Meral Döngel ülkemizin önde gelen tel kırma sanatı ustalarından biri. Sanat hüviyetini ilk defa Bartın yöresinde yapılan çalışmalarla kazanmış olması hasebiyle "Bartın işi" olarak da bilinen tel kırma sanatıyla "bir zamanlar" diye bahsedilen dönemlerde çarşaflar, yatak örtüleri, bohçalar, yastık kılıfları, kırlentler ve muhtelif örtüler süslenmiş. Güzide zanaatımız günümüzde elbiselerden, yemek ve yatak odası takımlarına kadar pek çok alanda sanatseverlere merhaba diyor.
İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nde tel kırma sanatına yeni eserler ve isimler kazandırmakta olan Meral Döngel ile tel kırma sanatını konuştuk.
Meral Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
Öncelikle bu değerli sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Ben Karadeniz Ereğlisi doğumluyum. Kız Meslek Lisesi mezuniyetimin sonrasında Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi’ni bitirdim. Sonrasında MEB’de El ve Makine Nakışları Öğretmeni olarak göreve başladım. Meslek hayatımın 32. yılını çalışmaktayım.
Tel kırma sanatıyla nasıl tanıştınız?
Az önce belirttiğim gibi Zonguldak, Karadeniz Ereğlisi doğumluyum. Dolayısıyla “Bartın işi”, bir diğer adı ile “Tel Kırma” sanatı ile tanışmam çocukluğumda gittiğim kına gecelerine dayanır. Yöremizde evlenecek olan genç kızların ellerine kına yakılırken başlarına kırmızılı ışıltılı, işlemeli örtüler örtülürdü. Bu işlemenin Bartın’a ait bir işleme olduğu ve evliliğe aday her genç kızın sandığında bulunması gereken işlemelerden biri olduğunu öğrenmem çok sürmedi ve ben de zamanı geldiğinde bu geleneğe bağlı kaldım. Şimdi ise ulusal kültürümüzü yansıtan el sanatlarımızın içerisinde yer alan bu değerli işlemeyi yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam ediyorum.
TEL KIRMANIN KENDİNE ÖZEL TEKNİKLERİ VAR
Tel kırma sanatı nedir ve nasıl yapılır?
Tel kırma Bartın ve çevresinde olduğu kadar Anadolu’nun her yöresinde geleneksel işlemelerde yerini almıştır. Tel kırma tekniği uygulanırken, tel, makas kullanılmadan kıvrılarak koparıldığı için bu isim ile anılır.
Her nakış tekniğinin kumaş, iplik ve desen özelliği birbirinden farklıdır. Ancak tel kırma tekniğinin kumaş, iplik ve desen bakımından kendine özgü farklı özellikleri vardır. Tel kırma işi bu işlemeye özel madensel yassı bir tel ve yine kendine özel bir iğne yardımı ile yapılır. Tel kırma, “+”puan yada “×”puan olmak üzere iki şekilde yapılır. Bu şeklin, desene göre kumaş üzerinde yan yana sıralanması veya belli aralıklarla yerleştirilmesi ile yapılır
YASSI TEL İŞE EŞLEME ZORDUR
Bartın işinde kullanılan yassı tel ile işleme yapmak zordur. Telin iğneye kısa ölçülerde kesilerek işleme yapılması aynı zamanda telin işlemeye başlamadan önce yumuşak bir bez arasında silinerek metal kirinin, tozunun alınması gerekir.
Teller niçin kısa kesilir?
Telin kısa kesilme nedeni çalışma esnasında dönerek işlemenin bozuk olmasına neden olmasıdır. Tel ile çalışırken teli baş ve işaret parmağımızın arasından tırnağa değdirmeden düzelterek iğneye takmalısınız ki kıvrılıp zarar görmesin.
Tel kırma nasıl bir süreçten sarkaçlanarak günümüze ulaşmış?
Tarihi süreci 18.yüzyıla dayanır. Müzelerimizde bulunan örneklere baktığımızda tel sarma olarak da karşımıza çıkmaktadır. Hatta tel ile başka geleneksel Türk el nakışlarımızın tekniklerinin de yapıldığını görmekteyiz. Bu da bize Türk kadınının üstün zevkini, zekâsını, incelik ve yaratıcılığını göstermektedir.
Bartın işinin ya da tel kırma tekniğinin kendine özgü araç gereci olması bu işlemeyi daha da özel kılmıştır.
Tel kırmanın “tel”i için de bir paragraf açalım dilerseniz…
Tabii ki. Tel kırma tekniğinde kullanılan tel, 1,5 mm. genişliğinde altın, gümüş ve bakır madenlerinden yapılmış yassı tellerdir. Görünüşü ve genişliği gelin teline benzer. Tırnaklar arasında hafif aşağı, yukarı bükme yolu ile kırılır.
Bu arada biz yaptığımız ürünlerde antik görünüm elde etmek için özel karartılmış sarı ve gümüş teller kullanıyoruz.
Bir de az once tel kırma iğresinden bahsetmiştiniz…
Tel kırma iğnesi farklı ve özel bir iğnedir. Yassı ve kısadır. Altın, gümüş ve pirinç gibi madenlerden yapılır. Baş kısmı geniş olup uca doğru incelir. 2,5 cm. boyundadır, genişliği tül deliklerinden geçebilecek şekildedir. Enine çizgi halinde iki deliği vardır.
İşlemeyi ne üzerine yapıyorsunuz?
Genelde petek tül üzerine yapıldığı gibi ipliği sayılabilen, dokunuşu sert olmayan, sağlam, genellikle keten, ipek ve pamuklu kumaşlar üzerine yapıyoruz.
Az once de değindiğim gibi artı puan ve çarpı puan olmak üzere iki şekilde tül üzerine işlerken, geleneksel işleme desenleri üzerine sarma tekniği ile de yumuşak dokunuşlu kumaşlar üzerine yapıyoruz.
TEL KIRMA TEKNİKLERİNDEN BAZILARI BALIKSIRTI, HASIR İĞNE VE VEREV SARMA
Hangi teknikleri kullanıyorsunuz?
Tel kırmada balıksırtı, düz ve verev sarma, hasır iğne, muşabak teknikleri kullanır ki bu teknikler bizim özümüzü oluşturan geleneksel nakışlarımızdan biri olan Türk işi teknikleridir. Bunlar Bartın işine farklı bir boyut katar ve başlıbaşına ona yeni bir kimlik verir.
Motifleriniz neler?
Bartın işi motiferinde geometrik çizimler, kilim, dantel ve hesap işi desenleri kullanırız.Ancak geçmişi günümüze taşıma gibi bir misyonunuz varsa ve özgün çalışmak istiyorsanız bunun için müzelerden ve koleksiyonlardan çalışılması gerekir. Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü olarak bu konuda çok şanslıyız ve hassasiyetimizi korumaya devam ediyoruz.
Ürünlerimizin motiflerinde Enstitüsü bünyesindeki müzemizde bulunan eserlerden ya da bazı tarihi eser yayınlarından faydalanıyoruz.
Bir eserin üretim sürecini anlatır mısınız?
Öncelikle ürünü tasarlamakla başlayalım.
Tabii ki, buyurunuz…
Ürün ölçülerinde kumaş hazırlanır ve desen geçirme teknikleri uygulanır. Eğer desenimiz geometrik ise önce milimetrik kâğıda çizilir. Kumaş iplikleri sayılarak işleme kumaşa aktarılır. Desen, çizerek işlemeye uygun ise önce parşömen kâğıdına çizilir. Sonra dese noktalanarak kumaşa aktarılır ve bundan sonra işlemeye geçilir.
Tel kırma tekniğinde kumaş kasnakla veya gergef ile gerilerek yapılır. Kumaşın gerginliği yapılan ürünün daha düzgün ve kaliteli olmasını sağlar. Gergin olmayan bir kasnakla yapılan işlemede büzülmeler ve desende bozukluklar oluşur. Germe işleminden sonra ürüne ve desene göre işleme teknikleri kullanılır. İşleme bittikten sonra tellerin ele takılmaması için kontrol edilmesi ve eğer gerekirse üzerinden sert bir cisim yardımı ile takılan tellerin düzeltilmesi sağlanır.
Her işlemede olduğu gibi Bartın işi eserimiz de nemli ortamdan uzak tutulmalı ve kızgın ütü ile ütülenmemesi gerekmektedir
TEL KIRMA İLE ŞAL, ÇANTA VE GİYSİ TEZYİNATI YAPIYORUZ
Tel kırma/Bartın iyi yöntemiyle neler yapıyorsunuz?
Okul yıllarımda kına başörtüsü ve eldiveni ile başladım. Sonrasında bu ürünler günlük yaşama da yansıyınca şal, bohça, şömendötabl, gece çantası, kese ve giysi işlemelerinde kullandım.
Bugün ise İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nde geçmişte genellikle peşkir ve uçkur olarak kullanılan ürünlerin desenlerini özüne en uygun kumaşları bulmaya çalışarak örtü veya giysi üzerine uyguluyoruz.
Sanatınızı diğer nakışlardan ayıran özellikler nelerdir?
Bana göre Bartın işi ya da tel kırma sanatını diğer nakışlardan ayıran en önemli özelliği işlemede kullanılan araç gereçleri ve işleme tekniği ile tam olarak bize özgü olmasıdır. 18. yüzyılda olduğu gibi şimdi de aynı araç ve gereçlerle yapılıyor olması da kanaatimce farklı bir hususiyetidir. Bir diğer ve en önemli özelliği de yüzyıllardır genç kızların kına gecelerinde başlarına örttükleri örtüde süs olmaya devam etmesidir.
Sanat eseri ya da usta işi diyebileceğimiz bir tel kırma ürünü hangi özelliklere sahip olmalıdır?
İyi bir işlemede ürünün ön ve arka yüzün birbirinden çok farkı olmamalıdır. Bu da işleyenin ustalığını gösterir. Eğer işlemede tel dönmeleri ve ele takılan tel uçları varsa bu işleme, tekniğe uygun olmamış demektir.
Ayrıca işlemelerde kullanılacak desenler incelenerek, tarihin günümüze taşıdığı özellikleri bozmadan, geçmişe yakışır şekilde uygulanmalıdır. Çünkü günümüzde kullanılan birçok desenin özünden çok uzak olduğunu görmek bizleri üzüyor.
OSMANLI’DA TEL KIRMA ÖRNEKLERİ 18’İNCİ YÜZYILA TARİHLENİYOR
Az önce kısman değindiniz ama müstakil olarak değinelim. Osmanlı asırlarında bu alanda neler yapılmış?
Osmanlı döneminden kalan eserler 18. Yüzyıla tarihleniyor. Mezkûr asırdan günümüze ulaşan tel kırma eserleri Enstitümüzün müzesinde bugüne ve yarına sanat diliyle selam veriyor. Müzemizde yer alan tel kırma örnekleri örtülerde, peşkir ve uçkurların kenarlarında yer alıyor.
Osmanlı asırlarında tel kırmanın ayrıca her çeşit örtüde başka nakış tekniklerinde de yardımcı iğne olarak kullanılmakta olduğunu görmekteyiz.
İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’ndeki müzemiz bu yönden çok zengin bir eser koleksiyonuna sahip ve şu anda bu ürünlerin en doğru şekilde muhafaza edilmesi konusunda Okul müdürümüz Yusuf Gürlek gerekli tüm tedbirleri alıyor. Enstitü bünyesinde yeni kurulan Restorasyon Konservasyon Atölyesi bu konu üzerinde titizlikle duruyor.
Müzeniz dışında bu eserler başka nerelerde sergileniyor?
Sadberk Hanım Müzesi’nde ve Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı kurumlarda da tel kırma eserlerinin çok güzel örnekleri sergilenmektedir.
Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nde bu alanda neler yapıyorsunuz?
Enstitümüzde bu konuda açılan kurslarda ve atölye çalışmalarımızda kumaş ve desen özelliğinde geleneksele bağlı kalarak eğitim ve uygulama çalışmalarına devam ediyoruz. Enstitümüzde çalışılan projelerde de sair atölyelerde tel kırma tekniklerini giysiler üzerinde uyguluyoruz.
Çalışmalarınız nasıl değerlendiriliyor?
Atölye olarak ileriye dönük bir kına gecesi projemiz bulunmakta. Bununla ilgili araştırmalarımız devam ediyor. En kısa zamanda geleneklerimizi yaşatmak adına uygulamaya geçmeyi düşünüyoruz.
Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü olarak eserlerimizi yurt içi yurt dışı olmak üzere her projeye destek vererek sergiliyoruz.
Öğrenciler ne kadarlık bir eğitim sürecinin ardından kendi başlarına tel kırma yapabilir?
Bartın işinin/tel kırmanın ilk aşamaları söyleşide dile getirdiğim üzere zordur. Tül üzerine de olsa kumaşa da işlense el becerisi gerektirir. Kişisel özellikler de göz önüne alınırsa nitelikli eserler üretmek aylar alabilir.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü'nde çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Buradaki her atölye müreccet sanat için çalışmakta. Proje ve hayal gücünüzün sınırı yok, yeter ki nitelikli bir şeyler yapmak isteyiniz.
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
izler öğretmeniz. Yıllar önce benim öğrencim olup da şu anda MEB’de görev alan meslektaşlarım var. Bizlerden bu zanaati öğrenerek nakış yapan, işleme yapan ve geçimlerini temin eden öğrencilerim var. Geleneksel işlemelerimizi geleceğe taşıma ve sevdirme hususunda hemen herkes gibi bize ve onlara büyük görevler düşüyor. Umarım ben üzerime düşen bu misyonu gerektiği gibi yerine getirebilmişimdir.
İlginiz için teşekkür ediyorum Meral Hanım.
İbrahim Ethem Bey, ben de sohbetiniz ve ilginiz için müteşekkirim, çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
İbrahim Ethem Gören