REFA GÖKBULAK İLE İÇİNDEN USTA İŞİBASTONLAR GEÇEN BİR SOHBET
Ahlatlı Refa Gökbulak ülkemizin; bir adım öte dünyanın sayılı baston ustalarından biri. Meslek hayatına 1986 yılında baston ve ahşap ustası babasının yanında adım atan Refa Gökbulak, 1986-1992 yılları arasında Ahilik felsefesi ve fütüvvet ahlâkı çerçevesinde çıraklık ve kalfalık dönemlerini tamamlayarak ustalığa adım atmış. Bu dönemde baston yapımında kullanılacak ceviz ağaçlarını ve boynuzları tek tek tesbit etmiş, ince bir hassasiyetle biçmesini öğrenmiş, ağaçların kurutulmasında ter dökmüş, baston işleme ve cilalama tekniklerini öğrenmiş. Mezkûr dönemde bastonlara işlenecek olan İslâm-Türk Türk motifleri üzerine araştırmalar ve uygulamalar yapan sanatkâr, bu arada ahşap-ağaç üzerine oyma ve kakma teknikleri de ustası olan babasından öğrenmiş.
1992 yılında ustalığa başlayan Refa Gökbulak, çeyrek asırdır Ahlat bastonlarının aslî mahiyetini muhafaza ederek biçim ve süsleme yöntemlerini geliştirmeye odaklanmış.
Yurt içinde birçok fuar, festival ve sergiye katılan Refa Usta dünyanın pek çok lideri ve devlet adamı için özel bastonlar imal etmiş. Halihazırda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Doğu Anadolu Kalkınma Birimi kapsamında “Selçuklu Baston Modernizasyon Projesi”ni hayata geçiren Refa Gökbulak ile sanatı ve Ahlat bastonculuğu üzerine sohbet ettik.
Refa ustam sizi tanımak isteriz?
1969 Ahlat doğumluyum. Öğrenimimi sırasıyla Ahlat Alparslan İlk Öğretim Okulu, Selçuklu Lisesi, Eren Üniversitesi… Eren Üniversitesi Ahlat Meslek Yüksek Okulu El Sanatları bölümü mezunuyum. Evli ve 4 çocuk babasıyım. Halen, Ahlat ilçesinde ikamet ederek kendi sanatımı icra etmekteyim.
BASTON, BABA MESLEĞİ…
Bastonla nasıl tanıştınız?
Baston sanatı baba mesleğimdir. Bastonculuk 30 yıldır, çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri ile devam eden ve severek yaptığım bir sanattır. Tarihin ve 30 yıllık sanat hayatımın bana yüklediği misyon, bu sanatı hayatımın sonuna kadar devam ettirmektedir ve bunda da kararlıyım. İlkokul, ortaokul ve lise tahsili yıllarımı hem okuyarak hem de babama ait atölyede çalışarak geçirdim.
Eren Üniversitesi Ahlat Meslek Yüksek Okulu El Sanatları Bölümünü 2017 yılında bitirdim. Üniversitelerin sahada çalışan biz sanat erbabına ufuk açıcı olma ve farklı tasarımlara odaklanma konusunda çok büyük katkısı olduğunu yaşayarak gördüm.
Bir usta adayı çıraklık ve kalfalık dönemlerinde bastonculuğa dair neler öğrenir, neler yapar?
Çıraklık döneminde ağaç ve ağaç çeşitlerini, makine ve ekipmanları tanır. Uygulama olarak bastonun gövde kısımlarının ve baş kısımlarının kabaca şekillenmesini öğrenir. Ustalık döneminde kafa ve gövdenin yapım aşamalarını, hayvan figürlerini, motiflerin yapımını, cilalama yöntemini öğrenir.
Ben bu sanata başladığımda babam ile beraber uzun yıllar klasik türde bastonlar üretiyorduk. 5 çeşit baston çeşidimiz vardı.
Nedir bu çeşitler?
Gövdesi sade bastonlar, klasik bastonlar, at başı, kurt başı ve topuzlu bastonlar.
Bu bağlamda babanızdan neler öğrendiniz? Bu süreci nasıl değerlendirdiniz?
Babamdan çok şey öğrendim. Öncelikle bastonun ana ham maddesi olan ceviz ağacının, manda, koç ve sığır boynuzlarının bastonların kafa ve gövde kısımlarına kakma yöntemi ile yapımını; gövdenin yuvarlanmasını, hayvan figürlerinin yapım aşamalarını, gövdeye yapılan motiflerin cila ve vernikleme yöntemlerini öğrendim.
BASTON KİMİLERİNE GÖRE AKSEUAR KİMİLERİNE GÖRE ASALETİN SEMBOLÜ…
Bastona duyulan ihtiyaca dair düşüncelerinizi öğrenmek isterim…
Baston her ne kadar kullanmaya yönelik ortaya çıkmış olsa da günümüzde bastona kimileri dekoratif bir ürün; kimilerine göre asaletin sembolü; kimileri giyim kuşamı tamamlayan bir aksesuar; kimileri de “üçüncü bir ayak” olarak anlamlar yüklemektedir.
AHLAT BASTONCULUĞUNUN TARİHİ ÇOK ESKİLERE DAYANIR
Ahlat’ta bastonculuğun geçmişine değinir misiniz?
Ahlat’ta baston sanatı Ahlat’ın tarihi ile başlayan çok eski bir geçmişe sahiptir. Bugün dahi bazı evlerde ata yadigârı, 150-200 yıllık bastonların bulunması ve Prof. Dr. Oktay Benli’nin bölgemizde yapmış olduğu arkeolojik kazılarda 2 bin yedi yüz yıllık bastonların bulunması kadim ilçemizde baston yapımının çok daha eskiye dayandığını göstermektedir.
Klasik bir Ahlat bastonunu nasıl tarif edersiniz?
Klasik baston kafa ve gövdenin motifsiz olması anlamına gelir. Gövde sade; kafa, “T baş”, masifli düz baş ve topuzlu kafalardan oluşmaktadır. Kafa kısımlarına manda, koç ve sığır boynuzlarından süs amaçlı kemikler yapışma tekniği ile yapılmaktadır. Ahlat’ta uzun yıllar klasik türde bastonlar üretilmiştir. Klasik baston, estetik ve zarif görünümü ile göze hoş gelen bir tasarımdır.
Usta işi bir baston nasıl olmalı?
Usta işi bir baston, kaliteli bir ağaçtan, kafa-gövde uyumuna sahip, zarif bir işçiliğin göze çarptığı, motiflerin hatasız işlendiği bir eserdir.
CEVİZ AĞACI, MANDA, SIĞIR VE DEVE BOYNUZU…
Baston yapımında kullandığınız malzemeleriniz neler? Hangi ağaçları sıklıkla kullanıyorsunuz?
Ahlat bastonlarının ana ham maddesi ceviz ağacı, manda, koç ve sığır boynuzudur. Bunların yanında gül ağacı, venge, sapalli, dış budak ve kayın gibi sert ağaçlar da kullanmaktayız.
Ceviz ağacının tercih edilmesinin özel bir nedeni var mı?
Ceviz ağacı zamana karşı çok dayanıklı bir ana hammaddedir. Üzerindeki desenler ceviz ağacını diğer ağaçlardan çok daha farklı kılmaktadır ve bu yüzden bastonculukta genelde ceviz ağacı tercih edilir.
Kemik, boynuzda tercihler hangi yönde beliriyor?
Kemikler bastonun baş ve gövde kısımlarında kullanılmaktadır. Kemik unsurlar bastona kakma tekniği işlenir ve gövdede süs amaçlı baş kısmın kenarlarında olur. Manda boynuzu siyah; koç ve sığır boynuzu beyaz ve sair renklere sahiptir. Bunun yanında baş kısmının tümünü ve bazen de bastonun baş ve gövdesinin tümünü manda, koç ve sığır boynuzlarından da yaptığımız oluyor. Böyle bir bastonla Kültür Bakanlığı’ndan başarı ödülü aldım.
AHLAT BASTONCULUĞUNDA SELÇUKLU VE OSMANLI MOTİFLERİ ÖN PLANDA
Az önce kısaca değindiğiniz baston çeşitleriniz hakkında biraz daha detaylı bilgi verir misiniz?
30 yıllık sanat hayatımda 5 çeşit ile başladığım bastonculukta kafa ve gövde çeşitliliğini artırarak bu gün 100 çeşidin üzerinde farklı tasarımlarımız mevcut. Klasik türdeki modellerin dışında kafa kısımlarına birçok kuş çeşitlerinin yanında kurt başlı, at başlı, ördek kafalı, şahin, kartal başlı vb. ürünlerimiz mevcuttur. Gövde kısımlarında burma, kakma, baklava motifleri, yakma motifler, yılan motifi, ebru, rumi, tezhip ve birçok Selçuklu ve Osmanlı motifleri uygulanmaktadır.
En çok tercih edilen modeller nelerdir?
En çok tercih edilen modellerimiz hediyelik, dekoratif, tarzda olan ürünlerimiz, “T Baş”, kobra, kılınçlı, rumili, ebrulu ve tezhipli olan modellerimizdir.
Bastonculukta oyma ve kakma tekniklerine değinir misiniz?
Kakma tekniği, bastonun sadece gövdesinde yapılmaktadır. Oymayı, bastonun hem gövdesine hem de kafasına uygulamaktayız.
Bastonda oyulan yerlere neler kakılıyor?
Bastonda oyulan yerlere genelde manda, koç ve sığır boynuzu; bazen de farklı ağaçlar kakıyoruz.
Baston çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Üç çeşit baston üretmekteyiz, birincisi kullanmaya yönelik bastonlarımız, ikincisi hediyelik, dekoratif bastonlarımız, üçüncüsü de sanat değeri yüksek özel tasarım bastonlarımız.
Bir Ahlat bastonunun üretim süreçlerine değinir misiniz?
İyi bir usta klasik tür bir Ahlat bastonunu bir günde üretebilir. İşlemeli, hayvan figürlü olan modeller 2-3 günde üretilmektedir. Kılınçlı ve zebra modelleri bir haftada; komple boynuzlu oymalı ve tezhipli özel tasarımlar da 20-30 gün arasında üretilmektedir.
Bastonlarda hangi desenlere yer veriyorsunuz?
Ahlat bastonlarının üzerindeki motifler Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait geleneksel Türk motifleridir. Bunun yanında kimi zaman baklava ve yılan motiflerine yer vererek, kimi zaman kakmalı burmalı, dörtlü burma çalışıyoruz, bazen de kakma motifleri çalışarak, rumi, tezhip ve ebru desenlerine yer veriyoruz.
Siz de çırak-kalfa yetiştiriyor musunuz?
Birçok sanatta olduğu gibi maalesef biz de çırak bulmakta sıkıntı yaşıyoruz.
Bunun sebebi sizce nedir?
Günümüz insanı devlet kapısını veya farklı alanları tercih ediyor. Maalesef yeni neslin sanata duyarlı olduğunu pek söyleyemeyiz. Neredeyse bastonculuk sanat ve zanaatının son temsilcileri konumundayız. Bizler, baba mesleğimiz olan bu sanatı yine kardeşlerimizle birlikte devam ettirmekteyiz.
Pek çok sergiye ve fuara katıldınız. Bastonlarınıza rağbet nasıl?
Yurt içi ve yurt dışında pek çok fuara katıldım. Fuarların bizler için geri dönüşümü oldukça müsbet oluyor. Elimizden geldiğince yılda bir kaç kez katılmaya çalışıyoruz.
Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Günümüz insanı normalde baston kullanmıyor. Bir şekilde ilgilerine hitap etmeniz gerekiyor. Bizler de bu noktadan hareketle bugünün insanının ruhuna ve göz zevkine uygun tasarımlar yapıyoruz. Böylelikle her yaştan ve her kesimden ilgi ve destek görüyoruz. Bu rağbet de sanatımız ve bizler için moral ve motivasyon kaynağı oluyor.
Bastonlarınıza kimler müşteri oluyor, müşteri profilinizi tarif eder misiniz?
Baston müşteri profilimizin %10’luk bir bölünü günlük kullanım ve ihtiyaç için satın alan yaşlılar oluşturuyor. Bunun yanında en büyük pazarımızı ilçe ve bölgemizdeki tüm kurum ve kuruluşlar oluşturuyor. Diğer bur pazar sahamız da özel tasarımların ilgi gördüğü alanlar. Bu alanları yurt içindeki ve yurt dışındaki koleksiyoncular, sanatseverler, el sanatları satıcıları, bakanlıklar oluşturuyor.
PEK ÇOK DÜNYA LİDERİ REFA USTA’NIN BASTONLARINI TERCİH EDİYOR
Dünya liderlerinden kimlere baston ürettiniz?
Meslek hayatım boyunca birçok dünya liderine baston yaptım. ABD eski başkanı Clinton’a, İngiltere
Almanya başbakanına ve birçok Arap ülke liderine baston yaptım. Bununla birlikte yakın zaman önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte devre dışı kalan eski Başbakanlık da uzun yıllar dünya liderlerine bizim yapmış olduğumuz özel tasarımlı bastonlarımızı hediye etti. Bu da bizim şahsi çabalarımızla, emek ve gayelerimizle sanatımızın geldiği noktayı göstermektedir.
Şahsi koleksiyonunuzda bulunan bastonlar hakkında bilgi verir misiniz?
Koleksiyonumuzda babama ait özel tasarım onlarca baston bulunuyor. Bunlarla birlikte klasik türde, burmalı, kemik kakmalı bir kısım hayvan figürlü değerli bastonlarımız mevcut.
EMEK VE GÖZ NURU İLE ÜRETTİĞİMİZ TÜM BASTONLARIMIZ KIYMETLİDİR
Elinizden çıkan bir bastonu ne özel kılıyor? Diğer bir ifadeyle Ahlat bastonculuğunda alametifarikası nelerdir?
Sevdiğiniz ve saygı duyduğunuz bir insana Ahlat bastonunu hediye etmek ona sağlıklı ve uzun ömürler dilemenin en güzel yoludur. Çünkü Ahlat bastonunu hammaddesi, üretim şekli ve sanat değeri yüksek kalitesi, ülkemizde ve dünyada üretilen bastonlardan farklı kılmaktadır. Emek ve göz nuru ile ürettiğimiz bastonların her biri bizim için değerli ve kıymetlidir.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Baston sanatı, tarihi eserlerimiz ve diğer sanatlarımız gibi atalarımızın bu topraklarda kurdukları büyük medeniyetin derin izlerini günümüze taşıyan zenginliklerdendir. Bizler, hasbelkader bu sanatların ustası olabiliriz. Ancak baston, 82 milyon vatandaşımızın ortak kültürüdür ve atalarımızın mirasıdır.
Bilindiği üzere marifet iltifata tabidir. Devletimiz, kurum ve kuruluşlar, sanatseverler, koleksiyonerler yok olmak üzere olan Türk el sanatlarına verdikleri desteği artırmalıdır. Aksi takdirde ”yaşayan tarih” dediğimiz el sanatlarımız gözlerimizin önünde yok olup gidecektir.
Okuyucularımıza mesajınızı alalım…
Sanatımıza gösterdikleri ilgi ve destek için teşekkür ediyorum. Bizleri ayakta tutan güç, az önce bahsettiğim “iltifat”tır. Okuyucularınızın öz sanatlarımıza daha fazla duyarlı olmalarını, destek olmalarını talep ediyorum. Gazi Mustafa Kemal’in sanat üzerine söylemiş olduğu bir sözü aktarmak istiyorum. “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız.” Bu denli öneme sahip olan dört bin yıllık Türk el sanatlarına el e gönül birliğiyle sahip çıkalım.
İbrahim Ethem Gören