İZNİK ÇİNİCİLİĞİNİ YAŞAYAN VE YAŞATAN HAKİKATLİ BİR USTA: İBRAHİM ÇELİK

İZNİK ÇİNİCİLİĞİNİ YAŞAYAN VE YAŞATAN HAKİKATLİ BİR USTA: İBRAHİM ÇELİK

İbrahim Çelik, İznik çinisini yaşıyor ve yaşatıyor. Onun ustası İznik ve İznikli kadim sanatkârlar. ‘İznik çinisi’ vasfının ötede beride kullanılmasından, İstanbul’daki işporta tezgâhlarında, Kapalıçarşı’da kimi dükkanlarda satılan kaba seramiklere İznik çinisi markası vurulmasından bîzar. O İznik’te sanatı ve çiniyi bekliyor. Atölyesinin bahçesine kurduğu fırında sadece çamuru değil ustalığını da ateşle sınıyor.  Geleneksel İznik çinisini yaşayan ve yaşatan İbrahim Çelik Usta ile sanatı, eserleri ve kadim İznik çini sanatı üzerine İznik’teki atölyesinde hasbihal ettik.
 

Geleneksel sanatlara ilginiz nasıl başladınız?

Sözlerime başlamadan önce bize bu kadim sanatı miras bırakan pîr-i fanileri minnet ve rahmetle anıyorum. Geleneksel sanatlara ilgim ve kişisel merakımla başladım. İznik'te doğmuş olmamızın da bunda etkisi vardır. Doğup büyüdüğümüz kadim ilçede ata sanatlarımızı görerek büyümek de geleneksel sanatlara başlamakta etkili oldu. Benim başlangıç noktam aslında çocukluk yaşlarda cam eşyaya olan merakımdır.
 

KADİM SANATIMIZA HİZMET ETMEYE ÇALIŞIYOR

20'li yaşlardan sonra rahmetli Faik Kırımlı'ya yetiştim. Merhum Kırımlı İznik'e gelip rahmetli Eşref Eroğlu ile beraber İznik çinisinin ateşini yeniden yaktı. İznik çinisinin küllerinden yeniden doğuşu bizde de İznik çinisine olan sevgiyi ateşledi. Bu şekilde biz de İznik çinisinin ve dolayısıyla geleneksel sanatlarımızın peşine düşmüş olduk. Araştırmalarımızı yaptık. Bu konuda İznik'te fazla bir eğitim kurumu, hoca olmadığı için kişisel araştırmalarınızla kendimizi ve sanatımızı geliştirdik. Günümüzde İznik çinisini yapmaya, kadim sanatımıza hizmet etmeye çalışıyorum.

Çini sanatında neler yapıyorsunuz?

İznik Hünkar Çini olarak atölyemizde geleneksel yöntemlerle cami, konut, otel, restoran gibi alanlarda mimari projelerde yurt içinde ve yurt dışında uygulamalar yapıyoruz.

Çini sanatında birinci uğraşımız ve bugün yaptığımız, geleneksel yöntemlerle İznik çinisini tarihte yapılan, orijinaline en yakın şeklini üretmenin gayreti içerisinde olmaktır. İznik çinisinin yanında gelenekseli yaparken Selçuklu ve Anadolu seramikleri üzerinde çalışmalarımız da var. İznik çinimizi günümüzde ki şekliyle yorumlayarak değişik alanlarda kullanıma sunuyoruz. Atölye üretimimizin yanında bireysel olarak Anadolu seramikleri bağlamında “Hacı İbrahim” imzalı özel koleksiyon çalışmaları yapıyorum.
 

USTAM İZNİK'TİR

Bu alanda ustanız var mı?

Az önce de bahsettiğim gibi belli başlı bir ustam yok. Bununla birlikte "Ustanız kimdir? diye sorarsanız, İznik ve İznik çinisidir, diye cevaplayabilirim

İznik çinisi size ne öğretti?

İznik çinisi önce geçmişimizi, atalarımızı ve sanatlarımızı sevmeyi ve onlara saygı duymayı öğretti.

Talebe yetiştiriyor musunuz?

Evet.
 

GELENEKSEL SANATLARINIZ TİCARİ KAYGILARLA İCRA EDİLEMEZ

Bir çini sevdalısı hangi aşamalardan geçerek kalfalığa ve ustalığa adım atacaktır?

Çini sevdalısı olmak birinci şart. Zaten cevap da sorunuzun içinde yer alıyor. İnsanın sevdalı olması bir şeyi sevmesi demektir. Çiniyi ve bahusus geleneksel sanatlarımızı sevmeden, ona sevdalı olmadan icra edemezsiniz. Sadece ticari kaygılarla geleneksel sanatlarımız icra edilemez.
 

HER SANATTA OLDUĞU GİBİ ÇİNİDE DE MÂNÂ ÖNEMLİ...

Belki iyi bir usta, kalfa olunabilir, ama yapılan çalışmaları gönül harmanında yoğurmadan, bir de yaptığınız materyale mana gözü ile bakmadan sanatsal bir eserin ortaya çıkma şansı yoktur. Mânâ göz ardı edilen çalışmalar iyi bir ustalıkla yapılmış olabilir ama sanat değeri taşımaz.

Çinide desen ve kompozisyon bilgisi ön planda. Bu konuda kendinizi nasıl geliştirdiniz?

Geleneksel motif ve desenleri bulabildiğimiz kadar yerlerinde; koleksiyonlarda ve müzelerde bire bir inceledik. Bu alanda hazırlanmış katalog ve desen çalışmalarından da esinlendik. Tüm bunları atölyemizde ve gönlümüzde yoğurarak harmanladık.

Belli başlı çalıştığınız ürünler nelerdir?

Geleneksel İznik çinisinin duvar kaplamaları, panolar ve evani grubu... Yine Selçuklu ve Anadolu gurubunda evani diye isimlendirdiğimiz çalışmalar... Orijinal desenlerinde günümüzde yaptığımız doğaçlamalar, yeni motiflerle de yaptığımız çalışmalar...

En çok hangi çalışmalarınız tercih ediliyor?

Daha çok bireysel yaptığım çalışmalarda Kâbe panoları ile Anadolu ve Selçuklu seramikleri tercih ediliyor. Çalışmalarım Türkiye'de ve dünyada farklı yerlerde beş, altı koleksiyonda toplanmakta.
 

İZNİK ÇİNİSİNİ ANLATMAK SAYFALARA SIĞMAZ

İznik
çinisi nedir, özellikleri nelerdir?

İznik çinisi medeniyetimizin 500 yıl öncesine ışık tutarak geçmişi öğrenmemizi sağlar. İznik çinisi ispatı mümkün olan bir mirastır. İznik çinisi yapıldığı dönemin inancını, yaşamdaki ince ruhu dünden bugüne aktarır. Osmanlı insanının yaşamındaki inceliğini, naifliğini, hayata, hakikate ve ahirete bakış açısını ortaya koyar. İznik çinisi sanatkâr ecdadımızın emeğini, kahrını, sevgisini tek başına anlatan bir başyapıttır.

İznik çinisini anlatmak aslında sayfalara sığmaz. Çok kısa sürede anlatılacak bir şey değildir. İznik çinisiyle uğraştığım süre içerisinde en çok üzüldüğüm konulardan bir tanesi, arz ettiğiniz sorulara, "İznik çinisi üç kelimeyle açıklanır. Yüksek oranda kuvars içerir, 500 yıl durur, çok sağlamdır." Şeklinde verilen cevaplardır. Kendisine mikrofon uzatılan herkes bu üç cümleyi söylüyor. Oysa bununla birlikte İznik çinisi gerçek anlamda anlatılmamıştır.

Peki nasıl anlatılmalı?

İbrahim Ethem Hocam, bu sorunuzu cevaplayabilmek için en az, aralıksız dört saat konuşmak gerekir. Bu, işin başlangıcıdır. Ayrıca 3-4 program yapılmalıdır. Benim arzu ettiğim şey şu bu hususta.

Ne arzu ediyorsunuz?

Bir sanat tarihçisinin ve bir edebiyatçının yapacağı bir belgesel... İznik'teki alaylı ustalarla bu konu derinlemesine konuşulmalıdır. Buradan YÖK'e, üniversitelere ve Kültür Bakanlığımıza sesleniyorum. Türkiye'de eksiği olan İznik çinisi ve Geleneksel El Sanatları Araştırmaları Merkezi bir an önce işin ehlince kurulmalıdır. Söz konusu araştırma merkezinde İznik çinisinin tarifi yapılmalıdır. Bunun için biz İznik'te Araştırma Enstitüsüne talibiz. Üniversitemize göl kenarında verilmiş olan bir yer de var.
 

ATALAR MİRASI İZNİK ÇİNİSİNİN HEBA EDİLİYOR OLUŞU BİZLERİ DERİNDEN ETKİLİYOR

Enstitüde bu işin adı konulmadığı sürece herkes, her köşede yaptığı işin İznik çinisi olduğunu iddia edebilir. Ve buna da kimse itiraz edemez. Günümüzde Türkiye'nin birçok turistik yerlerinde ve mağazalarında yerli ve yabancılara çini desenli kaba seramikler İznik çinisi diye sunulmaktadır. Bir ata mirasımızın bu şekilde heba ediliyor olması bizleri üzmektedir. Ayrıca bir takım yanlışlar da var tabii ki.

Nedir o yanlışlar?

Ülkemizde sınırsızca açılan kurslarla el sanatlarımız “yaşatalım” derken aslında kimi zaman zarara uğratılmaktadır.

İbrahim Ethem Bey, sanırım böylelikle İznik çinisiyle ilgili sorunuzu kısaca da olsa yayınlamış oldum.

Teşekkür ederim. Sizi dinlemeye devam ediyoruz...

İznik çinisi deyince önce toprağı, ondan sonra suyu ve ateşi çok iyi tanımamız ve anlamamız gerekir. Bunları çok detayı olmadan kısaca açıklamayım.
 

TOPRAK BİZİM İÇİN KUTLUDUR

Buyurunuz İbrahim Ustam.

Toprak bizim için kutludur. Malum olduğu üzere topraktan yaratıldık, dönüşümüz de toprağa olacaktır. Çalışmalarımızın ana maddesi toprak ve kildir... Bu şekilde düşünerek yola çıkarsak bir damla sudan yaratıldık. Hz. Allah "Hayatı olan her şeyi sudan yarattık" buyurmakta. Böylelikle her şeye hayat verenin biiznillah su olduğu da düşünürsek killerimizi suyla karıyoruz, harmanlıyoruz.

Ateş dediğimizde ateşe nûr'ul aşk da diyebiliriz, nâr-ı cehennem de... Ateşi de bu şekilde yorumlarsak İznik çinisinin nelerden meydana geldiğini daha iyi anlamış oluruz diye düşünüyorum.
 

GELENEKSEL SANATLARIMIZIN MÂNÂ TARAFININ ANLAŞILMASINDAN YANAYIM

Bize "İznik çinisi nedir?" diye sorulduğunda atölyemde herkes defter ve kalemini çıkartıyor, adeta formül bekliyor. Teknik yapısından ve formülünden önce ben geleneksel İslâm-Türk sanatlarımızın, Türk el sanatlarımızın mana tarafının anlaşılmasından yanayım.

Bunlarda bir mana olmasaydı, bir maneviyatı olmasıydı geleneksel İslâm sanatları yüzlerce yıldır dünyanın göz bebeği gibi korunmazdı. Bu üç ana madde üzerinde çok uzun bir şekilde konuşmak isteriz. Lakin sanırım zamanımız bunun için yeterli değil.

Çark ustalığının çinicilikte yeri nerede durmaktadır?

Bir şekilde başlangıç noktasıdır.

Fırın için de bir soru tevcih edelim? Fırın, çalışmalarınıza ne kadar şefkatli! Eserlerin fırından sağ salim çıkması için nelere dikkat edilmelidir?

Bunlar teknik detaylar… Fırından önce, ürünler hazırlanırken, başlangıç aşamasından itibaren daha çamurun ilk karılmasından sabırla hareket edilmelidir. Sabırla hareket etmediğinizde fırından iyi sonuçlar alamazsınız. Çünkü izahı detay olabilir ama dekorlanması ile beraber hepsi de ayrı ayrı sabır gerektiren işlerdir.

İyi bir İznik çinisi hangi özellikleri haiz olmalıdır?

Birincisi geleneksel yöntemlerle üretilen malzeme kalitesi ve malzeme bileşenlerinin oranları... Kullanılan boyaların kalitesi, tabii ki iyi de bir fırın ve başlangıçtan beri bahsettiğimiz İznik çinisini içselleştirerek yapmaya çalışan bir usta gerekir. Bunun yayında derin bir geleneksel sanatlar ve desen bilgisine de hâkim olmak lazım gelir. Bunların hepsini toparlayıp gönül harmanında da yoğurduktan sonra güzel bir İznik çinisinin fırından çıkacağına inanıyorum.

İznik çinilerinin kötü örnekleri var? Bunları sanatsever nasıl ayırt edebilir?

İznik çinisini fark etmenin birinci özelliği tarihi mekânlarımızda, müzelerde, koleksiyonlarda orijinallerinden göz âşinâlığı oluşturarak böylelikle geleneksel olanı çok iyi tanımak, desen ve form olarak, bir şekilde ayırt etmek yol gösterici olacaktır.

Sizin çinilerinizin alâmeti farikası nedir?

Bu sorunun cevabını öncelikle sizler gibi geleneksel sanatlarımızı seven, sahip çıkan kişiler verecektir. Bununla birlikte Topkapı Sarayı'nda, Sultan Ahmet Camii'nde, Rüstempaşa'da ve daha sayabileceğimiz birçok tarihi mekânda İznik çinilerimizi seyrederken aldığınız keyfi bizim yaptığımız çinileri seyrederken de alacağınıza biiznillah inanıyoruz. Biz bugün yaptığımız çalışmalarla biraz sizlerin yaşamlarına dokunmak istedik.

Bunca yılın sonunda çinicilik size neler öğretti?

Bu sorunuzun cevabını kısa cümlelerle açıklayabilmek çok zor. Mülâkatımızın başında da söylediğimiz gibi geçmişimizi çok iyi tanımamıza, sevmemize ve geleceğimizi görmemize, bugünümüzü yaşamamıza, bir hayat biçimi oluşturmamıza, üretmemize, kendimizi her alanda geliştirmemize katkıları sebkat etmiştir.

Günümüzün İznik çiniciliği ihtişamlı asırlarındaki sanat izzetini yakalayabildi mi?

Daha yakalayamadık. Bununla birlikte üretim ve görsellik açısından ve kalitede çok yakınındayız. O günkü üretim, günümüzdekinden çok daha fazlaydı. Bugün daha o üretim aşamasını yakalayamadık. Evliya Çelebi'nin hatıratından ve araştırmalarımızdan anladığımızı kadarıyla Osmanlı’nın ihtişamlı yıllarında İznik’te 350 çini atölyesi olduğunu öğreniyoruz.

Bugün kaç atölye var?

Bugün atölye sayımız az, henüz atölye sayısı olarak geçmişi yakalayamadık.

Osmanlı Cihan Devleti asırlarında İznik'te 350 kadar atölyenin olması nasıl telif edilebilir?

Saray’ın desteğiyle... İznik çinisinin zirvede olduğu dönemde sarayın desteği vardı. Bugün biz de Saray’dan ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan aynı desteği bekliyoruz.

Bunu niçin bekliyorsunuz?

Sanatın bir ülkenin, bir milletin ve bir toplumun gülen yüzü ve aynası gibi olduğu için; yeniden o eski, ihtişamlı günlere dönmeyi ümit ve temenni ettiğimiz için bekliyoruz. Şunu da ilave etmek isterim.

Tabii ki buyrunuz...

Bir ülke de geleneksel sanatlar çalışmalarının o ülkenin dilindeki, teknolojisindeki ve ilmindeki gelişmenin birinci adımı olduğuna inanıyoruz.

Çini sanatı İznik için neler ifade ediyor?

İznik'te en büyük sorunlardan biri işsizlik ve üretimsizlik. İznik çini sanatının ve üretiminin ilçede ki işsizliğin azaltılmasında önemi büyük.  İznik çinisinin ülkemiz insanlarının sanatımızı sevmesine ve gelişmişliğine katkısı var. Bu da İznik için önemli bir ifade tarzıdır.

Okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?

İznik çinisiyle beraber geleneksel el sanatlarımıza; Türk-İslâm sanatlarına sahip çıkmalarını bekliyorum.

Bu nasıl olacak peki?

Küçük de olsa herkesin evinde geçmişimizi gelecek nesillere anlatabilmek, tanıtabilmek ve sevdirebilmek için birer küçük obje bulundurmalarını istiyorum.

Teşekkür ediyorum İbrahim Ustam.

Ben de teşekkür ederim İbrahim Ethem Bey.

 

 

İbrahim Ethem Gören

 

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.