ABDULLAH ARSLAN İLE HARFLERDEN AÇILMIŞ BİR SOHBET
Abdullah Arslan uzun yıllar ticaret ile meşgul olan, eslafın izinde bir esnaf. Arslan, ticaret hayatına asliyet ve terkip ruhu kazandırmak mülahazasıyla hüsn-i hat sanatına meraklanarak hocalarının dizinin dibinde yıllar yılı meşk etmiş. ‘İnsan için ancak çalıştığı vardır” fehvasınca Rakım Mesleği’ne emek veren muhatabımız samimi gayretlerinin neticesinde 29 Ekim 2020 tarihinde Hasan Çelebi Üstadın muvafakatiyle Hattat Ahmet Kutluhan’dan icazet almaya muvaffak kılınmış.
Hattat Abdullah Arslan ile harfler arasındaki yolculuğu üzerine bir e-mülakat gerçekleştirdik.
Abdullah Bey sizi tanıyabilir miyiz?
1954 yılında Malatya’da doğdum. Hanımın çiftliğinde ikamet ettim. Ticaret lisesini bitirdim. Erken yaşta emekliye ayrıldım. Arapça öğrendim ve Kur’ân-ı Kerîm okuyup anlamayı ve anladıklarımı anlatmayı Şerafettin Paksoy’dan öğrendim. Kurân-ı Kerîm’in dilbilgisini çıkardım. Bu süreci 8 yılda tamamladım. Öğrencilere yardımcı oldum.
Ticaret hayatında neler yaptınız?
İstanbul’da ticaretle meşgul oldum. Tahtakale’de önce toptan kırtasiye daha sonra elektronik ithal malları sattım. 25 yıllık ticaret hayatım var.
Geleneksel sanatlarla evvelemirde nasıl bir bağ kurdunuz?
Geleneksel sanatlara hep ilgim olmuştur aslında. Öğrenmiş olduğum Arapçayı güzel yazabilmek için Hasan Çelebi’ye müracaat ettim ve böylelikle başlamış oldum. Önce rik’a harfleriyle başladım. Merak da olsa gerek, Osmanlıca, rik’ayla daha güzel okunuyordu. Osmanlıca öğrendim. Rik’a bitince ara verdim ve 3 yıl sonra tekrar dönüş yaptım.
Yoğun iş hayatında tekrar sanata, hüsn-i hatta nasıl adım attınız?
Allah’ın izniyle…
Hat sanatı yolculuğunuz nasıl başladı? Kimlerden dersler aldınız?
Hat sanatına Hasan Çelebi hocamız ile başladım. Nesih dersini ise Aydın Kızılyar’dan aldım. Hasan Çelebi hoca, beni sülüs dersi için Ahmet Kutluhan’a yönlendirdi ve Üsküdar Balaban Tekkesi’nde 8 yıllık meşk sürecinin ardından sülüs ve nesih yazı müfredatını bitirdim. Daha sonra ihtisas yapmak için başvurdum. 25 kişinin katılığı sınavı ben dâhil olmak üzere 7 kişi kazandık. 3 yıl boyunca ihtisas eğitimlerine Aydın Ergün hocadan devam ettim. Bu süreçte kendime güven geldi ve bol bol çalıştım.
Müfredat ve mürekkebât meşk sürecinizi özetler misiniz?
Müfredat sürem şöyle... Bir 1 yıl rik’a ve Osmanlıca, üç yıl Aydın Kızılyar’dan nesih, 8 yıl nesih-nülüs ve nesih tekrarı Ahmet Kutluhan hoca ile. Üç yıl da ihtisas, Aydın Ergün hoca ile.
İcazetinize değinelim. Süreç nasıl gelişti?
Aydın Ergün hocaya bir yazı hazırladım. Bir gün Büyük Çamlıca Camii’nde Hasan Çelebi hocayla karşılaştım. Elimdeki rulo halindeki yazıya baktı ve icazetlik bir yazı olduğunu, icazet olarak yazmamı söyledi. İcazet alanlara beni de kattı. Böylelikle sülüs-nesih icazet metnimi yazmaya muvaffak kılındım.
ÖNCE EDEP VE SANATI SEVMEK…
İcazet sanatkâra ne türden görev ve sorumluluklar yüklüyor?
İcazet sanatkârlara çok büyük sorumluklar yüklüyor. Önce edep ve sanatı sevmek daha güzel hatasız yazmak…
Bir dönem ta’lik çalıştığınızı biliyoruz. Ta’likte devam etmemenizin özel bir nedeni var mıdır?
Hasan Çelebi hocaya derse giderken bir günümü ta’lik dersine ayırdım. Hocam Muhammed Mağ başarılı olduğumu söyledi ama Hasan Çelebi Hoca elimde o dersi görünce ‘önce sülüs ve nesih bitsin’ dedi.
SÜLÜS HARFLERİ YAZIYA HAYAT VERİYOR.
Sülüsten nesihe harfler size neler anlatıyor?
Sülüs harfleri yazıya hayat veriyor. Nesih ise Kurân-ı Kerîm’i süslüyor.
Neler yazdınız/yazıyorsunuz?
En çok sülüs ve celi sülüs yazıyorum.
Nerelerde yazılarınız var?
Üsküdar Şeyh Devati Mustafa Efendi Camii’ne ve Rize’de bir camiye yazı yazdım.
Bu yazının kâğıdının mürekkeple buluşturulmasından levha haline getirilerek ibadethaneye asılma sürecini özetler misiniz?
Süreç biraz kendiliğinden gelişti. Netice itibarıyla bu kadim camide Hasan Çelebi hocamız uzun yıllar hizmette bulunmuştu. Hasan Çelebi hocamızdan izin alarak yıllarını verdiği camide bir yazımın olmasını istedim.
Hasan Çelebi hoca yazınızı nasıl buldu?
Yazı camiye asıldıktan sonra hocam özellikle geldi, baktı ve beğendi.
“YAZIDAN ÖĞRENDİKLERİMİZİ HAYATIMIZA TATBİK ETTİK.”
66 yaşınızda yazı icazeti aldınız. Son 20 yılda hüsn-i hatla iç içesiniz. Yazı size neler öğretti? Yahut yazıdan ve manasından neler öğrendiniz?
Bana çok şey öğretti. Bizler de yazıdan ve yazının manasından öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik ettik.
Hasan Çelebi Hoca’nın hüsn-i hat özelinde İslâm-Türk sanatlarına yaptığı hizmetleri de konuşalım…
Hasan Çelebi hocamız duayen bir üstad ve hayatını anlatmak için kelimeler az gelir.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Bundan sonra da biiznillah yazmaya devam edeceğim. Sülüs ve nesih hatlarına ta’lik yazı nev’ini de ilave edip eserler üretmeye çalışacağım.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Şunu söylerim: Okuyucularınızda beceri ve sevme kabiliyeti varsa hüsn-i hat sanatıyla meşgul olsunlar.
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz.
Şu hususu ifade etmek isterim son olarak: Hüsn-i hat sanatı dışardan bakıldığı gibi kolay değildir. Kabiliyet isteyen, bir yönüyle kolay, bir yönüyle de zor bir sanattır. Sakın ola ki ‘bu da bir şey mi?” demeyiniz! 12 yılımızı verdik.
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören-09.04.2021