BAŞAKŞEHİR MÛSİKÎ KOROSU’NU YAKINDAN TANIYALIM…
İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Türk Din Mûsikîsi Bölüm Başkanı, Başakşehir Tasavvuf Mûsikî Korosu’nun Şefi Doç. Dr. Mehmet Öncel ile geçtiğimiz hafta tasavvuf mûsikîsi çalışmaları, ‘Şanlıurfa ağzı’, Şanlıurfa salâ geleneği ile beste ve güfteleri üzerine sohbet etmiştik.
Mülakatımızın ikinci bölümünün öznesinde hocamızın İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Türk Din Mûsikîsi Bölümünde ve Başakşehir Tasavvuf Mûsikîsi Korosu’nda yaptığı çalışmalar yer alıyor.
Mehmet Hocam, İbn Haldun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Türk Din Mûsikîsi Bölüm Başkanı görevini deruhte ediyorsunuz. Bölümden ve çalışmalarınızdan söz eder misiniz? Bölüm ne zaman kuruldu? Misyon ve hedefleriniz nelerdir?
Üç yıl önce İbn Haldun Üniversitesi’nde göreve başladım. Şu an dini mûsikî bölümünün tek hocası olarak görev yapmaktayım. Önceliğimiz İslami İlimler Fakültesi öğrencileri başta olmak üzere müfredat dışı eğitimlerle üniversitedeki tüm öğrenci ve akademisyenlerimize din mûsikîmize ait zenginliğimizi tanıtmak ve öğretmek. Dolayısıyla asırlardır süre gelen bu mühim mirasın ağır sorumluluğunu omuzlarımızda hissederek sonraki nesle aslını bozmadan aktarma gayesindeyiz. Ayrıca üniversitemizde kültür ve sanata dair pek çok eğitim de vermekteyiz. Bugün her öğrenci ve akademisyenimize ney, ritim, keman, piyano, ud, gitar, bağlama, seramik, ahşap oymacılığı, resim vb. pek çok dersi alanında uzman hocalar vasıtasıyla verdirmekteyiz.
“HERKES İSTİDADINA GÖRE NASİBİNİ ALIYOR.”
Hangi seviyede öğrencilerle meşk ediyorsunuz? Bölüme kabul şartları hakkında bilgi verir misiniz?
Lisans öğrencilerine yönelik olarak açılan zorunlu dersimizde homojen bir öğrenci kitlesine sahip değiliz. Dolayısıyla YÖK vasıtasıyla gelen öğrencilerimize ayrı bir kabul şartı uygulamıyoruz. Derste herkes istidadına göre nasibini almaktadır.
Bölümünüze gelen öğrencilere Türk tasavvuf mûsikîsinin nazariyatına ve icrasına dair neler vadediyorsunuz?
Öğrencilerimize özellikle dini mûsikî formlarını uygulamalı bir şekilde göstermeyi vadediyoruz. Ayrıca bu mühim meselenin devamı adına isteyen herkese özel olarak birebir ders veriyoruz. Bu dersler arasında enstrüman ve solfej derslerine ayrı bir ehemmiyet veriyoruz.
Üniversitede icra edilen konserler içinde bir paragraf açalım. Konserlerinize kim/kimler iştirak edebilir? Halka açık mı?
Üniversitemizde şu an aynı zamanda Sanat Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’nı görevini deruhte etmekteyim. Üniversitemizde her hafta sanat, kültür ve spora dair en az beş etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliklerimizin bazıları üniversite öğrenci ve personellerine yönelik iken bazıları da tüm halkımıza açık. İlgili konseptin yapısına göre bu durum farklılık arz edebiliyor.
Başakşehir Mûsikî Korosu’nun şefliğini deruhte ediyorsunuz. Koro oluşturma fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?
Üç yıl önce göreve başladığımda üniversite olarak sadece öğrencilerimize değil aynı zamanda bulunduğumuz ilçeye de hizmet etmemiz gerektiğinin idraki içerisindeydik. Herkes kendi meşrebince hizmet edebilir. Bendeniz de dini mûsikî cihetinden faydalı olabileceğimi düşündüm. Bu konuda gerek üniversite yönetimi gerekse belediye yönetimi böyle bir ihtiyacın olduğunu ve bu konuda çalışmaların bir an önce başlatılması gerektiğini söylediler. Böylece İbn Haldun Üniversitesi ve Başakşehir Belediyesi işbirliğiyle koromuz seçmelerin ardından hayata geçirildi. Bugün Başakşehir Belediye başkanı Sayın Yasin Kartoğlu, başkan yardımcısı Ömer Faruk Ay ve kıymetli kültür müdürü Mahmut Yavuz bey sayesinde oldukça nezih ve güzel bir ortamda mûsikî çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Ne kadar zamandır birlikte çalışıyorsunuz?
Yaklaşık iki yıldır her hafta Çarşamba günleri saat 19:00–21:00 saatleri arasında çalışmalarımızı Başakşehir Belediyesi’ne bağlı Cemil Meriç Bilgi Evi’nde sürdürüyoruz.
KORONUN TAMAMI BAŞAKŞEHİRLİ…
Koronuz hakkında bilgi verir misiniz? Koronuz kimlerden oluşuyor?
Koromuzun tamamı Başakşehir sakinlerinden oluşmaktadır. Koromuz genel müdür, doktor, öğretmen, muhasebeci, imam, müezzin, iş adamı, inşaat işçisi, mobilyacı, berber, itfaiyeci, metrobüs şoförü ve öğrenci gibi oldukça geniş bir yelpazeye sahip toplam yirmi kişilik mütevazı bir ekipten müteşekkil.
MEŞK USULÜYLE BELLİ BİR STANDARDI ELDE ETTİK
Koronuzda berberden öğretmene, metrobüs şoföründen esnaf ve sanatkârlara kadar hemen her yaş, eğitim ve meslek grubundan icracı var. Koronuzun mûsikî eğitimi ve icrası noktasında standardı nasıl oluşturdunuz?
Meşk usulü yardımıyla belli bir standardı yakaladık diyebilirim. Geçtiğimiz her eserin her ölçüsünü teker teker okuyup öğrettikten sonra tüm ekip üyelerimizden dinlemeye gayret ediyoruz. Koronun zamanla çok geliştiğini müşahede ettim.
Meselâ…
Misal olarak şunu söyleyebilirim. Koro seçmelerinde alınmasının çok uygun olmadığını düşündüğüm ancak çok istekli berber Özcan Bey vardı. Seçmeler esnasında kulak imtihanında verdiğim sesi bir türlü çıkaramıyordu. Ancak onu da üzüp reddetmek istemiyordum.
Netice nasıl oldu?
İyi ki koromuza almışım. Çünkü dönem sonuna doğru o kadar güzel okumaya başladı ki kendisine solo dahi verdim. Sanırım kendisi dahi bu gelişimine hayret ediyordur. Bu da verilen eğitimin –kanaatimce- başarısının önemli bir göstergesidir.
Tebrik ediyorum Mehmet Bey. Var olunuz… Haftalık meşkleriniz nasıl ilerliyor?
Ortalama her ders en az iki eser meşk ediyoruz. İlaveten önceki haftalarda öğrendiğimiz eserleri tekrar ediyoruz.
İKİ YILDA 100 ESER MEŞK ETTİK.
Repertuvarınızda neler var?
Repertuvar seçiminde oldukça titiz davranıyoruz diyebilirim. Günlük popüler eserler değil de klasik ve az bilinen eserler üzerine yoğunlaşıyoruz. Bugün dinî mûsikîmizin köşe taşı tevşihlerini dahi ezbere okuyacak şekilde iki yılda 100’e yakın eser meşk ettik.
Konserleriniz Ezan-ı Muhammedi ile başlıyor? Ezan okuyan kârileriniz kimler?
Konserlerimize imkân el verdiği müddetçe bir-iki misafir çağırmayı adet edindik. Ezan ve salâları gerek misafirlerimiz gerekse kendi içimizdeki kabiliyetli hocalarımızla icra ediyoruz.
Konserlerinize değinir misiniz?
Geride kalman iki yıl zarfında on civarında konserimiz oldu. Hepsinde mümkün olduğunca farklı repertuvara yer verdik. Bu konuda gerek koro arkadaşlarım gerekse belediye yönetimi özveriyle koromuzu sahiplendiler. Konserlerimizde Allah dostlarının kelâmını önce kendi nefsimize sonra da kıymetli dinleyicilerimize duyurarak tezkiye olmayı murad ediyoruz.
Malum olduğu üzere marifet iltifata tabidir. Bu bağlamda Başakşehirlilerin konserlerinize ilgisi nasıl?
Daha önce böyle bir koronun olmaması hasebiyle Başakşehirliler konserlerimize ilgiyle iştirak etmektedirler. Ortalama dinleyici sayımız üç yüz elli civarında.
“HAKİKATTE KEYFİYET MÜHİMDİR.”
Bu ilgiyi nasıl telif ediyorsunuz?
Efendim hakikatte kemiyetin değil de keyfiyetin mühim olduğu kanısındayım. Çünkü bizim konserler sayesinde bir kişinin kalbinin İslam’a meyletmesi bizim misyonumuzu yerine getirdiğimizi göstermektedir. Özellikle konser sonrası hissettiklerini bizimle paylaşan seyircilerimizin bazen gözünün yaşlı, bazen hisli tutumları bizi oldukça memnun ve mesrûr etmektedir.
Yeni katılımlara açık mısınız?
Tabi ki grubun insicamını bozmayacak herkesin katılımını memnuniyetle karşılarız.
Mülakatımıza sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Efendim bugün koromuz ile ilgili konuştuk. Ancak bir hususu özellikle belirtmek istiyorum.
Tabii ki Mehmet Bey, lütfen…
Bizim koromuz haftada bir gün bir araya gelen sadece eserler meşk edip süre dolduğunda giden bir ekipten oluşmamaktadır. Bizim koromuz zikredilen meşke ilaveten, edebin, âdâbın ve îsâr hasletinin yaşandığı bir topluluktur. Çalışmalarımızda medeniyetimizin bize bıraktığı –bugün maalesef kaybetmeye başladığımız- davranışları da canlandırma gayretindeyiz. Öncelikle herkes birbirinin hatırını sorar, birisi hemen çayı demler, doldurur, getirir ve haziruna hizmet eder. Özellikle mobilyacı Ferhat kardeşimizi burada zikretmek isterim. Her çalışma esnasında herkesin ihtiyacına koşar ve hemen halleder. Bu konuda hassaten kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. Koromuzda küçükler büyüklere hürmet, büyükler küçüklere şefkat gösterir. Bu koroda kısacası muhabbet bağını pekiştirerek aynı zamanda öğrenmeyi gerçekleştiriyoruz. Bundan ötürü tüm ekip arkadaşlarımıza çok teşekkür ederim. Onlar sayesinde bu güzel havayı soluyoruz.
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
Kıymetli okuyucularımıza naçizane bir öneri olarak her ne iş yapıyorsak yapalım hayatımızda muhakkak bir sanata yer vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hayatında sanata dair bir emare bulunan insanın ruh dünyasında gerçek sâni‘ olan Cenâb-ı Rabb’ül-Âlemîn’in sanatının azametini müşahede etme fırsatı olduğu kanısındayım.
Her ne yaparsak yapalım ister hat, ister resim, mûsikî vs. Mevla’nın estetiği karşısında ne kadar aciz ve çaresiz olduğumuzu bilmüşahede görme fırsatımız ortaya çıkıyor.
İlginiz için teşekkür ediyorum.
İbrahim Ethem Bey, bu vesileyle bizleri Kuveyt Türk Ailesi ve okuyucuları ile buluşturduğunuz için sizlere çok teşekkür ederim. Her günümüzün bir öncekinden daha bereketli ve huzurlu geçmesi niyazıyla. Baki selam ve dualarla…
İbrahim Ethem Gören