MEHMED ŞEVKET EYGİ ÜSTADA VEFÂ…

MEHMED ŞEVKET EYGİ ÜSTADA VEFÂ…

Gazeteci, yazar, dava adamı, mütefekkir, sanat ve estetik sevdalısı Mehmed Şevket Eygi geçtiğimiz yıl dünya âleminden ebedî âleme doğmuştu. Geride onlarca eser ve hemen her biri hocaların hocası olan pek çok talebe ve sadaka-i cariyeler bırakan Mehmed Şevket Eygi için vefât yıl dönümünde (12 Temmuz) Merkez Efendi Camii’nde düzenlenen Mevlid-i Şerif programına iştirak ettik.

Kadim camiinin avlusunda ülkemizin önde gelen hâfız, mevlidhan ve duagûlarının gönül âvazlarıyla tilavet ettikleri Mevlid-i Şerîf’i ve sûre-i celileleri dinledik. Mehmed Şevket Eygi Bey’in arkadaşları, talebeleri, talebelerininöğrencileri ve sevenlerinden oluşan hâzirûn ile birlikte üstada rahmet niyazı sadedinde kurulan dua cümlelerine hep birlikte âmin diyerek kabrini ziyaret ettik.

Talebeleri Mehmed Şevket Eygi Bey'e vefâ göstererek vefât yıl dönümünde kabrini âlâ bir keyfiyette ihyâ etmiş. Merhuma yaraşır, çok güzel bir kabir düzenlemesi yapılmış. Hayatını güzelliklere, sanata, estetiğe, güzel düşünmeye, güzel görmeye ve güzel davranmaya hasreden, güzel yaşayıp yine güzel bir şekilde uçmağa varan Mehmed Şevket Eygi Bey’in mezar taşının örnek alınarak tarihi hazirelerimizin, kabristanlıklarımızın şenlendirilmesini temenni ederken teberrüken mezar düzenlemesi için büyükçe bir paragraf açıyorum.

HAK YOLUNDA YAZAR VE NÂŞİR, MÜTEFEKKİR…

Mezar taşı tezyinat projesini mimar Semih İrteş hazırlarken kitâbeye Hattat Davut Bektaş ketebe koymuş. Eygi’nin baştaşında sülüs yazı güzeliyle şu ibareler yer alıyor: Hak Yolunda Yazar ve Nâşir, Mütefekkir Mehmed Şevket Eygi Beyefendi’nin Ruhu İçin Fatiha. Dünya’ya Doğuşu 7 Safer 1352 (01.06.1933) Ahiret’e Doğuşu: 9 Zilkade 1440 (12.07.2019)

Merhumun mezarının tezyinat projesini hazırlayan, ülkemizin önde gelen geleneksel İslam-Türk sanatları uzmanı, hoca hocası, mimar Semih İrteş’ten kabir süslemesinin inceliklerini istirham ettik.

MİMAR İRTEŞ: BAŞTAŞINI KLASİKTEN İLHAM ALARAK HAZIRLADIK

“İbrahim Ethem Bey, günümüzde klasik tarzda, klasiğin devamı olarak bu tür mezar taşları yapılmıyor. Yapılan taşlar malum, biliyorsunuz. Burada bizim hazırladığımız taşımız klasikten ilham alınarak yeni yapılmış klasiğin devamı bir uygulamadır.

15. YÜZYIL ÜSLÜBUNDA YAPILMIŞ TEPELİKLİ BİR TAŞ

Burada bir tek baştaşı var. 15. yüzyıl üslubunda yapılmış tepelikli bir taş. Esasında gelenekte baştaşı ile birlikte ayaktaşı da oluyor. Burada bu hizmete vesile olanlar, teklif edenler ”sadece baş taşı olsun” dediler. Biz de öylece ilerledik. 15. yüzyıl üslubunda tepelikli bir taş hazırladık.

Tipik 15. yüzyıl mezar kitabelerinde bu tür olaylar yok. Biz bir miktar stilize ettik. Orada enteresan bir nüans var. Taşta celi sülüs müsenna istifle “Hû” yazıyor. 15. yüzyıl üslubunda bu tür olaylar yok. Bununla birlikte biz böyle bir şeyi münasip gördük. Taşta yer alan “Hû” dikkat ederseniz bir rahle biçiminin içerisinde bulunuyor. Biz bunu münasip gördük. Rahle biçiminin içerisinde oluşuyor. Üstadın sanat ve ilim konusundaki yapmış olduğu araştırmalar, çalışmalar ve dahi onun Allah dostu olduğu hemen herkesçe malum.  Şevket Bey hep okuma ve okutma gayreti içerisinde bulunduğu için rahleyi sembolik olarak oraya koyduk. Bunun gibi bazı sembolik anlamları olan bir taş. “Sıradan bir nakış yapalım olsun, bitsin” olsun demedik. Onun bir anlatımı var tabii ki. Yazıyı da ülkemizin önde gelen sanatkârlarından Hattat Davut Bektaş Bey yazdı.”

EVİ GELENEKSEL SANATLAR GALERİSİ GİBİYDİ.

Mehmed Şevket Eygi Bey’in evi gerçek bir Müslüman, Türk eviydi. Bir adım öte geleneksel sanatlar galerisi gibiydi. Evvelemirde duvarları tezyin eden hat levhaları dikkatleri üzerine çekiyordu. Ziyaretlerimde müsaadelerini alarak ner biri diğerinden âlâ keyfiyeti haiz yazıları defalarca incelemişliğim vardır.

BÜYÜKÇE BİR KÜTÜPHANE…

Evi haddizatında büyük bir kütüphaneydi. Osmanlı evinin hemen her odasında kitaplar levhalarla ünsiyet halinde olup zihinlere “Fîhâ kütübün kayyimeh” kelâmı düşerdi.

Nesihten sülüse; celi divaniden celi ta’like kadar ayet-i kerime, hadis-i şerif ve güzel sözlerden müteşekkil yazılar, bunların tezyinatı, ebruları uyum halinde onlarca levha el-ele tutuşarak adeta hafî bir zikri terennüm ederdi: “Elâ bizikrillahi tatmeinnülkulûb.”

Geriye doğru baktığımda Sultanahmet’teki evde battal bir ebru levhasının yanındaki kadife kaplı kanepede huzuru soluklamakta olan kediyi, Mehmed Şevket Eygi’nin daktilosunun seslerini, Osmanlı fotoğraflarını, gülapdanları, kesme şekerlikleri, sedef kakma sehpaları, oymalı tavan göbeklerini, usta işi tesbihleri, İznik çinisi demlikleri, narin kolonya şişelerini, yazı takımlarını, yazma kitapları, kadim ciltli nadir baskı eserleri, Fransızca lügat ve tarih kitaplarıyla birlikte üstadın güven telkin eden sohbetini ve dahi kendi elleriyle pişirdiği ‘derviş çorbası çaylar’ı hatırlıyorum.

Rahmet olsun... Yazımızı Mehmed Şevket Eygi Bey’in vefât yıl dönümündeki programa katılanlara takdim edilen Vasıflı Müslüman Genç isimli kitabından küçük bir alıntıyla nihayet verelim.

MÜSLÜMAN, SANAT VE ESTETİK BOYUTUNDA DA ÜSTÜN OLMALIDIR.

“Olgun, iyi yetişmiş Müslümanın üç boyutu vardır: Bilgi ve kültür boyutu… Ahlâk, karakter, aksiyon boyutu… Güzellik, sanat, estetik boyutu… Bunlardan biri eksik ve güdük olursa Müslüman tamam olmaz. İslâm dini kâmil ve üstün dindir. Müslüman, üçüncü boyutta, yâni sanat ve güzellik boyutunda diğer insanlardan ileri ve üstün olmalıdır. Kıyafetlerimiz, evlerimiz, dekorasyonumuz, beşerî münasebetlerimiz hep güzel olmalıdır.

“ALLAH GÜZELDİR, GÜZELİ SEVER.”

Güzellik boyutu olmayan Müslüman iyi Müslüman olmaz. Hadis-i Şerif’te “Allah güzeldir, güzeli sever” buyruluyor. Toplum içinde yeterli miktarda güzel Müslüman bulunmalıdır. Güzellik boyutumuz ve anlayışımız İslam’ın temel kriterlerine göre olacaktır. Sapık ve çarpık bir medeniyette güzel olan şey, İslam medeniyetinde olmayabilir. Konuşmalarımız, yazılarımız, tavır ve hareketlerimiz, davranışlarımız, evlerimiz, binalarımız güzellikler sergilemelidir. Bunun ölçüsü de şudur: Düşmanlarımız, karşıtlarımız, bizden olmayanlar bile bu güzellikleri kabul ve tasdik etmeli, hayran kalmalıdır. İslam güzel dindir, güzellikler dinidir. Bu güzellikler Müslümana yansımalıdır.”

 

İbrahim Ethem Gören 23.07.2020

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.