BAŞÇARŞI’DA KAMIŞ KALEMDEN ZİKİR SESLERİ DUYULUYOR

BAŞÇARŞI’DA KAMIŞ KALEMDEN ZİKİR SESLERİ DUYULUYOR

Izudin Duraković, Bosnalı mahir bir hat sanatkârı. Saraybosna’da Osmanlı Cihan Devleti yadigârı Başçarşı’da; Kurşunlu Medresesi’nin hemen yanı başındaki atölyesinde hat sanatına yeni eserler ve isimler kazandırmanın gayreti içerisinde bulunuyor. Kamış kalemini besmeleyle is mürekkebine batırdığında kâh sülüs, kâh divani, kâh kufi istiflerden zikir sesleri alıyor. Her ne yapıyorsa ihlâs ve samimiyetle yapıyor.

Izudin Usta ile Saraybosna Başçarşı’da üç ay önce açtığı atölyesinde sanat serencamı üzerine sohbet ettik. Sohbetimize Saraybosna Zavidovici Arifiye Eğitim ve Kültür Merkezi Vakıf Müdürü Ali Osman Yavaş Efendi de iştirak ederek tercümanımız oldu.

 

HAT SANATINA DİN DERSİ HOCASI TEŞVİK ETMİŞ

Izudin Duraković’in hat sanatı serencamı ilk olarak 1996 yılında din bilgisi öğretmeninin teşvikleriyle başlamış... Hocasının ısrarı üzerine başladığı hat sanatına ileriki yıllarda gönlünü kaptırmış. Ve böylelikle hat sanatı yolculuğu başlamış. Râkım Mesleği’ne ait bulabildiği tüm kitapları ve eserleri inceleyerek gününü ve gecesini İslâm harflerine adamış.

Duraković keza mücahit. Bosna savaşı yıllarında cephede vatanını, milletini, bir adım öte Ümmet-i Muhammed’i muhafaza ve müdafaa etmiş bir alperen gazi o. Savaş patlak verdiğinde 18 yaşındaymış, tüm Saraybosnalılar gibi başladığı günden sonuna kadar cepheden bir an olsun ayrılmamış.

Savaş sonrasında muhtelif işlerle meşgul olduktan sonra son işi, özel bir şirkette şoförlük olmuş. 10 yıl kadar çalıştığı şoförlükten yakın zaman önce kendini emekliye ayırmış.

 

SANATA İLGİSİ ORTAOKUL YILLARINA DAYANIYOR

Sanatla ilgisi ortaokul yıllarına kadar gidiyor. Resme karşı özel bir ilgisi varmış. Hocaları da bunu vakitlice fark ederek yönlendirmelerde bulunmuş. Izudin Usta’nın resim sanatına karşı ilgisi günden güne artmış; İgman Dağları’nı, Begova Camii’ni, Blagay Tekkesini, Mostar Köprüsü’nü, Buna Nehri’ni, Neredva Irmağı’nı tuvale aktarmış. Bilahare alakası arz ettiğimiz üzere din dersi hocasının teşvikiyle hatta doğru evrilmiş.

Prof. Dr. Hazim Numanagić hattaki ilk üstadı olmuş. Numanagić’ten “Rabbi yessir”e başlamış. 1996-1999 yılları arasında üç yıl boyunca hocasının dizinin dibinden ayrılmamış. Anlattıklarını tabir yerindeyse hıfzedip meşklerini hüvesi hüvesine milimi milimine takip edip tekrar tekrar yazmanın gayreti içerisinde bulunmuş. Ayrıca dini kitaplardaki yazı örneklerini mütemadiyen meşk etmiş.

 

BEGOVA CAMİİ’NİN RESTORASYONUNDA GÖREV ALMIŞ

1999 yılında Saraybosna’nın orta yerinde tevhidin önemli merkezlerinden biri olan Begova Camii (Gazi Hüsrev Bey Camii) restorasyon sürecine girmiş. Bu vetirede muhatabımız hocası, üstadı Hazim Numanagić ile birlikte kadim camiinin hatlarını restore etmiş. Buradaki restorasyon yedi ay kadar sürmüş. Hoca-talebe el ve gönül birliğiyle ibadethanenin duvarlarına kufi ve sülüs hatlarıyla ayet-i kerimeleri ve hadis-i nebevileri yazma bahtiyarlığına erişmişler.

 

KALFALIKTAN USTALIĞA…

Begova Camii restorasyonu bir bakıma İzudin Duraković’in kalfalıktan ustalığa terfi etmesine zemin teşkil etmiş.

2000 yılından sonra kendi başına çalışmaya, ibadethaneleri tezyin etmeye başlamış. Bu bağlamda ilk olarak Saraybosna’nın Pazarić köyü camiinin mihrab yazısını yazmış. Saraybosna ziyaretimizde mezkûr camii ziyaret etme imkânımız oldu. Camiinin haziresinde medfun bulunan Gazi Osman bin Muharrem Lihovać’ın (1966-2012) kabrini ziyaret ettik. Cennetmekân gazinin mezar kitabesini Boşnak Kültür Mirası Uzmanı Hattat Nusret Ćolo yazmış.

Saraybosna’daki Küllühakk Camii’nin tüm yazılarını, Ali Fokovać Tekkesinin kubbe ve kuşak yazılarını (Esma-i Hüsna), Aneks ve Potok Tekkelerinin yazılarını da İzudin Usta’nın yazdığını belirtmekte fayda mülahaza ediyorum.

Malum olduğu üzere Bosna Hersek’te hat malzemelerini temin etmek kolay değil. İlk kalemini ise hocası Hazim Numanagić hediye etmiş. Ustamız malzemelerini; kamış kalemlerini, is mürekkeplerini, aharlı kâğıtlarını, mührelerini Türkiye’den ve İran’dan getirtiyor.

2006 yılında hac vazifesini ifa etmek üzere yola çıktığında İstanbul’a ve Tahran’a giderek hat malzemelerini temin etmiş. Sonraki yıllarda malzemeleri bittikçe Türkiye’den ve İran’dan getirtmiş.

 

BOŞNAKLAR HAT SANATINA KALİGRAFİ DİYOR

Boşnakların hat sanatını kaligrafi olarak isimlendirdiğini ustamızdan öğreniyoruz. “Kaç öğrenciniz var?” şeklindeki sualimi, “Çok fazla yok maalesef. Bazen birkaç kişi geliyor. Derse başlıyor, ama sonunu getiremiyor. Bu sanat aşk ve sabır işi.” cümleleriyle cevapladıktan sonra Saraybosnalıların daha ziyade Yunus Emre Enstitüsü’nde ve Kral Fahd Camii’nde düzenlenen kurslardaki hat derslerine rağbet ettiğini belirtiyor.

 

SARAYBOSNA’DA ÖNEMLİ HATTATLAR VAR

Izudin Usta’yla yaptığımız hasbihalde Bosna’daki hattatlar için de bir paragraf açtık. İlk sırada hocası Hazim Numanagić’in ismini zikretti. Akabinde ise Ćazim Hadžimejlić’in, Nusret Ćolo’nun ve Münib Obradović’in ismini saydı.

Ćazim Hadžimejlić, Türkiye’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde tahsil görmüş önemli bir sanatkâr; hat ve cilt ile meşgul oluyor. Nusret Ćolo da Üstad Hadžimejlić gibi lisans ve yüksek lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde ikmal etmiş. Merhum Ali Alparslan’dan nestâlik, Doç. Dr. Hüseyin Gündüz’den sülüs, Prof. Dr. Faruk Taşkale’den de tezhip dersleri almış. Bir celi sülüs istifini Mostar’da Blagay Tekkesinde temaşa ettiğim Münib Obradović’in eserlerinin Harem-i Şerif’te bulunduğunu Izudin Bey’den öğreniyoruz.

 

SARAYBOSNA’DA EBRU VE TEZHİP PEK BİLİNMİYOR

Saraybosna’da ebru ve tezhibin pek bilinmediğini, daha çok hat sanatının tanındığını ifade eden Duraković, Yunus Emre Enstitüsü’nün Saraybosna temsilciliğinde yakın zaman önce tezhip derslerinin başladığını belirtiyor.

Ebruyu ve tezhibi kendi imkânlarıyla yazılarının etrafını tezyin etmek için öğrenmiş olan sanatkâr, hattat, ebrucu Raşid Hüseyinagić’in teknesinde ebru dersleri almış.

 

SÜLÜS, YAZILARIN PADİŞAHIDIR!

Sülüs, nesih, divani, celi divani, rik’a, talik, celi talik, kufi, reyhani ve muhakkak yazı nevilerinden zikir sesi alan Duraković, en çok sülüs yazıyı kaleme alıyor olmasına ilişkin olarak şunları söylüyor: “Bir zaman Saraybosna medreselerinde sülüs-nesih yazı kaldırılmıştı. Buna çok içerledim. Ben en çok sülüs ve nesih yazıyorum. Bana göre yazıların en güzeli sülüstür. Ve yine biz deriz ki “Sülüs, yazıların padişahıdır!”

Atölyesinde çok sayıda celi divani levha bulunan sanatkâr celi divaniyi bakarak, görerek, meşk ederek, kitapları ve ustaların yazılarını etüd, takip ve taklid ederek öğrenmiş.

Izudin Usta, Türkiye’deki hat sanatı camiasını yakından izliyor, kalem güzeli portalını takip ediyor. Türkiye’den Abdullah Gün, Ahmet Demir (Pehlivan) ve Ahmet Kutluhan ile birlikte İran’da 2011 yılında düzenlenen Kur’an-ı Kerim Festivali’nde bir arada bulunmuşlar. Ustamız orada neredeyse tüm zamanını Hattat Ahmet Demir ile birlikte geçirmiş. Kalıcı dostluklar kurmuşlar. Mezkûr festival sanatkâr için ufuk açıcı olmuş. İslâm coğrafyasından gelen hattatlarla dostluklar kurmuş, hâlâ görüşmelerini sürdürüyor.

Başçarşı Hattatı, “Türkiye’den takip ettiğiniz hattatlar kim?” şeklindeki sorumu “Abdullah Gün, Davut Bektaş, Mahmut Şahin, Ahmet Demir, Ahmet Kutluhan, Mehmet Özçay ve Gürkan Pehlivan” şeklinde cevapladı.

 

HAYATIN GETİRDİKLERİ VE UĞRAŞTIĞIM İŞLER BİR KENARA, TÜRKİYE AŞKIM BAŞKA BİR KENARA

4 günlük ziyarette, görüştüğüm sanatkârlarda ve Bosnalılarda şunu fark ettim. Bosnalılar Türkleri ve Türkiye’yi çok seviyor. Izudin Usta da benzer şekilde Türkiye sevdalısı. Ustamızla Boşnak kahvesi eşliğinde yaptığımız hasbihali, “Türkiye’ye nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?” sualiyle nihayete erdirdiğimizde verdiği cevap şöyle oldu:

“Kızım Türkçe konuşuyor. Türkiye’deki hat sanatı gelişmelerini kızım üzerinden takip ediyorum. Ayrıca her hafta Cuma günleri kızım yazılarınızı Türkçeden Boşnakçaya tercüme ediyor. Sizi de takip ediyorum.

Türkiye önemli bir merkez. Dolayısıyla mesaj hemen düşünülemez. Türkiye’de geleneksel sanatlar alanında çok büyük ustalar, üstadlar var. Hayatın getirdikleri bir kenara, uğraştığım işler bir kenara, Türkiye aşkım bir kenara.”

 

İbrahim Ethem Gören

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.