Ressam Müstekim Akdoğan Bahçelievler Dr. Enver Ören Kültür Merkezi’nde 14 Aralık 2021 Salı günü açılışı yapılan Benim Dünyam sergisiyle sanatseverlere yeniden ‘merhaba’ dedi. 30 Aralık 2021 Perşembe gününe kadar gönlünde resim sanatına açık kapılar bulunan sanat dostlarının ziyaretini bekleyen sergi özelinde Ressam Akdoğan ile bir e-sohbet gerçekleştirdik.
Müstekim Bey sizi tanıyabilir miyiz?
Çocukluk döneminden bu yana sanatla iç içe yaşayan yani sanat âşığı bir insanım. Türkiye Finans Katılım Bankası’nda yöneticilik yapmaktayım. Bankacılık mesleğinde 24 yıla yakındır çalışmaktayım. Bir taraftan sanat diğer taraftan ise bankacılık gibi çok stresli bir meslek ile uğraşmama rağmen adeta zamanla yarışarak özveri ile sanatımı icra etmeye çalışıyorum. Çünkü bu işte mükemmel bir adanmışlık yoksa muhteşem bir başarı beklemek hayal olur.
Eyvallah. Dünden bugüne resimle, renklerle irtibatınızı nasıl özetlersiniz?
Resim, hayatımın bir parçası diyebilirim.
RESSAM AKDOĞAN: TUVALİME PSİKOLOJİK HİKÂYE YAZMAYA ÇALIŞIYORUM.
Renklerin dili ile aslında herkese hitap edecek şekilde fırçamla ve boyalarımla tuvale psikolojik hikâye yazmaya çalışıyorum. Genelde sıcak renklerin ilgimi çektiğini söyleyebilirim.
Bu özette sanat, estetik ve ilk iki anahtar kelimenin bir nevi neticesi olan eser nerede konumlanıyor?
Eseri sanata çeviren estetik hali ile etkileyici olmasıdır. Sanatkâr, yapacağı esere özünü verip hassasiyetle ve samimiyetle çalışması neticesinde çalışmalarıyla birlikte izleyicilerin gönlünde konumlanır diye düşünüyorum.
30 yıllık sanat serencamınızdan resim sanatından neler öğrendiniz?
Sanat bana azim ile çalışmayı, emeği, sabırlı olmayı, sevdiğin işte ne kadar çalışırsan çalış yorulmamayı, başlamanın bitirmenin yarısı olduğunu öğretti.
Katılım Bankacılığı sektöründe çalışıyorsunuz. Finans dünyası, hesaplar, rakamlar, mali tablolar tuval başında size neler söylüyor!
Atölyemde tuval başında çalıştığımda sanat duyasının iklimine giriyorum. Resim yaparken çalıştığım konu her neyse o ortamdaymış gibi hayal dünyam ile tuvalimi yorumluyorum. Eğer ki moralim yerinde değilse resim yapmamaya çalışıyor, ahşap işlerine yöneliyorum veya fotoğraf çekmeye ağırlık veriyorum, sonuçta zaman çok önemli ve efektif kullanmam gerekiyor. Sanatımdaki incelik ve hassasiyetin bankacılık tarafıma yansımasının yanında mesleğimde terakkîme ayrıca pozitif yönde heyecan katıyor.
Buradan ‘Benim Dünyam’a gelelim. Sergi fikri nasıl ortaya çıktı?
Geçen yıl bir arkadaşımın ısrarı üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği resim yarışmasına katıldım ve eserim birincilik kategorisinde değerlendirildi. Buradan hareketle bir sergi beklentisi oluştu. İçinde bulunduğumuz Aralık ayının ilk haftasında da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği karma sergiye 10 eser ile katıldım ve çalışmalarım takdir gördü. Netice itibarıyla da kısa bir süre sonra İBB kişisel sergi teklifinde bulundu ve ben de kabul ettim. Yani ani gelişme olmuş oldu.
AKDOĞAN: KENDİ DÜNYAMI RESMEDİYORUM.
Benim Dünyam sergi adı benim için çok önemli aslında, çünkü gerçek manada içimden gelen hayallerimi, kendi dünyamı resmediyorum. Mutlu olabileceğim eserleri yapmayı çok önemsiyorum, çünkü geçmişimi, yaşanmışlığımı ve hatıralarımı, özlemlerimi tuvale aktarıp anılarımı tuvallerde yaşıyorum, bu ise benim dünyam olmuş oluyor.
Hazırlık süreçlerinden söz eder misiniz?
Sergi hazırlığı ve belli zaman aralığına göre hareket etmek çok stresli bir durum. Mahcup olmamak adına kurumsal davranmak gerekiyor. Eserlerin seçimi, bütünlük içinde olması, çerçevesinde olması, düzgün taşınıp sergi alanına gönderilmesi vs. Tüm bunlar ekip ile yapılması gereken bir süreç. Eserlerin sergi alanında dizaynı ise görsellik açısından önem arz etmektedir. Eserlerin bu esnada zarar görmemesi de ayrı mesele…
‘Benim Dünyam’ın ana teması nedir? Sergide kaç eser yer alıyor? Kısaca serginiz hakkında bilgi verir misiniz?
Ana tema olarak doğa resimler ağırlıklı eserler var. Rizeli olmam nedeniyle yeşilliğin ruhumuza nakşedildiği memleketin özlemi tuvallere yansıyor diyebilirim. Sergi alanına göre en fazla 40’a yakın eser sergileyebildim. Yer müsait olsaydı bu sayı 65’i bulabilirdi. Buna rağmen ziyaretçiler bana çok güzel olduğu yönünde yorumladılar.
Sergide sanatseverlerin beğenisine arz ettiğiniz bir hikâyesini dinlemek isteriz…
Sergide köy yaşantısını anlatan, benim de çocukluğumun geçtiği resmim çok beğenildi. Çünkü benim de bulunduğum ortamı kendi yorumum ile önceden bildiğim fakat görseli tam olmayan yeri resmetmeye çalıştım. Köy halkının sevdiği ev ve içindeki yaşayan kişiyi de konu alan eser çok beğenildi. Köyümüzde yaşayan ve resmedilen yeri görenler eski anılarının zihinlerinde canlandığını ve çok mutlu olduklarını ifade ettiler.
Sanatseverler ‘Benim Dünyam’ı nasıl karşıladı?
Çok beğendiklerini ifade ettiler, her biri faklı bir şey anlatıyor, kendilerinden bir hikâye görenler de var. Her kesime hitap eden eserlerin güzelliklerinden bahsediyorlar. Benim amacım muhataplarımı yaşamın stresinden bir nebze de olsa uzaklaştırıp, ferahlatmak ve görsel mutluluğu yaşatmaktır.
Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Çoğu zaman yapmakta olduğum eserlerdeki konuları orada yaşar gibi hissederek resmediyor ve doğallığı yakalamaya çalışıyorum. Çalışmalarımdaki samimiyete, fırçamdan tuvalime düşenlerin herkese hitap ediyor olmasına, eserlerdeki renk bütünlüğüne ve dahi teknik ve estetik detaylara yönelik hamd olsun olumlu geri bildirimler aldım.
Bundan sonraki hedeflerinizi de konuşalım…
Sanat öyle bir şey ki, bir çalışmaya başlıyorsunuz bakmışsınız sizi alıp başka dünyalara taşıyıp farklı eserler üretmeye ve farklı tekniklere doğru gidebiliyorsunuz.
“PORTRE RESİMLERİNE AĞIRLIK VERECEĞİM.”
Hedefim portre resimlerine ağırlık verme niyetindeyim. Çünkü ben ilk yağlıboya tabloma portre ile başladım, onun vermiş olduğu hasretlik var içimde, “daha çok portre yapmalıyım” diye düşünüyorum ama zaman ne gösterir bilemem.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Sanata destek veren, onu sevdiren ve daha da artmansa vesile olan kurumların çoğalmasını arzu ediyorum. Bu yönde devletimizin de destekleyici etkinlikler yapması, Türk ressamlarının eserlerinin devlet müzelerinde daha fazla değer görecek şekilde kendi bünyelerine alınmasını arzu ediyorum. Ayrıca tüm sanat çalışmalarının görsel ve yazılı basında haber değeri olacak şekilde önemsenmesini ve tüm sanat dallarında toplumsal bilincin daha da artırılması yönünde aksiyon almasını temenni ediyorum.
Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Sanat estetik demektir, güzelliktir, görsel mutluluktur. Okuyucuların hem sanatla ilgilenmelerini hem de ilgilenen kişilere değer vermelerini arzu ediyorum.
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben de vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören/20.12.2021-Yazı no: 275