RESSAM İSMET XBİLEN İLE SANAT, ESTETİK VE RENKLER ÜZERİNE…

RESSAM İSMET XBİLEN İLE SANAT, ESTETİK VE RENKLER ÜZERİNE 

Ressam İsmet Xbilen sanat dünyamızın önemli simalarından biri.  50 yıllık sanat yaşamında hayatımızı artistik yağlı boya eserler başta olmak üzere akrilik ve karışık tekniklerde yapılmış çalışmalarla şenlendirmekte olan Ressam İsmet Xbilen 70 kadar kişisel, 5 de karma sergiyle sanatseverlere renklerin en içten diliyle merhaba dedi.

Resim, heykel, seramik ve rölyef alanındaki özgün çalışmalarıyla gerek yurtiçinde ve gerekse yurtdışında çeşitli koleksiyonerler tarafından ilgiyle takip edilmekte olan duayen ressam, özellikle figüratif alanda ürettiği eserlerinde, duygu ve düşünce yoğunluğunu tablolarına aktarıyor.

Dünyanın sayılı duvar ressamlarından biri olan İsmet Xbilen ile sanat, estetik, renkler, sanat anlayışı ve eserleri üzerine bir e-sohbet gerçekleştirdik.

İsmet Bey sizi tanıyabilir miyiz?

Elbette; tanışmak insan değerleridir... 1955 yılında dünyada emekleyip yürümeye başladım; nerede uyuyacağım belli değil; İskenderun doğumluyum.

Soyadınızdaki x”’i de konuşalım.

Çok İsmet Bilen var; X'le kendimi ayırt etmeye çalıştım...                                           

Resim sanatına başlamanızın nasıl bir hikâyesi var?

Benim resim sanatıma bağlamım yok; resim sanatının bana bağlamı var; Aristo'nun kafa karıştıran nedenleri gibi; bin yıl anlatsan bitmez; kanım kadar mürekkep ve kemiğim kadar doğuştan olsa gerek kalemim; mübalağa yapmıyorum; hiç tanımadığım bir İtalyan bana "Picasso senin yanında halt etmiş…" diye yazmış...   

RESSAM XBİLEN: BEN BİR AKADEMİYİM!

Ustalarınız kimler?

Şeref Bigalı, Turgut Pura, Cavit Atmaca ve Mehmet Ergüven... Tabii öncelikle ben... Ben bir akademiyim…  Sanat geliştirilir; kuram ve kavramlardan kurtularak ışığı bulmak gerek... Sanatın ışığını..                                       

Ustalarınızdan ne/neler öğrendiniz?

Ne yalan söyleyeyim, ustalarımdan hiçbir şey öğrenmedim, kendim öğrendim ve geliştirdim. Ben 65 yaşındayım, hayatımda hiç doktora gitmedim ve ilaç kullanmadım, hep hastalıklarımı kendim iyileştirdim, bu arada 3 doktoru tedavi ettim ve sapasağlamım çok şükür…               

Öğrenci yetiştiriyor musunuz?

Öğrenci yetiştirmedim fakat kendime uygun biçimde yetiştireceğim.     

XBİLEN: SONRADAN VAN GOGH OLUNMAZ!                  

Resim sanatına gönlünü kaptıranlara hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Gönül, resim sanatına kaptırılamaz, sonradan muslukçu olunur fakat sonradan Van Gogh olunmaz, ya varsın, ya yoksun...   

Hangi teknikleri kullanıyorsunuz?

Kullandığım teknikleri burada söyleyemem, elimi kesip bazen kanımı bile kullanıyorum. Artistik yağlı boya, akrilik, sulu boya ve polyester vb.                                       

Bahsettiğiniz tekniklerden hangisiyle daha fazla meşgul oluyorsunuz?

Akrilik ve sulu boya ve artistik yağlı boya…                                                           

Neleri resmediyorsunuz?

Hayalimdeki kadın formlarını ve Amazonları ve figüratif olan figürsel her şeyi...       

“RESSAM DİYE BİR TERİM YOK!”                 

Sizce ressam kimdir? 

Ressam diye bir terim yok; o sadece ekmeği belirtmek için kullanılan bir terimdir. Buğday vardır, onu da geçelim; buğdayın tarifi belirlenip betimlenemez, ilk öncesinin nesnesi ressamdır… Herkese göre fırındaki tüm ekmekler ressam oluyor işte…

Resimde ne/neler arıyorsunuz?

Ben resimde bir şey aramam, resim bende bir şey arar; onu inşa ederim ve o beni sorgular…     

Aradıklarınızın ne kadarını buldunuz?

Sanatta yaptığım her şeyi buldum ve onlar da beni buldular…                                       

Sizce sanat ve estetik nedir?

Sanat doğadaki bir nesnenin veya herhangi görünen bir şeyin sanatçı eliyle çizildikten sonra, beş duyumuza çok güzel gelip bizleri heyecanlandırıyor ve gözlerimizi fal taşı gibi açtırıyorsa o yapılan sanattır. Sanatı bir de kuantum olarak tarif etmek gerekir. Tanrı zar atmaz fakat sanatçı atıyor işte!

Bu ne demek!

Bu şu demek: En ince bir yaprağın mermerden heykeli yapılamaz.                                                         

Bir ressamın fırçasından/kaleminden dökülen bir çalışmaya sanat eseri diyebilmek için hangi özellikleri taşıması gerekir?

Bir defa mağara resimlerinden tutun da Rönesans’taki resimleri bile yalaması gerekir…

RESSAM XBİLEN: MİRO GİBİ NOKTA KOYMAYACAKSIN!

Miro gibi nokta koymayacaksın… Bu sanatta "..................."  sanatı satmaktır…

Bir eserinizin hikâyesini anlatır mısınız?

Çok uzun sürer, bin gün… Kısacası bir eserimin hikâyesiyle bir büyük felsefe kitabı yazılabilir, fakat bunu Tanrı'yı tanıyan bir felsefe olması gerekir, ruhtaki yaratıcı lojik değer bir ağacın hâlâ çözümlenemeyen botanik yapısına benzer benim sanat yapımın değerleri ve hikâyesi.   

Renklerle meşgul olmak nasıl bir duygu? Tercihinizi daha ziyade hangi renklerden yana kullanıyorsunuz? Asal renkler” ve düşünülür renkler” tanımlamanızı biraz açar mısınız?

Dünyadaki bütün renkleri kullanıyorum, amacım, kâinât yaratılmadan önceki renkleri de bulmak…

İstanbulda, Beyoğlunda yaşıyorsunuz ve kadim bir şehirde eser üretiyorsunuz. İstanbul size neler ilham ediyor?

İstanbul çok güzel bir şehir fakat üstünde yaşayan insanların çoğu bilinçsiz ve yeterli eğitimden mahrum.  Asıl sorun burada; bu kadar kültürü olan bir yıldız yerleşim bileşkesinde insanları acilen eğitmek gerekiyor…               

Resimlerinizdeki şekillerde derin düzlemler ve onlara paralel hamleler ile birlikte birbirine bağlaçlar oluşturuyorsunuz. Sanatseverler söz konusu bağlaçlarla ne kadar ilgili?

Seyirciler sanatta Roma'nın hâlâ arenasında zannediyorlar kendini. Resim sergilerine gidenler arasında sanattan az anlayanlar var. Bir film çevir meşhur ol ve sergi aç, resimlerini hemen sat… Fakat ya televizyon seyretmeyenler benim gibi, basit magazin ve film ve yarım yamalak kültürsüz meşhurlukları tanımayanlar benim gibi, ne yapacaklar?! Geçen gün birisini tanıştırdılar benimle, ismi Teoman'mış ve çok meşhurmuş; tanımadığım için beni ayıpladılar... Çok garip...                                 

Bildiğim kadarıyla bir Osmanlı yemek kitabı için farklı farklı figürler kullanarak Osmanlı sofrasını yeniden çiziyorsunuz. Projenizden biraz bahseder misiniz?

Evet, hiç olmayan bir şeyi yapıyoruz, sayın gazeteci ve gastronomi yani yemek ve içmek konusunda deneyimi olan Sayın Bay Recep İncecik’in bir projesi bu. Kendisi Sultanahmet’te Sultan Köşesi Restoran’da bir Osmanlı yemek kitabı yazıyor ve ben de o kitabı hiç bir yerde olmayan resimlerle resimliyorum… Hiçbir yerde yayımlanmamış resimler, yeniden inşaa ediyoruz…                

70in üzerinde sergi açtınız. Sergilerinizi de konuşalım… Sanatkârlar çalışmalarınızla ne kadar ilgili?

Sanatkârların benimle ilgili olması önemli değil, benim onlarla bir kontağım yok; böyle ilişkileri sevmiyorum ve hoşlanmıyorum. Kafama göre çalışıyorum, kimseye göre değil.

Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?

Beni kaçık ve deli zannediyorlar, ilgileri bu yüzden!                                                        

Dünyanın önemli duvar ressamlarından birisiniz. Duvar ressamlığına nasıl yöneldiniz? Bu bağlamda Türkiyede ve Avrupada yaptığınız çalışmalar için büyükçe bir paragraf açalım…

Hayatım boyunca 40 yıldır Anadolu’da, Ege ve Akdeniz’de ve İstanbul'da 5 yıl Avrupa’da 10.000 metre karenin üstünde duvar resimleri çalıştım ve çoķ büyük duvar resimleri de çalıştım bu arada, bunların hiçbirinde büyütme makinası kullanmadım duvara çizerken… Çoğunlukla kullandığım renkleri sulu akrilik familyasından kullanıyorum boyalarımı ve duvara emdiriyorum, duvarı önce ıslatıyorum... Bazen duvar resimleri yaparken duvarın sahiplerinin kafasındaki düşüncelerimi çiziyorum, bu zor oluyor işte: Adamın ne düşündüğünü bilmiyorsun ki; seni resmin sonucunda resim bittikten sonra seni öldüreceğini bilebilir misin, o düşünceyi okuyabilir misin?! Bilebilir misin?! Onun için son günlerde beyin okuma telepati kitapları okuyorum…                 

Duvarda çalışmakla tuval üzerinde çalışmak arasında ne gibi benzerlikler/farklılıklar var?

Tuvalde çalışmak kadın işi, duvarda çalışmak erkek işi; tabii böyle de düşünmemek gerekir… Bazen kadınlar erkeklerin yapamadığı işleri yapıyorlar. Yani duvarda çalışmak daha zor; duvara hâkim olmak çok zor…              

“FIRÇA, PALET ÖNEMLİ DEĞİL, BEN ÖNEMLİYİM!”                               

Palet/fırça elinizdeyken ruh haliniz nasıl şekilleniyor?

Fırça, palet önemli değil, ben önemliyim; ilhamlarım gelmeden asla ve asla çizmem, çizemem. Bir gün öğleden sonra bir duvar resmi çiziminin devamı için resim çizdiğim mekâna gittim, moralimi bozdular, çizmeden döndüm ve ertesi gün tekrar oraya gidip çizimime devam edip çizmeye başladım, bu hâlâ anlatılır o mekanda 10 yıldır…                                         

Fırçanızdan dökülen bir tabloya baktığınızda kendinizi tablonun neresinde görüyorsunuz?

Ben tablonun bir yerinde kendimi görmem, tablom beni bir yerinde görmezse o eksik bir yapıttır benim için...                         

RESSAM XBİLEN: BARIŞTAN VE HUZURDAN YANAYIM.

Eyvallah… Kendiniz için de resimler yapıyor musunuz?

Kendim için hiç bir resim yapmıyorum, resimlerim kendini imal ederler… Kendince oluşurlar… Benim resimlerim duvarları süslemek için değildir bazen, bazen bir savaş aracıdır! Çünkü insan ve canlı yapısında kavga ve savaşmak vardır, ben barıştan ve huzurdan yanayım fakat resimlerim aksini yapıyorlar…                  

Hayalinizdeki resmi ne zaman yapacaksınız?

Benim hayalimdeki resim diye bir sistem, düşüncem yoktur çünkü her yaptığım resim hayalimdeki resimdir...           

Resim size ne öğretti, siz resimden ne öğrendiniz?

Resimlerim bana beni gösterip beni tanımladılar ve ben bir hiçmişim, resimlerim de kendini başka türlü ben olarak tanımladılar; yani beni yok edip kendileri var oldular…   

Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?

İyi ve mükemmel sanat yapmak insan ruhunun bir eseridir, ruhunun ustasına göre değer kazanır…                                                 

Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

Selam ve hürmetlerimi, sevgilerimi iletiniz.

 

İbrahim Ethem Gören-19.08.2021-Yazı No: 260

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.