Sanatçı, sanat aydınları yetiştirmek, Türk sanatlarının yayılmasını sağlamak, sanatçılarımızın eserleri ve performanslarıyla sanatseverlere ulaşmayı amaç edinen Mimsanat Akademisi kurucusu, Y. Mimar Fatma Kesgün ile hizmetlerini konuştuk.
GELENEKSEL SANATIN TÜM RENKLERİ MİMSANAT AKADEMİSİ'NDE...
Mimsanat Akademisi, ülkemizin önde gelen sanat eğitim kurumlarından biri. Geleneksel İslâm Türk sanatlarına yeni eserlerin ve isimlerin kazandırıldığı Mimsanat Akademisi'nde alanında uzman hocalar tarafından sanat eğitimleri veriliyor.
Geleneksel sanatların ihyâ ve inşâsına ömrünü adayan Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in açtığı sanat ve estetik yolunda hüvesi hüvesine, milimi milimine çalışmalar yapmakta olan müessese, sanatkârlarla sanatseverleri bir araya getirme gibi bir misyon da üstlenmiş.
Sanatçı, sanat aydınları yetiştirmek, Türk sanatlarının yayılmasını sağlamak, sanatçılarımızın eserleri ve performanslarıyla sanatseverlere ulaşmayı amaç edinen Mimsanat Akademisi'nde hat, tezhip, minyatür, kaatı' ve resim eğitimleri veriliyor.
Akademi'nin kurucusu, Y. Mimar Fatma Kesgün ile hizmetlerini konuştuk.
Fatma Hanım, Süheyl Ünver Hocamızın yolundan gidiyorsunuz. Süheyl Hocamıza rahmeti vesile kılarak hasbihalimize başlayalım. Süheyl Bey'in geleneksel sanatlarımıza yaptığı hizmetlere, ürettiği katma değere yönelik neler söylemek istersiniz?
Süheyl Ünver, hekim, akademisyen, tıp tarihçisi, kültür insanı, ressam, müzehhip, araştıran, okuyan, gören, yazan, arşivci, evlat, eş, baba, dede, gönül insanı... Tüm güzel vasıfların bir ömre sığdırılabileceğini bize belgelerle ispat edercesine yaşamış, Türk Süsleme Sanatları’nın bilinmesi, tanıtılması, yayılması ve yaşatılması için ömrünü vakfetmiş değerli büyüğümüz Süheyl Ünver Hocamıza rahmet ile sözlerime başlamak isterim.
SÜHEYL BEY, KÖKÜ MAZİDE OLAN KÜLTÜR ZENGİNLİKLERİMİZİ BUGÜNE ULAŞTIRDI
Ünver Hocamızın bıraktığı izleri okudukça, tanımaya başladıkça niye bu kadar gayret içinde olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Kökü, yüzlerce yıllık mazide olan kültür zenginliklerimizin bugüne ulaşmasında büyük katkı sağlamış bir derya Süheyl Ünver Hocamız. Daha ne denilebilir ki...
Mimarlık eğitimi aldınız. Geleneksel sanatlarla ve Süheyl Ünver Hocamızla yolunuz nasıl kesişti?
Her insanın içinde yetenekler, fikirler, hayaller, beceriler vardır, mühim olan bu hayallerin canlanma zamanı…
Evet, mimarlık eğitimi aldım ve 25 yıl bu alanda çalışmalarımı sürdürdüm. 2000 yılının Haziran ayında bir kitap emaneti için gittiğim Gülbün Mesara Hanımefendi’nin evinde sohbetle başladı her şey.
SÜHEYL ÜNVER: YAŞAMINDA BİR NOKTA OLSUN
Süheyl Hoca’nın kızına söylediği “yaşamında bir nokta olsun” ifadesi beni derinden etkilemişti. O gün benim için bahası olmayan, özel bir gündü. Sonrasında Hocamız ekim ayında Cerrahpaşa’da verilen eğitimlere davet etti beni. Yaz aylarından ekime kadar olan zaman diliminin ne kadar uzun olduğunu ve heyecanımı dün gibi hatırlıyorum.
DESENLERİN DİLİNDEN MİMARİNİN HİKÂYESİNE GEÇTİM
O günden sonra, hobi diye başladığım sanatın bendeki yolculuğu ve kendimi keşfim başlamış oldu. Desendeki bir kıvrımın, bir rengin hangi döneme ait olduğunu, hatta o dönemin dili olduğunu kavramak bana her geçen gün heyecan veriyordu. Ben, noktamı bulmuştum ve gün geçtikçe o alanın içinde kaybolmaya başlamıştım. Tezhipten sertifikamı aldıktan sonra kendimi minyatür masasında buldum. Benim için desenlerin dilinden mimarilerin hikâyelerine geçiş başlamıştı. Bu anlamda sanat kapısını bana açan Kıymetli Gülbün Mesara hocamıza, minyatürü sevdiren ve rahmetle yâd ettiğim Nusret Çolpan Hocama, sonrasında minyatür sanatının derinliğini gösteren, desteklerini esirgemeyen Nilgün Gencer Hocama şükranlarımı arz etmeyi bir borç bilirim.
Mimsanat Akademisi İstanbul'da, bir adım öte Türkiye'de hangi ihtiyaçları karşılamak üzere kuruldu?
2000 yılında Gülbün Hocamın dilinden bir söz ile açılan kapı, 2011 yılında Mimsanat’ın kurulmasına vesile oldu. Hani, lezzetli bulduğunuz bir yemeği eşiniz, dostunuz da yesin, güzel bir kitabı, filmi seyretsin istersiniz ya bizde de böyle başladı. Mimsanat Akademisi’nin yaşamlarındaki noktayı bulmalarına vesile olmasını istedik.
Şerefü’l mekân bi’l mekîn... İşin bu boyutunda, alanında birikimli, deneyimli, yaşama sanatla bakabilen hocalarımızla birlikte yol alıyoruz. Kendi kültürümüze ait sanatların bilinirliğini artırmak, gelecek kuşaklara doğru olarak aktararak, yayılmasını sağlamak çabasındayız.
TÜRK SANATLARININ YAYILIP GENİŞMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Akademinizin hedefleri nelerdir?
2011 yılında kurulan akademimizde Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Hocamızın yolunda ilerliyoruz. Hedefimiz, bünyemizde Türk Süsleme Sanatları alanındaki ve plastik sanatlardan resim branşındaki sanatçıları, kültürel birikimleri, yenilikçi tarzları ve eserleriyle sanatseverlerle biraraya getirmek. Sanatçı ve sanat aydınları yetiştirerek Türk Sanatları’nın yayılmasına, ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılmasına katkıda bulunmak gayesi ile çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bahsettiğiniz hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik neler yapıyorsunuz?
Farklı yaş gruplarına yönelik olarak hazırlanan ders müfredatlarımız, atölye çalışmalarımız, sergilerimiz, seminerlerimiz hep bu amaca yönelik... Sanatçılarımızın gerek eserleri gerekse performanslarıyla sanatseverleri bir araya getirmek için gayret gösteriyoruz.
Hangi branşlarda eğitimler veriyorsunuz? Hocalarınız kimler?
Akademimizde, tezhip, minyatür, kaatı’, hüsn-i hat ve resim eğitimleri verilmektedir.
Kaatı’ hocamız Dürdane Ünver; minyatür hocamız Nilgün Gencer; tezhip hocamız Süreyya Alper; hüsn-i hat hocamız M. Efdaluddin Kılıç; resim hocamız ise Neslihan Can.
Kaatı' sanatının duayen ismi Dürdane Ünver, hocalarınız arasında yer alıyor. Kaatı' eğitimlerinizde kademe var mı? Her seviyeden sanatsever Dürdane Hanım'dan ders alma imkânına sahip mi?
Evet, yine tekrar edeceğim; mekânımızın iskeletini biz oluşturduk, lakin ruhunu kıymetli hocalarımız verdi. Hocalarımız ile birlikte yol alıyor olmak, eşlik etmemize imkân sağlamaları bize verilen ayrıcalık. Bu nedenle her daim şükrediyorum.
Elbette, Dürdane Hocamızın eğitimine gönlü bu sanata meyleden herkes katılabilir. Temel eğitim 3 yıl sürmekte, sonrasında ise hocamızın proje grubuna dahil olarak bir konu üzerinde üretime devam etmekteler.
ALÂMETİFARİKAMIZ SÜHEYL ÜNVER HOCAMIZIN İZİNDEN GİTMEK
Mim Sanat Akademisi'nin alâmetifarikası nelerdir?
Süheyl Hocamızın izinden gidiyor olmak... Gerek Dürdane Hocamızdan ve de gerekse Nilgün Hocamızdan yaşanmışlıklarını ilk ağızdan duyuyor olmanın kıymeti büyük. Ayrıca, Mimsanat Akademisi doğanın içinde yer alan bir sanat ortamı; şehrin içinde ama şehrin kargaşasından uzak, sanat çatısı altında yemyeşil bir nefes alanı.
Toplumun sanat ile yüceleceğine inancı ile akademi olarak Mim Sanat Derneği'nin çalışmalarına destek oluyoruz.
Dernek neler yapıyor?
Devlet koruması altındaki çocuklar ile yetenekli ancak sanat eğitimine uzak çocuklara yönelik verilen, süreklilik esası taşıyan Türk Süsleme Sanatları, resim ve Türk Makam Müziği eğitimlerinde çocuklarımızın yanındayız. Amacımız, sanat yolculuklarında çocuklarımıza destek olup, bu sanatları gelecek kuşaklara tanıtmak, aktarmak...
Kim bilir belki çocuklarımızın arasından bir Tanburi Cemil Bey, bir Süheyl Ünver yetişebilir. Geçmişte varlarsa bugün de olabilirler. İnanmak ve bu inançla emek vermek gerekir diye düşünüyorum.
www.mimsanatdernegi.org adresinde dernek çalışmaları ile ilgili bilgi bulabilirsiniz.
Geleneksel sanatlara ilgi duyanlar Akademi'yle nasıl irtibat kurabilir?
Sanatseverler 0216 610 10 16 ve 610 10 26 telefonlarından; info@mimsanat.com.tr mail adresimizden; mimsanat_akademisi sosyal medya adreslerimizden bizi takip edebilir ya da Ihlamurkuyu Mah. Bülbüldere Cad. Trabzonpark-Ümraniye adresimizde bulunan akademimizi ziyaret ederek kahvemizi içebilirler.
SANATI, KENDİMİZİ TANIMA VE İFADE ETME BİÇİMİ OLARAK KULLANIYORUZ
Atölyenizde bir eğitim sezonu nasıl geçiyor?
Akademimizin bilinirliğinin artmasıyla eğitim sezonumuz da bir hayli yoğun geçmekte. Eğitimler, seminerler, sergiler, atölye çalışmaları, motivasyon toplantıları ve Mimsanat Akademisi'ni özel kılan günlerimiz ile sezon boyunca rengarenk bir hayat var burada. Hocalarımızın öğrencileri ile oluşturduğu proje grupları ile tematik çalışmalar yapıyor, sergiler açıyoruz.
Geniş bir yelpazede, sanatın sınırsızlığından yola çıkarak yaptığımız atölye çalışmalarımızda sanatı kendimizi tanıma ve ifade etme biçimi olarak kullanıyoruz.
Sanat, insan ve yaşam odaklı seminerlerimizde alanında uzman konuşmacılarla; yeni bilgiler, yeni çağrışımlar, yeni sorgulamalar, yeni gülümsemelerle dolu, ufuk açan, bol sohbetli zamanlar yaşıyoruz.
Sergileriniz için de bir paragraf açalım dilerseniz. Şimdiye kadar hangi sergileri düzenlediniz?
Aşk-ı Türkiye, Nilgün Gencer Minyatür Sergisi ve ‘Çağdaş Minyatüre Bir Bakış’ adlı Nilgün Gencer‘in 43 yıllık sanat hayatının anlatıldığı kitabın tanıtılması.
Kâğıdın Yeniden Doğuşu: “Kaatı’ Yazma Ciltler”.
Cihangir Sanat Galerisi: “Mimsanat’ın El İzleri”.
CKM Karma Sergi- Dürdane Ünver, Nilgün Gencer, Süreyya Alper, Neslihan Can, Birol Can.
Kozyatağı Kültür Merkezi Karma Sergi- Dürdane Ünver, Nilgün Gencer, Süreyya Alper, Neslihan Can, Birol Can.
Beyoğlu Sanat Galerisi: Nilgün Gencer “Çağdaş Minyatüre Bir Bakış” 43’üncü Yıl, Türkiye Minyatürleri.
Neslihan Can, “Oryantalizmden Hiperrealizme Doğru” Resim Sergisi.
Neslihan Can, “Su Kuşları” Resim Sergisi.
Barış Manço Kültür Merkezi “Kuşlar Minyatür Sergisi”.
CKSM Nilgün Gencer Minyatür Sergisi.
İstanbul, Neslihan Can’ın Karakaleminden Resim Sergisi.
Floransa Bienali (The Biennale Internazionale d’Arte Contemporanea di Firenze) Dürdane Ünver–Süreyya Alper.
DCA Diyanet Of Center America.
6ÜSTÜSU Derinlikler, Minyatür Sergisi–Deniz Müzesi.
Neslihan Can&Öğrencilerin Gözünden “Realist” Resim Sergisi.
Kaatı’ Sanatı ile YazıYorum” Sergisi–Dürdane Ünver ve Proje Grubu Öğrencileri.
Sergileriniz sanat camiasında nasıl bir karşılık buldu? Gösterilen ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Gösterilen ilgiyi Süheyl Ünver ekolünün bakış açısıyla ilerliyor olmaya, konularındaki bilgi ve birikimleriyle nitelikli hocalarımızla yol almamıza bağlıyorum. Ayrıca şehrin kalbalığından uzak, doğanın içinde samimi ve huzurlu, enerjisi yüksek ortamımızın da katkısının olduğu inancındayım. Lakin yine tekrar ediyorum, Şerefü’l mekân bi’l mekîn.
SÜHEYL ÜNVER: HER İNSANIN BİR MESLEĞİ VE BİR MEŞGULİYETİ OLMALI.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Sanatın manası, içindeki güzellikleri görmeye vesile olmasıdır. İyilik, dostluk, nezaket, merhamet ve muhabbet gibi kavramlara yaklaştırmasıdır. Bu nedenle dilerim ki herkes sanatın bir branşıyla meşgul olarak yaşamına sunulan güzellikleri görmesine imkan sağlar.
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Hocamız ile başladığımız söyleşimize yine onun bir sözü ile ara vermek isterim.
‘Her insanın bir mesleği ve bir meşguliyeti olmalı’. Sanatla meşgul olunuz efendim.
İlginiz için teşekkür ediyorum.
İbrahim Ethem Gören