AMASYA, İMARET BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ’YLE ŞENLENDİ!

Dünden bugüne on yedi medeniyete ev sahipliği yapan Amasya mütemadiyen ilim ve irfan kenti olma hüviyetini muhafaza etti. Kadim şehrin ismi böylelikle sürekli ilimle, irfanla, sanatla, zanaatla, yetiştirdiği bilge âlimlerle, ulvî şahsiyetlerle ve Osmanlı Cihan Devleti’nin yönetiminde söz sahibi kudretli şehzadelerle birlikte anıldı.

Selçuklu ve Osmanlı devletleri Amasya’ya hizmet etti. Böylelikle Amasya, Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi tarihinde önemli bir yer edindi. Şehzadeler Amasya’da bir nevi staj yaparken saray da şehre yerleşti. Osmanlı saray kültürü mikro ölçekte Amasya’ya taşındı.  17’inci yüzyıldan misal vermek gerekirse Amasya’da 36 Medrese ile birlikte 7 Dârül-Kurrâ’da, 5 Dârül-Hadis’te ve 2 Dârül-Mesnevi’de ilim-irfan faaliyetleri yürütülmekteydi.

Amasya’nın mümbit coğrafyasında yetişen binlerce şahsiyet, edebiyattan sanata ve astronomiye kadar pek çok alanda öncü olarak isimlerini tarihe yazdırdı. Evvelemirde adları hatırımıza gelen Amasyalı meşhurlardan Mihri Hatun’u, Sabuncuoğlu Şerafettin’i, Şeyh Hamdullah’ı zikredebiliriz.

Amasya Üniversitesi de arz ettiğimiz ilim ve irfanın tabii vârisi oldu. Sanatkâr Rektörü Prof. Dr. Ahmet Turabi ile kısa sürede hamle çapında kültür ve sanat faaliyetlerine imza atmaya başlayan üniversite, kültür sanat mahfillerinin de ilgisini üzerine çekmeyi başardı.

AMASYA ÜNİVERSİTESİ İMARET BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ

Amasya, Amasya Üniversitesi’nin himayesinde bölgenin en mühim kültür ve sanat merkezlerinden birine sahip oldu. Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi 14 Haziran 2024 Cuma günü hizmete girdi. Böylelikle Türkiye’de bir üniversite nezdinde öznesinde ilk defa Efendimiz Aleyhisselâm olan kültür sanat merkezi hizmete açıldı.

Merkez’de Sevgili Peygamberimizin (sav) sakal-ı şerifi, dünyanın en büyük hilye-i şerifesi ve Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav) için yazılan yetmiş adet kalem güzeli yer alıyor. Bu merkezi özel kılan hususiyetlerden biri tüm eserlerin gönüllü yazılarak üniversite tüzel kişiliğine bağışlanmasıdır.

Kuveyt Türk Özel Bankacılık Kültür Sanat Portalı nezdinde Merkez’e hizmetleri sebkat eden, tüm yazıları fîsebilillah kaleme alan Hattat Mahmut Şahin’i, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi’yi, Amasya Üniversitesi Genel Sekreteri Osman Akbaş’ı ve Katılım Bankamızın Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir’i tebrik ediyoruz.

Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada şu hususlara değindi: “Peygamber Efendimizin muhabbeti, sevgisi bizim Anadolu’muzda başta Amasya olmak üzere sadece devletlerin kurulduğu, beyliklerin teşekkül ettirildiği Amasya’mızda en önemli maya unsuru olmuştur.

Amasya Valiliği ve Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile birlikte Amasya Üniversitesi nezdinde büyük bir mutluluk kaynağı olarak burada İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’ni sizlerin gönülleriyle beraber yoğurmak ve bunu daha da güzel yerlere kanalize etmek üzere açıyoruz.

REKTÖR TURABİ:  MERKEZ’DE ÜSTAD MAHMUT ŞAHİN’İN GÖNLÜNDEN YAZIYA NAKŞEDİLEN HATLARLA MUHATAP OLACAKSINIZ.

Merkezimizde, dünyanın en büyük hilye-i şerîfesi ve Üstad Mahmut Şahin'in gönlünden yazıya nakşeden Peygamber Efendimizle ilgili âyet-i kerimelerle, hadis-i kudsîlerle ve Peygamber Efendimizi anlatan hatlarla muhatap olacaksınız.

Merkezimizde ayrıca lisansüstü derslerle, çeşitli kurslar ve sohbetler de düzenleyeceğiz. Amasya Üniversitesi olarak coşan gönüllere bütün bunları hediye etmekten büyük bir kıvanç duyuyoruz.”

HATTAT MAHMUT ŞAHİN: BİLİM VE SANAT TAKDİR EDİLMEDİĞİ YERDEN GÖÇ EDER!

Ülkemizin önde gelen sanatkârlarından Hattat Mahmut Şahin, Amasya’da geçtiğimiz hafta açılışı yapılan Merkez’le ilgili olarak Sanat Danışmanımız İbrahim Ethem Gören’in sorularını cevapladı.

İbrahim Ethem Gören: Mahmut Hocam istirham etsem Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nin hazırlık süreçlerini özetler misiniz?

Hattat Mahmut Şahin: Öncelikle gösterdiğiniz nazik ilgi için size ve şahsınızda Kuveyt Türk camiasına teşekkür ediyorum. Merkezimiz nezdinde -daha önce fakirin yazdığı- dünyanın en büyük Hilye-i Şerifi Eylül 2023 ayında Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi’nin girişimleriyle Amasya İl Müftülüğü’ne tahsis edilen Sultan II. Bâyezid İmareti’nde sergilenmeye başlamıştı.

Eser yerine konulduktan sonra Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi hocamız ve üniversitenin genel sekreteri Osman Akbaş bey ile yaptığımız istişareler neticesinde eserin etrafına birkaç levha ilave yapma fikri ortaya çıktı. Bu levhalar da Peygamber Efendimiz ile ilgili olsun istedik. Hatta mekânın giriş kapısının üzerine Topkapı Sarayı Müzesi Kutsal Emanetler Dairesi’nin girişinde olduğu gibi “Esselâmu Aleyke Yâ Rasulullâh” levhasını koyalım istedik.

Âlâ keyfiyet… Sonra…

Konuyla ilgili olarak yoğun bir çalışma programı yaptım ve hat sanatında daha önceki dönemlerde yazılmış Peygamber Efendimiz ile ilgili yazıları inceledim. Bu süreçte kendi istiflerimi yapmaya muvaffak kılındım. Akabinde de yetmiş adet eser kaleme aldım.

Merkezde özellikle ta'lik, şîkeste ta'lik ve rik’a yazı nevilerini tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?

“Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.” Malumunuz olduğu üzere fakir hem sülüs-nesih hem de ta'lik yazı nevilerinden mücazdır. Bunun için ne kadar şükretsem azdır. Celî ta’lik yazı neviyle kaleme aldığım 6,5 metre boyunda ve 3.5 metre enindeki dünyanın en büyük hilye-i şerîfesi yine malumunuz olduğu üzere Bursa Muradiye Kur’an ve El Yazmaları Müzesi’nde sergileniyordu. Hilyenin oradan alınma sebebini de biliyorsunuz.

Eyvallah

Devasa hilyemiz Bursa’da olduğu dönemde sergileme ortamında ıslak bezle silinerek zarar görmüştü. Restorasyon süreci epey gecikti. Sizin konuyu gündeme taşımanızın akabinde her ne kadar restorasyonu tamamlandıysa da eser bir türlü yerine asılmadı.

HATTAT MAHMUT ŞAHİN: MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR!

Sanatkâr hassasiyeti ile ilgilileri onlarca kere uyarmamıza rağmen ne hikmetse dünyanın en büyük hilyesi harici sebeplerle sergileme dışı bırakıldı! Bunun üzerine eserimizi Bursa’dan alıp Amasya’da sergileme yolunu tuttuk. Bu aşamada gönlümüzü hûn eden bazı hadiseler de yaşadık.

Meyve veren ağaç taşlanır. Yıllarca kendi imkânlarım ile Anadolu’da dersler verdim. Bunu sırf hocalarımın sözü yere düşmesin diye ve Allah rızası için yaptım. Sonrasında gördüğüm lüzum üzerine bu projemizde ta’lik, şîkeste ta’lik ve rik’a yazı nevilerini kullanma kararı aldım.

Biinâyetullah kendisinden ta’lik yazının inceliklerini öğrendiğim Prof. Dr. Hattat Ali Alparslan cemâl sahibi bir İstanbul beyefendisiydi. Ne kimseyi incitti ne de kimseden incindi. Alvarlı Efe merhumun “İnci der inci tenden/İncinme incitenden/Kemâlde noksan imiş/İncinen incitenden” şeklindeki hikmetli sözlerini ne zaman kaleme alacak olursam yâdıma Necmeddin Efendi’nin hayrülhalefi Ali Alparslan hocam düşer. Ben de böylesi mülahazalarla Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nin yazılarını tâ’lik ve şikeste ta’lik hatlarıyla kaleme almayı vâkıa mutabık gördüm.

Şeyh Hamdullah'ın memleketinde Amasya Üniversitesi nezdinde Efendimiz Aleyhisselâm'la ilgili özel bir merkezin yazılarınızla tezyin edilmesi hâlet-i ruhiyenize nasıl yansıyor?

Peygamber Efendimiz ile ilgili yazıları kaleme almaya başlayınca anladım ki bir hattat ömrünü vakfetse yine de Efendimiz ile ilgili âyetleri, hadis-i kudsîleri, naatları, beyitleri, mevlidleri ve sair eş’ârı yazmakla bitiremez! Bir cüzünü yazabilmek bile çok alâ keyfiyettir. Bir de bu hizmetin Şeyh Hamdullah Efendi'nin memleketi ve talebesi Sultan Bayezid'in yaptırdığı külliyede gerçekleşmiş olması kelimelerle anlatılabilir bir duygu değil.

Amasya, Merkez'in açılışıyla asırlardan sonra ilk defa hüsn-i hat icazet merasimine de tanıklık etti. Bu keyfiyet Amasya ve Türk hat sanatı için hangi anlamları hâvî?

Bahsettiğiniz gibi Merkez’in açılışı aynı zamanda bir icâzet merasimine sahne oldu. Amasya’nın asırlar sonra böyle bir icazet törenine sahne olması ve bunun Peygamber Efendimiz ile ilgili merkezin/müzenin açılışına tevafuk etmesi çok güzel oldu. Böylelikle talebelerimden Aytuğ Talha Yıldız 14 Haziran 2024 Cuma günü Sultan Beyazıd Camii külliyesinde yapılan bir törenle ”bayram hediyem” dediği hattatlık icazetnamesini aldı.

Sizi ve talebenizi tebrik ediyorum. Merkez’i şenlendirmekte olan yazıların etrafındaki ebrulara da müşfikâne nazar edelim.

Yazılarımızın bir kısmını ebru ile bezedik. Böylelikle iki ebru sanatçısının eserleri müzedeki yerini aldı. Ebrucularımızdan biri Bursa'dan talebem ve dostum Ömer Önder Cankurtaran’ın öğrencisi ebrucu Ergün Cefakar’dır. Diğeri ise Alparslan Babaoğlu hocamızın talebesi Vesile Kırcı’dır.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

İstanbul, Kocaeli, Bursa, Eskişehir ve Kütahya başta olmak üzere Türkiye genelinde sayıları yüzlerle ifade edilen yazı talebelerimizle birlikte Râkım Mesleği’ne müteveccih borcumuzu eda etmenin gayreti içerisinde bulunuyoruz.

Malumdur ki ilmin, sanatın ve zanaatın zekâtı yüzde yüzdür. Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi de bu toprakların irfanına yönelik mükellefiyet şuuruyla borç ödeme çalışmasından ibarettir.

 

İbrahim Ethem Gören/20.06.2024 Yazı No: 405

 

 

 

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.