DOÇ. DR. KAYA ÜÇER: ÖZ SANATLARIMIZIN ANATOMİSİNİ OLUŞTURMALIYIZ.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi, tezhip ve kalemişi sanatkârı Doç. Dr. Kaya Üçer ile güzel, sanat, estetik, kalemişi tezyinat projeleri ve Geleneksel Türk Sanatları bölüm mezunlarının sorunları üzerine olan bir e-mülakat gerçekleştirdik.

İbrahim Ethem Gören: Kaya Hocam, sanat, güzel ve estetik kavramlarıyla sohbetimize başlayalım dilerseniz.

Doç. Dr. Kaya Üçer: Hay hay İbrahim Ethem Bey. Bu hüküm cümlesi Tolstoy’a ait: İnsanoğluna; bunca güç kaynak tüketen -sanat dışında- tek bir etkinlik alan vardır ve o da “savaş” tır.                                                   

Kâinat aynı kâinat, evren aynı evren, gökyüzü aynı gökyüzü… Kâinat ile evreni tam bilmem ama gökyüzü aynı gökyüzü, toprak aynı toprak… Güneşin doğuşu batışı aynı. Doğum ve ölüm aynı, mevsimler aynı… Gök kubbe altında bizler aynı.

Estetiğin kurucusu olarak kabul edilen Baumgarten (1714-62) “Güzel” kavramının en üst düzeyde gerçekleştiği yer olarak doğayı görür. Bu bağlamda “sanatın en büyük görevi doğayı taklit etmektir. “tespitinde bulunmuştur. Suhlster (1720-79) ancak iyiyi içeren bir şeyin güzel kabul edilebileceğini söyler ve insanlığın bütün yaşamının amacı toplumsal esenliktir ve de buna ahlâk duygusunun eğitimiyle ulaşır. Sanata gelince; o da bu doğrultunun bu amacın buyruğunda olmalıdır. Güzel; bu duyguyu uyandıran, bu duyguyu eğiten şeydir. (L.N. Tolstoy, sanat nedir? s.22) Suhlster’in görüşünde devam eden, Mandelsohn’a göre sanat, belli belirsiz bir duygu olarak algılanan güzeli, gerçeğe ve iyiye doğru götürme, yüceltme işidir. Sanatın amacı ahlaksal mükemmelliktir. (Ibid,369 Tolstoy’un notu) (Sanat Nedir? L.N. Tolstoy,s21) savını ortaya koyup, savunan düşünürlerdendir.

“GÜZEL VE ORANLI OLAN HAKİKİ OLANDIR”

Shaftesbury’ye (1670-1713) göre güzel; uyumlu ve oranlı olandır. Güzel ve oranlı olan hakiki olandır. “Güzel ve hakiki olan ise hoş ve iyi olandır. Güzellik ruh ile anlaşılır. Tanrı asıl güzelliktir” derken, İtalyan estetikçi Pagano güzel ile iyinin öyle bir iç içeliği vardır ki, güzellik, görünen iyidir. İyi ise iç güzelliktir, yaklaşımını ortaya koymuştur.

DOÇ. DR. KAYA ÜÇER: GÜZELİ ARAYIŞ EVRENSELDİR.

“Güzeli arayış” aslında evrenseldir. Tema ne olursa olsun hedef; ruh, sanat, estetik, felsefe bağlamında sanatın iyiliğin peşinde oluşudur. Sanat üretimi için talepler içerisinden dini konuları çıkarırsak geriye doğa ile baş başa kalan anlayış kalır. Amaç yine de güzele varış olmaktadır. Aslında sanat kendi içerisinde de dönüşümü yaşar. İnsanların yereldeki örf ve adetleri aslında sanatın konularını tetikleyen unsurlardır. Yaşanılan çağa, ortama, şartlara, konuya, yaşama ve hayata göre şekillenen sanat, toplumların aynasıdır.

ÜÇER: SANATÇI GÜZELİ ARAYANDIR.

Geleneksel sanatlar bazında “Güzeli arayış”; dini kuralları gözeterek ve sanatın var olan kurallarına riayet ederek ortaya çıkan bir sanat eseridir. Gelenekselin yüzyıllar içerisinde dikkat çeken çağdaşları da bu kurallar bütününe dikkat etmiş olmakla beraber hafızalarda yer eden sanat eserlerine imza atılmıştır. Hatta; Hallâk-ü Zülcelâl’e bağlılık, saygı… adını ne koyarsanız koyun sanatçıyı eserinde imza atmaktan bile imtina eder kılmıştır.

“ALLAH GÜZELDİR, GÜZELİ SEVER.”

Sanatçı güzeli arayandır. Bu minvalde Peygamber Efendimizin (sav) hadisi sanatçıya da yol göstermektedir. “Allah güzeldir, güzeli sever”, sanatçı güzeli işaret etmeye aracıdır. Her ürettiği eserin güzeli anlatmakta, işaret etmekte yetersiz kaldığını düşünerek yenisini üretir. Şaheser dediğimiz bir çok eserde noksan olan yetersiz olan noktalar yok mudur? En azından güzeli arayış yollarına bakacak olursak, güzelliğin de kişiden kişiye göreceli bir kavram olduğunu görürüz. Güzelin peşinden koşan sanatçı farklı yorumlarda, farklı metodlarla, farklı motiflerle kendini ifade ederek zamanla ve bilgiyle beslediği ruhundaki güzellikleri ortaya koymaya devam eder.

“ONDAN GELDİK, ONA DÖNECEĞİZ.”

Bilgi; bir miras olarak duygu ile beslenip sanatçının elinde şekil alırsa güzellik bitmez bir çarka dönüşür. Bu çark ki “ondan geldik ona döneceğiz” ifadesiyle sanatçının kalıcı olma, ölümsüz olma duygularına da cevap olmaktadır.

30 yılı geride bırakan sanat sürecinizde tezyini sanatlarda kendi üslubunuzu oluşturduğunuzu gözlemliyoruz. Öz sanatlarımızla teşrik-i mesai içerisinde bulunanlar onlarca eserin yer aldığı bir sergiyi izlerken “bunlar Kaça Üçer’in elinden çıkmıştır” cümlesini kurabiliyor.  Buradan hareketle Kaya Üçer üslubuna nazar edelim…

Alaylı mektepli bir sürecin meyveleri sanatımızda kendini gösteriyor. “Hiç”liği de varlığı da kendi bedeninizde düşünce yapınızda hissetmeye başladığınızda yolunuz aydınlanıyor. Kalıcı olmanın, tarihe bir çentik atabilmenin kurallarını incelediğimde, “özgün” olmanın ne kadar önemli olduğunu gördüm. İkinci sırada eğitim aldığınız sürecin kalitesi, doğru zamanda doğru yerde olabilmenin fark oluşturmada ne kadar önemli olduğunu gördüm. Geleneksel olanı çağdaşa entegre etmek çağı yakalamak olduğunu özümsedim ve eserlerimi bu bağlamda ürettim. Yüzyıllara dayanan malzeme çeşitliliği, motif perspektifi sanatı üretmemizde kaynak oldu.

“MOTİFLER İMPARATORLUĞU!”

Yüzyıllar boyunca devletler kurup orta Asya’dan, kuzey Afrika’ya, Anadolu’dan Avrupa’nın içlerine geniş bir coğrafya da hüküm süren milletlerin; tekrar tekrar yeniden kurulan devletlerimizde, ulusun devlet olma geleneği devamlılığı sağlamışsa, aslında yıkılmayan devletimiz bizi biz yapan ve geleneğe sahip olan “Motifler İmparatorluğu”muzdur. Nice devletler kurulup yıkılmış olsa da Rumi’sinden Hatai’sine motiflerimiz hep ayakta kalmıştır.

Buradan, ana konumuza, kalemişi restorasyon projelerine geçiş yapalım müsaadelerinizle. Kalemişi restorasyon süreçlerindeki başlıca sorunlar neler?

Son yıllarda edinilen tecrübeler sonrasında birçok sorun azaltılmaya başlanmıştır. İsveren konumunda olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Belediyeler ve benzeri devlet kurumlarında devlet birim fiyatlarının düşük kalması işi üreten tarafların zorlanmasına sebep olmaktadır. Geç gelen fiyat artışları işin kalitesinden bitiş sürecine kadar problemlere sebebiyet vermektedir. Yetişmiş eleman ve usta sorunu gün geçtikçe artmaktadır.

Bahsettiğiniz sorunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?

Üniversite düzeyinde sistem düzenlemelerine çalışıyoruz, alaylı usta bazında sahada üzerlerine eğilip eğitilmelerini sağlıyoruz. Devlet kurumlarında eleman istihdamı artışı ve hizmet içi eğitim yapılmasına çalışıyoruz…

Bu alanda nelerin düzeltilmesi, güncellenmesi gerekiyor?

Mimari restorasyon programı adı altında ya da benzer isimler ile açılan bölümlerde

Mimari Restorasyon, iç mekân ve yenileme, Restorasyon, Restorasyon ve Konservasyon, Bina Koruma ve Yenileme adı altında program çeşitliliği mevcuttur.

Yüksek okul sayısı;466 Öğrenci sayısı: 2.285.406.

Mimari Restorasyon Öğrenci Sayısı: 6256.

Mimari Restorasyon Program Sayısı: 42 (okul adedi).

Öğrenci sayısındaki fazlalık, önlisans eğitiminden sonra dikey geçiş sınavı ile mimarlık bölümüne devam etme istekleri, eğitim aldıkları bölümlerde ve meslek yüksekokullarında talebe göre eğitici sıkıntısı yaşanması ve amaca göre ders seçeneklerinin kısıtlı olması maalesef öğrenci eğitim kalitesinde ve alana göre yetişen kalifiye eleman sayısında problemler oluşturmaktadır.

Yeri gelmişken mimari restorasyon programı eğitimi veren bazı üniversitelerdeki ders isimlerini de sizinle paylaşmak isterim…

Lütfen, buyurunuz…

Mesela, işaret dili, çiçek tasarımı, sağlık bilgileri ve enerji, enerji yönetimi ve politikaları dersleri…. 2 yıllık eğitim süresinin yetersizliği öğrencilerin mesleğe yönelik derslerde yetersiz kalması… staj konusundaki yetersizlikler üniversite ve şirketler arasındaki iletişim yetersizliği… Geleneksel sanatlarımızla ilgili konularda gerekli yazılı ve görsel kaynaklar alanındaki sıkıntı… sanatımızın terminoloji sorunu… evet sorunuzun karşılığı bir hayli uzun ve “bir dokun bin ah işit” şeklinde oldu.

Devam ediniz lütfen…

Genelde kamusal alanda ve devlete bağlı kuruluşlarda istihdam imkânı bulan akademik eğitim almış öğrencilerimizin en büyük sorunlarından biriside statü sorunu… Geleneksel Türk Sanatları, meslek yüksek okulları, teknik liseler bağlamında eğitim alan mezunların devlet kurumları ve özel sektör şartlarında statü karşılıklarının oluşturulması, doğru stratejik sınıflamanın ve de adlandırmanın devlet eliyle yapılması önemli bir husus olarak karşımızda bulunuyor.  

Mesela…

Örneğin, “Kalemişi” sanatı konusunda bu sanatın eğitimini almamış ama lisans ve yüksek lisanslı sanat tarihi mezunu bir kişinin yazdığı rapor devlet kurumları nezdinde kabul görürken, aynı şartlara sahip lisans mezunu Geleneksel Türk Sanatları uzmanlarının böyle bir imza yetki hakkı bulunmamaktadır. Bu durum sahada “Beyaz yaka”, “Mavi yaka” olarak sınıflandırılan çalışanların da sorunudur. İmza yetkisi olan ve olmayan diyerek bu sınıflamayı yapabiliriz. Her ikisi de lisans bazında eğitim almış olan bu bireylerin özlük hakları bazında da ilerleyen dönemlerde sorunlar yaşadıkları görülmektedir. Bu düzen veya bir başka değişle düzensizliğin de standardının oluşturulması istihdam konusunda önemli bir mesafe alınmasını sağlayacaktır.

Son beş yılın KPSS sınav ve kadro taleplerine baktığımızda Geleneksel Türk Sanatları ile ilgili olarak hiçbir kadronun açılmadığını üzülerek görmekteyiz. Mezunlar, öğrenciler, eğitmenler, kamu ve özel sektör olarak bu alanın desteklenmesi görevimiz olmalıdır.

KAYA ÜÇER: ÖZ SANATLARIMIZIN ANATOMİSİNİ OLUŞTURMALIYIZ.

Bu meyanda hangi alanlarda iyileştirilmelerin yapılması vakıa mutabık olacaktır?

Gelenekten, örf ve adetten beslenerek çağdaş bir tını yakalayan sanat anlayışına ihtiyacımız var. Yani kısacası sanatımızın anatomisini oluşturmalıyız. Kurallarına sahip çıkıp, evrensel beğeniye atıflarda bulunan gelişimler sağlanmalıdır. Bu gelişme; sanatımızı dünyada olması geren yere oturtacaktır. Kreatif tasarım sanat bağlamında teknolojik gelişmeler takip edilmeli, entegrasyon sağlanmalıdır.

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Ben de kurumunuz nezdinde geleneksel İslam-Trük sanatlarına yaptığınız katkılar için sizlere teşekkürü borç biliyorum.

 

İbrahim Ethem Gören-12.01.2023 Yazı no: 333

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.