Eyüpsultan’da Mimar Sinan eserlerinden biri daha ihya edilerek kadim şehrin kültür ve irfanına hizmet edecek şekilde fonksiyonlandırıldı. Caferpaşa Medresesi, Kent Belleği Merkezi’ne dönüştürüldü.
‘HZ. HÂLİD BELDESİ’NİN BELLEĞİNE YOLCULUK…
15 Nisan Cumartesi günü Merkez’de düzenlenen iftar ve açılış programıyla İstanbullulara “merhaba” diyen tarihi mekânda ‘Hz. Hâlid Beldesi’nin belleğine yolculuk yapmak mümkün…
Mezkûr belleğe ilk seyahati gerçekleştirenlerden biri olduk. 15 Nisan Cumartesi gününün akşamında tarihi mekânda düzenlenen iftar programına katıldık. Okumakta olduğunuz yazı böylelikle neşv ü nemâ buldu!
Caferpaşa Medresesi Kent Belleği Merkezi’nin sanatkâr hâdimi, üretken müessisi, Eyüpsultan Belediyesi’nin Sanat Yönetmeni, minyatür ustası Leyla Kara ile Merkez özelinde bir mülakat gerçekleştirdik.
İBRAHİM ETHEM GÖREN: Leyla Hanım öncelikle tebrik ediyorum. Asitane, harikulade bir kültür, sanat merkezine kavuştu, elleriniz dert görmesin, tebrik ediyorum. Kelâmın başında okuyucularımız için kendinizi tanıtmanızı istirham ediyorum.
LEYLA KARA-Minyatür Sanatçısı
1983 yılında İstanbul da dünyaya geldim, ilk orta lise eğitimimi bu şehirde tamamladım. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuyum. Kendimi merhametli bir annenin ve yiğit bir babanın kızı olarak tanımlar ve çok Da şanslı bulurum.
Anadolu insanına özgü bir naiflikle yetiştirildim. Çok sesli, kalabalık bir aileye mensup olmanın çokça avantajını da sıklıkla yaşadım. Keyifli bilge bir dede ve zanaatkâr bir büyükanneyle olmak… ve şimdi tüm hayat seçimlerimin ilk adımını bu aile düzeninin belirlediğini daha net görüyorum. İstanbul Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldım. Uzun yıllar bir taraftan öğretmenlik yaparken diğer taraftan da sanat alanında eğitim almaya devam ettim. 23’üncü yılına giren sanat serüvenim Eyüp Sultan belediyesi Sanat Yönetmenliği göreviyle devam ediyor.
Maşallah… Eyüpsultan’da kültüre, sanata, irfana dair gündeminizde neler var?
Bu gündem, benden daha çok Eyüpsultan belediye başkanı Deniz Köken’e ait bir gündem ve dahi içinden tatlı bir heyecan geçen bir telaş…
Güzel bir başlangıç oldu! Eyvallah. Merkez’in açılışında kendisini tebrik etmiştim.
Kentleri belirleyen önemli unsurların başında tarihi miras gelir bunları korumak ve doğru bir biçimde sunmak, daha görünür ve erişilebilir yapmak gayesiyle çıkılmış bir yol aslında Eyüpsultan’da kültür sanat hizmetleri.
Mezkûr yolculuktaki ilk durağınız…
Bu yolculuğun ilk durağı sanat eğitimlerinin belediye bünyesinde olmasına rağmen bir Akademi düzlemine taşınmasıydı. Bir diğer direkt durağımız ise Zal Mahmud Paşa Külliyesi oldu.
Zal Mahmud Paşa’ya birazdan nazar edeceğiz!
Şimdi durağımız Caferpaşa Medresesi. 15 Nisan Cumartesi günü açılışını yapmaktan onur duyduğumuz bu yapının ardından Eyüpsultan Beldesi yeni sanat galerisi olan Gazelart’a başlanacak.
Böylelikle biraz önce sizin de atıf yaptığınız üzere ‘Hz. Hâlid Beldesi’nde kalıcı bir irfan yolunun ve korunmuş bir kültürel mirasın biiznillah temelleri atılmış olacak.
Zal Mahmud Paşa Külliyesi’yle devam edelim dilerseniz. Burada hangi sanat nevilerinde hangi ustalarımız İstanbullulara hangi hizmetleri veriyor?
29 odadan oluşan külliye Eyüpsultan’daki nadide Mimar Sinan yapılarından biri. İki kat düzeninde inşa edilmiş olan yapı zamanının ender örneği olarak çıkıyor karşımıza.
Mimar Sinan, cami ve medrese hücreleri arasında bulunan oldukça büyük kot farkını günümüz mimarlarına usul öğretircesine değerlendirmiş, rahmet olsun…
İbrahim Ethem Bey, malumunuz olduğu üzere Osmanlı Cihan Devleti asırlarında sanatçılar korunur ve her türlü maişetleri bizzat padişah tarafından karşılanırdı. Bugün de bir sanatçının kendi sanatını icra edebilmesi için bazı kaygılardan uzaklaşmış olması gerekir hak verirsiniz ki.
Eyvallah…
Bu durumdan hareket ederek Zal Mahmud Paşa Medresesi’ndeki her bir odayı, alanında uzman ve dahi içinden sanat ve estetik güzellikler geçen üretimler yapmaya devam eden sanatçılara ve zanaatkârlara tahsis ettik. Bu tahsis gerçekleşirken kendilerinden hiçbir talepte bulunulmadığı gibi gerekli çalışma alanı için lazım gelen malzemeler de belediye tarafından en şık şekilde tedarik edildi.
Tezhip gurusu Münevver Hocamızı mezkûr medresenin atölyesinde ziyaret etmiştim. Başka hangi sanatkârlar tarihi mekânı şenlendiriyor?
Yapı içinde bahsettiğiniz gibi kıymetli Prof. Dr. Münevver Üçer hanımefendinin tezhip atölyesi, dönüşümden kâğıt üreten Yavuz Tiryaki hocamızın kâğıt atölyesi tanbur üretimi yapan Burak Albayrak hocanın marangozhanesi ile birlikte 23 sanatçının atölyesi bulunuyor. Bu atölyeler izleyiciler için bizce paha biçilemez bir kıymete sahip.
Aynı minval üzerine Sertarikzade Kültür ve Sanat Merkezi’ne değinelim…
Burası Türk musikisi ve gelenekli sanatlar eğitimi vermekte olan bir belediye kurs merkezi olmaktan öteye geçmiş bir hüviyete sahip.
Ne güzel…
Alanında uzman eğitmenler tarafından sanat eğitimi verilen merkez sürdürülebilir kültür sanat politikasının nadide örneklerinden biri. Burada yetişen ve akabinde katıldıkları sanat yarışmalarından ödül alan öğrenciler, eğitimlerini tamamlayıp ustalaşarak talebe oldukları müessesede eğitim vermeye başladı. Sertarikzade Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir taraftan on bir farklı sanat branşında eğitim verilirken; merkez yıldan yıla şehir, bir adım öte medeniyet okulu hüviyetine doğru evriliyor.
Ser Mimârân-ı Hâssa Sinan Usta’ya rahmeti vesile kılarak Caferpaşa Medresesi’ne nazar edelim…
Yapı, toplamda 12 medrese odasından oluşan bir Mimar Sinan eseri.
Restorasyon süreçlerini takip ettim, ince bir nakkaş titizliğiyle çalışıldı…
Bu denli kıymetli yapıları işlevlendirme muhakkak ki yüksek derecede hassasiyet ve dikkat gerektiriyor. Yapıyı korumak ama korurken de daha görünür kılmak en önemli gayemizdi. Eyüpsultan’ı gezenler, camiyi ziyaret ederken ‘Eyüpsultan Beldesi’nin sahip olduğu değerleri de görsün istedik.
Buranın Kent Belleği Merkezi’ne dönüştürülme fikri nasıl ortaya çıktı?
Eyüpsultan’ı kendi içinde gezilebilir kalıcı gezi rotaları olarak işaretlemeye başlayınca eksikliğini duyduğumuz konuları da belirlemeye başladık. Kent Belliği bunlardan biriydi ve gezilebilir rota üzerinde ismiyle müsemma bu yapının bu işlevle örtüşeceğine kanaat getirdik.
Sözün bu yerinde ‘Merkez’i tüm yönleriyle tanıyalım…
Leyla Kara: Kültür sanat camiasını değerli isimleriyle bir iftar sofrasında açılışını gerçekleştirdiğimiz Caferpaşa Kent Belleği Merkezi’nin açılışında siz kıymetli sanat insanı da bulunuyordu. Bu soruyu biz sizlere sormak isteriz. Yapı sizde nasıl bir his uyandırdı? Bizim ismini verdiğimiz amaca uygun bir vizyon sergiliyor muydu? Zira kurucudan daha çok izleyiciyi önemsediğimiz ve interaktif bir biçimde geliştirmeye de açık olduğumuz bir yapı burası…
İbrahim Ethem Gören: Soruya sualle mukabelede bulundunuz. ‘Merkez’i gerçekten beğendim. Mekân, tarihî mimari unsurlar özneye alınarak özenle hazırlanmış. Bir zamanların derviş hücreleri sanat/zanaat tanıtım mahallerine dönüştürülmüş.
İNSAN GÖREREK ÖĞNENİR.
İnsan görerek öğrenir. Bu cümleden hareketle cemiyetimizin, gençlerimizin rol modellere ihtiyacı var.
Eyüpsultan açık hava müzesi mahiyetinde mübarek bir belde. Kelimenin tam anlamışla bağrında medeniyet tarihimizin önemli şahıslarını barındırıyor. Serpuş bölümü bunun için önemli… Mezar taşları bir nevi medeniyetimizin tapu senedi hükmündedir.
Hüsn-i hat bölümü takdire şayan bir ustalıkları hazırlanmış. Eskiler, “hâfıza-i beşer nisyan ile mâluldür” buyurmuş. Kent Belleği Merkezi’ne bu meyanda da büyük görevler düşüyor.
Örneğin…
Leyla Hanım, mesela, yakın dönem yazı tarihimizin mühim simalarından biri olan Reîs'ül-Hattâtîn Muhsinzâde’nin (Abdullah Hamdi Bey) Eyüpsultan Türbesi haziresinde medfun bulunduğunu pek az kişi bilir. Benzer cümleleri meşâyîh-i hattâtînden Mahmud Celaleddin ile birlikte yüzlerce Eyüplü hattat için kurmak mümkün…
Sâir gözlemleriniz…
Eyüpsultan’ın, ‘bir zamanlar’ diye tarif edilen yıllarda oyuncakçıların merkezi olduğunu biliyoruz. Merkez’de oyuncakların, oyuncakçıların, bilvesile çocukların unutulmadığını gözlemliyoruz. Hacivat, Karagöz için de benzer cümleler kurmak mümkün. Belli günlerde Merkez’de Ortaoyunu sahne alabilir! Hacivat ve Karagöz irfan ve hikmet yüklü diyaloglarıyla İstanbullulara gönül dilleriyle konuşabilir!
İbrahim Ethem Gören: Sözün bu yerinde müsaadenizle yerleri değiştirelim: Kapılar ne zaman halka açılacak? Ziyaret gün ve saatleri?
Leyla Kara: Yapı uzun yıllardır ziyarete açıktı, fakat medrese odalarının kazandığı yeni işlevle gezilmesi 15 Nisan 2023 tarihleniyor. Merkez, pazartesi günleri dışında her gün, 09.00-17.00 saatlerinde ziyaretçilerini bekliyor olacak.
Eyüpsultan Kent Belleği Merkezi ziyaretçilerine ne/neler vaad ediyor?
Hiç şüphesiz söylenecek çok söz vardır lakin şöyle kısaca diyebilirim ki semt hakkında bilgi vermek, semtin hafızasını canlı tutmak, yapıyı görünür kılmak ve dahi Eyüpsultan’a gelenlerde hoş bir sada bırakmak…
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben de nazik teşrifiniz için teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören/19.04.2023-Yazı No: 346