BİR SANAT BİR USTA: TESBİH-EYMEN GÜRTAN
Tesbih sanatı günümüzde usta eller marifetiyle mevcudiyetini sürdürüyor. Bu yazımızda geleneksel sanatlarımızın önemli şubelerinden tesbih sanatına ve usta temsilcilerinden Eymen Gürtan'a icmali olarak değineceğiz.
KESRETTEN VAHDETE AÇILAN KAPI: TESBİH
Kelime olarak Arapça “Sübha” kökünden gelen tesbih, Cenâb-ı Hakk’ı noksan sıfatlardan tenzih etmek anlamını taşımaktadır. Bir ipin üzerinde dizilmiş müteharrik taneler olarak form kazanmış en eski tesbih örneklerine, İslâm öncesi Hint kültüründe rastlanmaktadır. Sanskrit dilinde “tsepa” dua, “tsepian” kelimesi ise tesbih anlamını taşımaktadır.
İslâm kültürü içerisinde habbe (tane) sayıları tamamen bir hadis-i nebevi ile adet bulmuş olan tesbih, 99 tanenin artarda dizilmesi ile vücut bulmuş bir yapıya sahiptir. Temel kullanımı genellikle namaz sonrası 33 tekrarlı tesbihatın yapılışı içindir (Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahu Ekber). Ayrıca tasavvufi hayat içerisindeki zikir unsurunun ihtiyacı ile 100’lük, 500’lük ve 1000’lik habbe sayılarına sahip tesbihler de asırlar boyunca kullanılmış ve insanın kemâline doğru atılmış adımlar hükmündeki dinî hayat içerisinde oldukça geniş bir kullanım sahasına sahip olmuşlardır. Günümüzde birçok müzede bu farklı sayılardaki zikir tesbihlerini görebilmek mümkündür.
USTA İŞİ TESBİHLER ZİKRULLAHA VERİLEN ÖNEMİN MÜŞAHHAS SURETİDİR.
Günlük namaz sonrası kullanıma uygun olarak tasarlanmış standart tesbihte, habbelerin haricinde imâme, pul (nişane), tepelik, düğümlük ve ara taneler gibi tesbihin bütünlüğünü muhafaza edici bir takım parçacıklar ve kısımlar mevcuttur. Bu kısımların bazıları kullanım maksatlı olmayıp tesbihin bütünlüğünü tamamlayıcı estetik unsurlar olarak tesbihin üzerinde yer almaktadır. Bu kısımların ilâvesi ile tesbihin zaman içerisinde sanatsal yolculuğu ve müstakil bir sanat hüviyetine bürünme süreci başlamıştır. Zikre ve zikrullaha verilen ehemmiyet ile kıymetli malzemelerden tesbih yapımı bambaşka bir hüviyete bürünerek sanatsal bir kimlik kazanmıştır. Tesbih yapımında kullanılan malzemeler genellikle tropikal ağaçlar (demirhindi, abanoz, blackwood, pelesenk, sandal, öd ağacı, yılan ağacı vs.), fosiller ve kemikler (kehribar, mamut dişi, fildişi, dinozor kemiği, suaygırı dişi, bufalo boynuzu, manda boynuzu, mors dişi vs.), doğal kıymetli taşlar (firuze, lapis lazuli, mercan, yeşim, yakut, zümrüt vs.) ve sentetik malzemeler (sıkma kehribar, katalin ve bazı kıymetli plastik türevi malzemeler)dir.
Geçmişte bir nevi ibtidai el tornası olan “kemane” adını verdiğimiz tezgâh ile yapılan tesbihler, günümüzde mini tornalar ile yapılmaktadır. Özellikle tanelerin üzerinde yer alan imâme adını verdiğimiz kısımdaki zarafet arayışı ve düğümlük, tepelik gibi kısımlardaki hassasiyet, ustaların bir nevi imzası hükmündedir.
DUA TANELERİ..
Bir nevi sabır sanatı olan dua taneleri tesbihler, İstanbul’da Osmanlı yüzyılları boyunca müminlerin ellerinden düşmemiş; mütemadiyen, dilden dile gönülden gönüle aktarılan zikirlerde önemli bir kültür mirası öğesi olarak toplumda her zaman rağbet görmüştür.
EYMEN GÜRTAN
1973 yılında İstanbul’da doğdu. Lise sonrasında, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuvarında Müzikoloji Bölümünde öğrenimine devam etti. Konservatuvar tahsili sırasında, aynı zamanda ney hocası olan Neyzen Niyazi Sayın vesilesi ile tesbih sanatı ile tanıştı.
1996 senesinde, İstanbul Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde açılan “Dua Taneleri“ adlı tesbih sergisinin sonrasında zuhur eden tesbih merakı neticesinde, Niyazi Sayın’ın tavsiyeleri istikametinde tesbih yapımı ile alâkadar olmaya başladı.
Ayrıca Hüseyin Çelik ve Aziz Acar gibi tesbih sanatında üstad olan önemli isimlerden de istifade etti. 2010-2012 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri Virginia eyaletinde yer alan “William and Marry Collage” de Türk Müziği Nazariyatı ve Ney dersleri verdi. Yurt içinde ve yurt dışında birçok önemli koleksiyonda tesbihleri bulunmaktadır.
2018 yılında Gaziantep Belediyesi tarafından organize edilen müşterek “Habbe-i Süveydâ” isimli bir tesbih sergisine katılmıştır. Hâlen, İstanbul Vefa’da bulunan atölyesinde tesbih çalışmalarına devam etmektedir.
İbrahim Ethem Gören