiştir. Günümüzde müze ve kütüphanelerde bulunan binlerce tezhipli yazma eser ve levha ecdadımızın hünerlerini ortaya koymaktadır.
Nilüfer Kurfeyz Selim Sağlam Tezhip Yolculuğu serlevhalı kitap da Kurfeyz ve Sağlam’ın 30 yıllık sanat yolculuklarını taçlandıran önemli bir sanat kitabı olarak karşımızda duruyor.
Kitapta tezhip sanatının tanımından malzemelerine; tekniklerinden uygulama alanlarına; ekollerinden tarihî gelişim süreçlerine kadar müelliflerin sanat dağarcığında kıvamını bulan özlü bilgiler yer alıyor.
‘Müstesna bir tezhip albümü’ denmeye sezâ kitap, Nilüfer Kurfeyz ve Selim Sağlam’ın, hüsn-i hat ustalarının birbirinden yetkin keyfiyette ketebe koydukları yazıları, günümüz sanatına armağan ettikleri nadide tezhip örnekleriyle taçlandırıyor.
Gelecek, gelenek üzerine kurulur. Yazarların Ahilik ruhundan beslenen sanat anlayışlarında olduğu gibi, klasik üslûptan şaşmadan, bir ayakla geleneğe dayanarak diğer ayakla tezyîni sanatlarda yeni arayışlara çıkmak medeniyet değerlerimizi gelecek kuşaklara taşıyacaktır.
Söz konusu kitap bu toprakların sanat birikiminin dünden bugüne ve bugünden yarına aktarılması hususunda sanatkârların ve yayıncılarının üzerlerine düşen sorumluluğun yerine getirilmesi yönünde ortaya konulmuş somut bir çabanın tezahürü olsa gerektir.
Nilüfer Kurfeyz’i ve Selim Sağlam’ı tebrik ederken yazımıza sanatkârların Kitap Süslemesi”ne dair mülahazalarıyla nihayet verelim: “El yazması kitaplara baktığımızda ilk dikkatimizi çeken, baş ve son sahifelerdeki tezhip yoğunluğudur.
Tezhip sanatçıları, tüm hünerlerini sergileyecekleri bir alan olarak gördükleri bu kitaplarda büyük bir şevkle çalışarak seyredenin gözünde de aynı zevki uyandırmayı başarmışlardır.
Kanaatimiz odur ki, bu sanatçılar çok büyük bir özveriyle çalışan, tezhibin önce gönülle, sonra elle yapılan ve ancak büyük bir sabır ve disiplinle altından kalkılabilecek bir sanat olduğunu idrak etmiş kişilerdi.
Padişahlara, vezirlere ve devlet büyüklerine sunulan kitapları tezhiplemek gelenektendi. Tezhibin ilk uygulandığı alan olarak dini kitapları referans gösterebiliriz. Elbette bunun en başında Kur’ân-ı Kerîm’ler geliyordu.
Hz. Ali’nin, Kur’ân-ı Kerîm’i ilk tezhip ettiren kişi olduğunu biliyoruz. Allah’ın kelâmını, peygamberin (s.s.) hadislerini edebî bir sanata dönüştüren bu hatların, Kur’ân’ı Kerîm’in şanına uygun bir şekilde süslenmesi ona bağlılığın, hürmetin ve aynı zamanda imanın da güçlü bir ifadesiydi.”
İbrahim Ethem Gören 27.11.2020