ELİF NAZ ÜÇER İLE TABLO RESTORASYONLARI ÜZERİNE…

ELİF NAZ ÜÇER İLE TABLO RESTORASYONLARI ÜZERİNE…

Sanat eserleri restorasyonu uzmanı Elif Naz Üçer ile restorasyon çalışmaları üzerine bir e-mülakat gerçekleştirdik.

İbrahim Ethem Gören: Elif Naz Hanım okuyucularımız için kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Elif Naz Üçer: 1996 yılında sanatla uğraşan bir aile içinde İstanbul’da doğdum. Özel Küçük Prens İlköğretim okulunda okuduktan sonra Özel Sainte Pulcherie Fransız Lisesi’nde fen-matematik okuyarak lise eğitimimi tamamladım. Bu okullarda eğitim görmem dil açısından benim için çok önemli bir yere sahip oldu. 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, GSF Sanat Eserleri Restorasyonu ve Konservasyonu bölümünü kazandım. Burada aldığım tablo restorasyonu eğitimi üzerine 2019 yılında Paris 01 Pantheon Sorbonne Universitesi’nde yüksek lisans eğitimime başladım. Paris’te Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Bölümü, Sanat ve Restorasyon Tarihi ve Teknolojileri parkurunu tamamladım. Buradaki eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüm. Aile mesleğimiz olan kalemişi, tezhip gibi geleneksel Türk sanatlarımız hakkında bilgi dağarcığımı artırmak ve Türkiye’de yapılan restorasyon ve konservasyon süreçlerinde geleneklerimize hâkim olmak adına Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Tezhip bölümünde ikinci yüksek lisansıma başladım. 2023 haziran ayı itibari ile de bu bölümden mezun oldum. Lille Güzel Sanatlar Müzesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi gibi önemli kuruluşlarda stajlar ve çalışmalar gerçekleştirdim ve halen Altuğ Katmer ve Nevin Berkay Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi’nde tablo restorasyonu ve konservasyonu uygulamalarına devam etmekteyim. 2024 yılı itibari ile Paris Pantheon Sorbonne’da doktora çalışmalarıma başlamayı umuyorum...

Sözü evvelemirde “maşallah, barekallah” diyerek ailenize getirelim. Sanatkâr bir aileye mensupsunuz. Babanız kalemişi ustası, hocaların hocası Doç. Dr. Kaya Üçer; valideniz tezhip gurusu Prof. Dr. Münevver Üçer. Sanat yolculuğunuzun çocukluk uğrağına gidelim ve sözü size bırakalım…

Bahsettiğim gibi sanat içerisinde bir ailede büyüdüm. Bunun benim hayat tercihlerimi yapmamda oldukça büyük bir etkisi oldu. Aslında sanatla iç içe olma serüvenim anaokulunda başladı. Ailemin ve anaokulu resim hocamın beni yönlendirmesiyle atık materyaller kullanılarak bir resim yapılması gereken bir yarışmaya katılıp yaptığım yumurta kabı, tuvalet kâğıdı rulosu gibi malzemelerle bir heykelcik yaparak bu yarışmada birinci olmuştum. Bu süreçte Mon Ami Yağlı Pastel yarışmaları gibi yarışmalara katılarak hep sanatın içinde oldum. İlkokulda, servisle evden alınır annem ve babamın yanına atölyeye bırakılırdım. Her zaman boyalar, kuru kalemler, süngerler gibi birçok farklı malzemeyle oynama şansım oldu. Annemle fırça tutmasını, babamla şantiyelerde iskeleye çıkmasını öğrendim. Bu yüzden de farklı ama bir o kadar da eğlenceli bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebiliriz.

Ailede başka kimler sanatkâr?

Ailemde annem ve babamdan önce, usta nakkaş dedem Hamit Üçer’den bahsedebiliriz. Çıktığım bu tablo restoasyonu ve konservasyonu sürecinde aslında örnek aldığım insan… Ayrıca halam Kübra Üçer’den de bahsetmek isterim. Çalışma hayatında uzun yıllar üst düzey yöneticilikler yaptıktan sonra sanat onun da bir yaşam tarzı oldu ve ailemize ait Caddebostan’daki atölyemizde çalışmalarına devam etmekte… Anne tarafına da değinecek olursam teyzem Filiz Öztürk Doğan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel bölümü mezunu olup işinde başarılı bir heykeltıraş aynı zamanda eniştem Rıza Doğan da sanat yönetmenidir.

Eğitim hayatınız için büyükçe bir paragraf açalım… Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde tablo restorasyonu alanına yönelik lisans düzeyinde eğitim vermekte olan Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu bölümünü hangi mülahazalarla tercih ettiniz?

Aslında lisede başarılı olduğum dersler fen ve matematik alanıydı, bu yüzden de bu şekilde eğitim almaya başladım. Genetik mühendisi olmayı düşündüğüm lise yıllarımın sonuna doğru, babamla Topkapı Sarayı’nda geçirdiğim şantiye günleri ile tekrar başlayan sanat aşkım daha ağır bastı ve sonrasında ailemin okulumuzda Sanat Eserleri Restorasyonu ve Konservasyonu bölüm olduğunu söylemesiyle her şey değişti. Yaptığım araştırmalar ve edindiğim bilgilerle bu bölümün gerektirdiği fen bilgisi, gerek sanat bilgisiyle aslında tam olarak yapmak istediğim şeyi bulmuş oldum.

Bölümünüzde sanat eseri restorasyonlarına yönelik teorik ve pratik anlamda verilen eğitimleri de konuşalım…

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi sanat eserleri konservasyonu ve restorasyonu bölümü bizlere ağırlıklı olarak tablo restorasyonu eğitimi veren bir bölüm. 4 yıl boyunca tablo restorasyonu ve konservasyonu hakkında dünya standartlarında eğitim aldığımız bu bölüm ülkemizde önemli bir boşluğu doldurarak gelişmekte olan bir sektörün bilimsel ayağını oluşturmuştur.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ülkemiz sanat dünyası için ürettiği katma değerler için neler söylemek istersiniz?

Bölüm, konservasyon ve restorasyon alanının Türkiye’de gelişimi için gerekli iş gücünü oluşturacak eğitimli uzmanların ve bilim insanlarının yetişmesini sağlamak, bu alanda bilimsel araştırma ve uygulama projelerinin yapılmasına öncülük etmek üzere 2009 yılında İş Bankası sponsorluğunda kurulmuş, 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında lisans eğitimine başlamıştır. Türkiye’de tablo restorasyonu alanına yönelik lisans düzeyinde eğitim veren ilk bölümdür.
Lisans programı sonunda plastik sanat eserlerinin konservasyonu ve restorasyonu alanında uzman elemanların yetiştirilmesi hedeflenmektedir.

Sorbonne Üniversitesi serencamınıza ve MSGSÜ’deki ikinci yüksek lisans eğitiminize nazar edelim…

MSGSÜ’de yaptığım lisanstan sonra başvurduğum Pantheon Sorbonne Üniversitesi Sanat Eserleri Restorasyonu ve Konservasyonu bölümüne kabul aldım. Paris’te yaşamak benim için küçüklük hayaliydi. Fransızca bir eğitim hayatı almış olmam da aynı zamanda beni Fransa’ya yöneltti. Türkiye’de almış olduğum lisans eğitimini yüksek lisans yaparak daha da geliştirdim. Geleneksel restorasyon ve konservasyon malzeme ve teknikleri üzerine ilk tezimi yazdıktan sonra ikinci sene Lille Sanat Müzesi’nden benim için özel gönderilmiş 16. Yüzyıla ait bir “diptik” üzerinde çalışma şansı buldum. Paris’teki eğitimimi tamamladıktan sonra, Türkiye’ye döndüm ve sonrasında MSGSÜ’de Geleneksel Türk Sanatları’nda, Tezhip bölümünde ikinci yüksek lisansıma başladım. Bu yüksek lisans aslında Türkiye’de yapılan restorasyon ve konservasyon süreçlerinde eserleri, yapıları, motif ve boyaları daha iyi anlamama yardımcı olacağını düşündüğüm bir yüksek lisanstı. Bu bölümü de zevkle ve çok fazla şey öğrenerek tamamlama şansı buldum. Yüksek lisans sürecinde Tophane Kasrı restorasyon ve konservasyon sürecinde çalışıyor olmam, tezimde de bu yapıyı inceleyerek motif ve renk analizleri yapmam aslında her şeyin de birbirine bağlantılı olduğunu bana uygulamalı olarak göstermiş oldu…

Tablo restorasyonu denildiğinde bu ibarenin içerisine neler dâhil olur?

Tablo restorasyonu, bir tablonun orijinal haline dönmesi ve korunması için yapılan çeşitli müdahalelerin bir bütünüdür. Bu müdahaleler şunları içerebilir:

Temizlik: Tablo üzerinde biriken kir, toz, leke ve vernik gibi tabakanın temizlenmesi işlemidir. Bunun için özel temizleme maddeleri, solüsyonlar ve teknikler kullanılır.

Hasar onarımı: Tablonun üzerindeki çatlaklar, yırtıklar, delikler veya bozulmuş alanlar gibi hasarlar onarılır. Bu işlem genellikle orijinal tekniklere uygun olarak gerçekleştirilir ve profesyonel restoratörler tarafından yapılır.

Renk restorasyonu: Eserin renklerinin solması veya hasar görmesi durumunda, orijinal renklerin yeniden canlandırılması işlemidir. Bu, dikkatli bir şekilde yapılan ince çalışmalar gerektirebilir.

Yeniden vernikleme: Tablonun vernik tabakası zamanla sararabilir veya hasar görebilir. Yeniden vernikleme işlemiyle tablonun eski parlaklığına kavuşması sağlanır.

Çerçeve restorasyonu: Tablonun çerçevesi de zamanla aşınabilir veya zarar görebilir. Restorasyon sürecinde çerçeve de temizlenir, onarılır veya yenilenir.

Koruma: Restorasyon tamamlandıktan sonra, tablonun gelecekteki korunması için uygun çevresel koşullar sağlanmalıdır. Bu, uygun sergileme koşulları, nem ve ışık kontrolü, doğru taşıma ve depolama yöntemleri gibi faktörleri içerebilir.

Tablo restorasyonu, uzmanlık ve deneyim gerektiren bir süreçtir. Her tablonun ihtiyacı farklı olabilir ve restorasyon çalışmaları genellikle orijinal esere saygı göstererek ve mümkün olduğunca az müdahale ederek yapılır.

Restore edilmek üzere bir tablo size teslim edildiğinde evvelemirde neler yapıyorsunuz?

Bir tablo bana restore edilmek üzere teslim edildiğinde, aşağıdaki adımları izleyerek işe başlarım:

Görsel Değerlendirme: İlk olarak, tabloyu dikkatlice incelerim. Tablonun genel durumu, hasarlar, çatlaklar, yırtıklar, vernik tabakasındaki sararmalar veya bozulmalar gibi herhangi bir belirgin hasar veya değişiklik olup olmadığını belirlemeye çalışırım.

Dokümantasyon: Tablonun fotoğraflarını ve ayrıntılı notlarını alırım. Bu, tablonun restorasyon öncesi durumunu belgelemek ve restorasyon sürecinde yapılacak adımları takip etmek için önemlidir.

Analiz ve Araştırma: Tablonun malzeme ve teknik yapısını belirlemek için daha ayrıntılı bir analiz yaparım. Bu, tablonun orijinal yapısını anlamak, doğru restorasyon yöntemlerini seçmek ve eseri en iyi şekilde korumak için önemlidir. Gerekirse uzmanlardan veya laboratuvarlardan yardım alabilirim.

Konservasyon Planı Oluşturma: Tablonun ihtiyaçlarını ve restorasyon hedeflerini değerlendirerek bir konservasyon planı oluştururum. Bu plan, hangi aşamaların uygulanacağını, hangi malzemelerin kullanılacağını ve restorasyonun tahmini süresini içerir.

İlk Müdahale: Tablonun acil ihtiyaçlarını ele alırım. Bunlar, gevşek veya yırtık bölgelerin stabilize edilmesi, vernik tabakasının temizlenmesi veya küçük onarımlar olabilir. Bu adım, tablonun ilerleyen aşamalarda daha büyük hasarlara maruz kalmasını önlemek amacıyla önemlidir.

Bu süreç, tablonun durumuna ve ihtiyacına bağlı olarak değişebilir. Her restorasyon projesi benzersizdir ve titiz bir planlama, analiz ve uygulama gerektirir. Profesyonel bir restoratör, tablonun türüne ve durumuna uygun en iyi yöntemleri seçer ve restorasyon sürecini özenle yönetir.

Eskiler, “kem âlet ile kemâlât olmaz” demişler. Restorasyon süreçlerinde hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?

Restorasyon sürecinde kullanılan malzemeler, restoratörün tablonun durumuna, ihtiyaçlarına ve restorasyon hedeflerine bağlı olarak değişebilir. Bununla birlikte, genel olarak aşağıdaki malzemeler restorasyon sürecinde kullanılabilmektedir:

Temizleme maddeleri: Tablodaki kir, toz ve lekeleri çıkarmak için özel temizleme solüsyonları kullanılır. Bu solüsyonlar, yağlı kirleri çözen deterjanlar, kimyasal çözücüler veya tarihi eserlerde kullanılan daha nazik temizleme maddeleri olabilir.

Tüyler, fırçalar ve süngerler: Temizlik işlemi sırasında, farklı hassasiyetlere sahip tüyler, fırçalar ve süngerler kullanılabilir. Bu, tablonun yüzeyine zarar vermeden temizlik yapmayı sağlar.

Stabilizasyon malzemeleri: Tabloda gevşek veya yırtık bölgeler varsa, bu bölgeleri stabilize etmek için özel yapıştırıcılar, cila veya tutkal kullanılabilir. Bu malzemeler tablonun yapısını güçlendirmek ve daha fazla hasarın önüne geçmek için kullanılır.

Dolgu malzemeleri: Eğer tabloda boşluklar, çatlaklar veya yırtıklar varsa, bu alanları doldurmak için dolgu malzemeleri kullanılabilir. Dolgu malzemeleri, tablonun orijinal yapısına uygun olmalıdır.

Vernikler ve laklar: Tablonun korunması ve parlaklığının geri kazanılması için vernik veya lak kullanılabilir. Bu işlem, tablonun renklerini canlandırmak ve yüzeyini korumak için yapılır. Vernikler ve laklar, mat veya parlak olabilir ve tablonun orijinal görünümüne uygun olarak seçilir.

Pigmentler ve boyalar: Eğer tabloda renk kaybı veya hasar varsa, orijinal renkleri yeniden canlandırmak için pigmentler ve boyalar kullanılabilir. Bu, dikkatli bir şekilde yapılan renk eşleştirmesi ve restorasyon işlemleri gerektirir.

Restorasyon sürecinde kullanılan malzemeler, profesyonel restoratörler tarafından uzmanlık ve deneyime dayanarak seçilir. Her malzeme, tablonun türüne, malzemesine ve ihtiyaçlarına uygun olarak dikkatlice seçilmelidir, böylece restorasyon süreci tablonun korunması ve orijinal haline dönmesi için en iyi sonuçları verebilir.

Ailemizin sanat ile uğraşıyor olması ve geleneksel bir sürece sahip olmaları ve de onların geçmişten gelen malzeme bilgileri aslında benim için büyük bir kazanç. Bu sayede geçmiş ile günümüz çağdaş malzemeleri arasındaki geçişe, farklılıklara hâkim olabiliyorum.

Bahsettiğiniz malzemeleri hangi âletler marifetiyle işliyorsunuz?

Restorasyon sürecinde kullanılan malzemelerin işlenmesinde çeşitli araçlar ve ekipmanlar kullanılır. İşlenme yöntemleri, restorasyonun spesifik gereksinimlerine, tablonun durumuna ve kullanılan malzemelere bağlı olarak değişebilir. İşleme araçları şunları içerebilir:

Fırçalar: Farklı boyutlarda ve sertliklerde fırçalar, tablonun temizlenmesi, vernik tabakasının çıkarılması veya yeniden uygulanması gibi işlemler için kullanılır. Fırçalar, temizleme solüsyonlarını veya vernikleri uygulamak ve yaymak için kullanılabilir.

Spatulalar: Dolgu malzemelerinin uygulanması ve düzeltilmesi için spatulalar kullanılır. Bu, boşlukları doldurmak, çatlakları kapatmak veya yüzeyi düzleştirmek için yapılır. Spatulalar, dolgu malzemesinin düzgün bir şekilde dağıtılmasını sağlar.

Küçük bıçaklar: Hasarlı alanlardaki gevşek veya yırtık bölgeleri düzeltmek, yapıştırıcı uygulamak veya vernik tabakasını temizlemek için küçük bıçaklar kullanılabilir. Hassas kesim ve düzeltmeler için tercih edilirler.

Airbrush: Renk restorasyonu için airbrush kullanılabilir. Airbrush, pigmentlerin ince bir sprey şeklinde püskürtülerek tabloya uygulanmasını sağlar. Bu yöntem, renkleri hassas bir şekilde ve orijinal tonlarda uygulamak için kullanılır.

Mikroskoplar: Mikroskoplar, restorasyon sürecinde detaylı inceleme ve analiz için kullanılır. Restoratörler, tablonun mikroskop altında daha küçük ayrıntılarını görmek ve müdahalelerini daha hassas bir şekilde yapmak için mikroskopları kullanabilirler.

Uygulama araçları: Malzemelerin doğru şekilde uygulanması için farklı uygulama araçları kullanılır. Bunlar, temizleme solüsyonlarını uygulamak için süngerler, vernikleri sürmek için fırçalar veya rulolar olabilir.

Restorasyon sürecinde kullanılan araçlar, restorasyonun doğası ve restoratörün tercihine bağlı olarak değişebilir. Profesyonel restoratörler, tablonun hassaslığına, malzemelerin karakteristiklerine ve restorasyon hedeflerine uygun araçlar seçer ve kullanır.

Sanat eseri üretiminde geri dönüşümlü malzemelerin kullanımına yönelik neler söylemek istersiniz?

Sanat eseri üretiminde geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adımdır. İşte geri dönüşümlü malzemelerin kullanımının bazı faydaları vardır;

Doğal kaynakların korunması: Geri dönüşümlü malzemeler, yeni hammaddelerin çıkarılması ve işlenmesi gereksinimini azaltır. Bu da orman kesimi, madencilik ve enerji tüketimi gibi doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur.

Atık miktarının azaltılması: Geri dönüşümlü malzemeler, atık miktarını azaltmaya yardımcı olur. Yeni malzemelerin üretiminden kaynaklanan atık miktarı, geri dönüşümle elde edilen malzemelerin kullanımıyla azalır. Bu da çevre kirliliği ve atık yönetimi sorunlarını azaltır.

Enerji tasarrufu: Geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, üretim sürecinde enerji tasarrufu sağlar. Yeni malzemelerin işlenmesi ve üretilmesi genellikle daha fazla enerji gerektirirken, geri dönüşümle elde edilen malzemelerin kullanımı enerji tüketimini azaltır.

Karbondioksit emisyonlarının azaltılması: Yeni malzemelerin üretimi, genellikle sera gazı emisyonlarına neden olur. Geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması ise karbondioksit emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlar.

Yaratıcı ve benzersiz eserlerin oluşturulması: Geri dönüşümlü malzemeler, sanatçılara farklı ve benzersiz malzemelerle çalışma fırsatı sunar. Bu malzemeler, sanat eserlerine karakter ve ilginçlik katar ve yaratıcılığı teşvik eder.

Sanat eseri üretiminde geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil sanat uygulamalarının artması açısından önemlidir. Sanatçılar, geri dönüşümlü malzemeleri kullanarak hem çevresel etkileri azaltabilir hem de farkındalık yaratma potansiyeline sahip eserler ortaya koyabilirler. Aynı zamanda, geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, toplumda sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı artırabilir ve diğer sanatçılara ilham verebilir.

Restorasyon uzmanı kıymetli bir eser üzerinde çalışırken nelere dikkat etmelidir?

Bir restorasyon uzmanı, kıymetli bir eser üzerinde çalışırken dikkat etmesi gereken birçok faktör bulunmaktadır.

Eseri dikkatlice incelemek ve tarihini, sanatçısını, malzemesini ve üretim tekniklerini araştırmak önemlidir. Bu, restorasyon sürecinin temelini oluşturur ve eserin orijinal durumunu anlama ve ona saygı gösterme açısından kritiktir. Restorasyon uzmanı, konservasyon etik ilkelerini benimsemeli ve uygulamalıdır. Bu, eserin orijinal yapısına ve bütünlüğüne müdahale etmeden onu koruma amacını taşır. Orijinal dokuya sadık kalma, müdahaleleri tersine çevirme yeteneği, belgelendirme ve döküm alma gibi prensiplere dikkat etmek önemlidir. Eserin hasarlı veya değiştirilmiş bölgelerini tespit etmek önemlidir. Bu, çatlaklar, yırtıklar, boyutsal kaymalar, vernik tabakası hasarları gibi sorunları belirlemek ve uygun müdahaleleri planlamak için gereklidir.

Restorasyon sürecinde kullanılacak malzemelerin ve tekniklerin seçimi büyük önem taşır. Uygun malzemelerin kullanılması, eserin orijinal özelliklerine uyum sağlar ve uzun vadeli koruma sağlar. Bu, geri dönüşümlü malzemelerin kullanımı, uygun yapıştırıcılar, vernikler, dolgu malzemeleri ve renk pigmentlerini içerebilir.

Restorasyon sürecinin her aşamasında, eserin öncesi ve sonrası durumunun belgelenmesi önemlidir. Bu, ayrıntılı fotoğrafların çekilmesi, notlar alınması ve restorasyon çalışmalarının belgelenmesi şeklinde olabilir. Bu belgeler, restorasyon sürecini izlemek, gelecekteki referanslar için kullanmak ve eserin geçmişini belgelemek için önemlidir.

Restorasyon uzmanı, müdahalelerin mümkün olduğunca tersine çevrilebilir olmasına dikkat etmelidir. Bu, orijinal esere minimum düzeyde etki etmek ve gelecekteki restorasyon çalışmaları için esneklik sağlamak anlamına gelir.

Restorasyon tamamlandıktan sonra, eserin sergilenmesi veya depolanması sırasında çevresel koşulların kontrol edilmesi önemlidir. Nem, sıcaklık, ışık ve hava kalitesi gibi faktörler, eserin korunması için uygun şekilde yönetilmelidir.

Restorasyon uzmanı, sanatsal ve tarihi değere sahip eserlerin hassasiyetini anlamalı ve restorasyon sürecinde dikkatli ve uzman bir yaklaşım sergilemelidir. Uzmanlık, deneyim ve sürekli araştırma, bir restorasyon uzmanının başarılı bir şekilde çalışmasını sağlar.

Restorasyon uzmanının çalıştığı eser özelinde sınırları nelerdir?

Restorasyon uzmanının çalıştığı eser özelinde bazı sınırlamalar vardır. Bu sınırlar şunları içerebilir:

Orijinalliği Koruma: Restorasyon uzmanı, eserin orijinal yapısını ve özelliklerini koruma sorumluluğuna sahiptir. Müdahaleler, eserin estetik veya yapısal bütünlüğünü bozabileceği için titizlikle yapılmalıdır. Orijinal özelliklerin ve sanatçının niyetinin anlaşılması, restorasyonun sınırlarını belirler.

Belgeleme: Restorasyon süreci boyunca, eserin durumu ve yapılan müdahaleler detaylı bir şekilde belgelenmelidir. Bu, gelecekteki restorasyon çalışmaları ve araştırmalar için önemlidir. Ancak, bu belgeler genellikle eserin üzerinde görünür olmayacak şekilde saklanmalıdır.

İrreversibilite: Restorasyon uzmanı, müdahalelerin mümkün olduğunca tersine çevrilebilir olmasına dikkat etmelidir. Bu, eserin orijinal haline mümkün olduğunca az zarar vermek ve gelecekteki restorasyonlarda daha fazla seçenek sunmak anlamına gelir. Bu nedenle, kalıcı veya geri dönüşü olmayan müdahalelerden kaçınılmalıdır.

Eserin Tarihi Değeri: Restorasyon uzmanı, eserin tarihi değerini dikkate almalı ve müdahalelerini bu değere saygı göstererek yapmalıdır. Tarihi öneme sahip olan bir eserde, orijinal detaylar ve izler korunmalıdır. Müdahaleler, eserin tarihine ve önemine uygun olarak yapılmalıdır.

Uzmanlık ve Sınırları: Restorasyon süreci, uzmanlık gerektiren bir alandır ve restorasyon uzmanı kendi beceri ve bilgisinin sınırlarını bilmelidir. Karmaşık veya ciddi hasarlı eserlerde, uzmana başvurulmalı veya uzmanlarla iş birliği yapılmalıdır. Gerektiğinde başka uzmanlardan danışmanlık veya yardım alınması da önemlidir.

Restorasyon süreci, her eser için benzersizdir ve sınırlar, eserin özelliklerine, hasarına ve restorasyon hedeflerine bağlı olarak değişebilir. Restorasyon uzmanı, her zaman eserin en iyi bir şekilde korunmasını ve restorasyonun doğru ve etik bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak için sınırları dikkate almalıdır.

Piyasada restorasyonun ötesinde “yorum” denilebilecek müdahaleler söz konusu mu?

Evet, restorasyonun ötesinde bazı müdahaleler "yorum" olarak adlandırılabilir. Restorasyon genellikle bir yapı veya sanat eserinin orijinal haline en yakın şekilde geri dönmesini sağlamayı amaçlar. Ancak bazı durumlarda restorasyon sürecinde orijinal haline sadık kalmak yerine sanatçının veya restoratörün kişisel yorumlarını veya tercihlerini yansıtan müdahaleler yapılabilir. Bu tür müdahaleler, orijinal eserin değerini veya tarihî önemini koruma amacından ziyade, eserin yaratıcılığını veya estetik etkisini vurgulamak için yapılabilir. Örneğin, bir restorasyon projesinde orijinal renklerini kaybetmiş bir freski tamir ederken, restoratör farklı bir renk paleti veya daha modern bir yaklaşım kullanarak esere kişisel bir yorum katabilir.

Bu tür "yorum" müdahaleleri, tartışmalara yol açabilir çünkü orijinal eserle olan bağı koparabilir veya eserin tarihî bütünlüğünü bozabilir. Bu nedenle restorasyon projelerinde yorum yapılması gereken durumlar titizlikle değerlendirilmeli ve bu tür müdahaleler yapılırken uzmanların görüşüne başvurulmalıdır.

Elinizden geçen tabloları ve sanatçılarını da öğrenmek isteriz…

Şuan da çalışmakta olduğum Altuğ Katmer ve Nevin Berkay Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi bünyesine Türk klasik yağlı boya resimlerden çağdaş resimlere, yabancı ressamlara kadar her türlü restorasyona ihtiyacı olan birçok farklı eserler gelmektedir. Altuğ Bey ve Nevin Hanım 16 yıldır Türkiye’de tablo restorasyonu ve konservasyonu çalışmalarına titizlikle ve büyük bir özenle devam ederken, özellikle Nuri İyem ve ailesi ile çalışılmalarından kaynaklı birçok farklı Nuri İyem eseri görme şansı elde ediyoruz. Osman Hamdi, Şeker Ahmet Paşa, Hoca Ali Rıza vb. birçok sanatçımızın eserini atölyemizde bir süreliğine ağırlıyoruz.

Şu anda gündeminizde neler var?

Şu anda gündemimde kendi atölyemi açma çalışmalarını hızlandırma ve tabii ki doktoraya başlama gibi bir yol izlemeyi düşünüyorum. Paris’te Sorbonne Üniversite’sinde yüksek lisansta çalışma şansı yakaladığım hocam ve bölüm başkanı danışmanlığında Türk klasik sanatını, sanatçılarını ve eserlerini incelerken restorasyon, konservasyon ve malzeme analizlerini de birleştirerek bir tez hazırlamayı düşünüyorum.

Evlerinde sanatçı işi tablolara sahip olanlara koruma ve bakım sadedinden neler tavsiye edersiniz?

Tablolarınızı koruma ve bakımını düzenli olarak yapmak, onların uzun süre dayanmasını ve güzelliklerini korumasını sağlayacaktır. Uygun nem ve sıcaklık ortamı sağlamak, yumuşak başlı bir toz fırçasıyla ayda bir tozunu almak, eserin asılmasına ve sağlamlığına dikkat etmek… Ayrıca değerli veya hassas tablolara sahipseniz, profesyonel bir restorasyon uzmanı veya konservatörden yardım almayı düşünebilirsiniz. Bu uzmanlar, tablolarınızın bakımı ve restorasyonu konusunda uzmanlaşmışlardır ve tablolarınızın uzun ömürlü olmasını sağlamak için gerekli önlemleri alabilirler.

Son söz…

Ülkemizde gelişme safhasında olan restorasyon ve konservasyon çalışmaları sanatsal nitelikler gerektirdiği kadar bilimsel yaklaşımları da içerisinde barındıran bir bütündür. Bu bütünü korumak dünya kriterlerinde bir uygulama safhasına getirmek sabır, ilgi, alaka, sevgi gerektiren bir birleşimin sanat anlamında zuhur etmiş halidir. Dünya üzerinden restorasyon ve konservasyon ithal eden bir ülkeyken bizleri bu alanda ihracat yapan, ülke olma yolunda kuvvetli değişime yönlendirebilecek bir sektördür. Özel ve kamu sektöründe çalışma imkânları veren tablo restorasyonu gerekli disiplini elden bırakmaz ise geleceğin gözde mesleklerinden biri olacaktır. Son hızla dijitalleşen dünyanın el emeği, bilimsel unsurları ile yapılan çalışmaları nadide sanat eserlerinin hâmisi olacaktır.

Sanatçı bir ailede doğmak bu unsurları akademik düzeye taşımak… mektepli-alaylı birleşimini bir potada eritebiliyor olmak benim için bu sanatın uygulamasında geleneği geleceğe taşımak adına önemli bir kazanımdır. Ailemizin lakabı Adana’da “külâhizade” imiş, dedem hep anlatırdı. İşte bu anlamda hem alaylı külâhım, hem mektepli külâhım, hem de dünyaya açılmış olan bilgi dağarcığımı taşıdığım külâhım sanatımın gelişmesinde ve üst düzey bir restoratör olmamda önemli bir birikim olacaktır.

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Ben de sizlere müteşekkirim…

 

İbrahim Ethem Gören/13.07.2023-Yazı No: 358

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.