BASTONA SANATÇI ELİ DEĞDİ
Tezhip, minyatür, seramik sanatçısı Meryem Uguz Kaplan bastonu sanat eserine dönüştürüyor.
Sanatçı Kaplan, çevreye ve bir adım öte eşyaya hak ettiği değerin verilmesinin gerekliliğinden yola çıkarak, yaşı kemâle ermiş olanlarımızın yoldaşı; koleksiyonerlerin vazgeçilmezlerinden biri olan bastonu sanat eserine dönüştürüyor.
Tecrübeli sanatkâr en kaliteli malzemelerden seçtiği bastonun üzerine geleneksel sanatlarımızın motiflerini işleyerek tezhipli, minyatürlü ve ebrulu bastonlara imza atıyor. Sanatçıyla baston tezyinatı üzerine konuştuk.
Meryem Hanım, bastona tezhip yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Baston ustası Refa Gökbulat, “Ahlat bastonculuğu”nu babasından emanetle, bu günlere taşımış nadir ustalardan biri. Herkes mutlaka yaptığı esere bir şeyler katmak ister, fakat Refa Ustam bu sanatı tanıtmak ve yaşatmak için çok büyük çaba göstermiş ve bu günlere kadar getirmeyi başarmış örnek sanatçılarımızdan.
Ben baston süsleme kararını, 2010 yılında, ustamın baston atölyesinde, çay sefası ile başlayan sohbet esnasında aldım. Sürekli yapmak istediğim şeyi ustamla paylaştım. “Neden bastonlarımızı daha değerli kılmıyoruz?” dedim. “İstersen baston üzerine tezhip, ebru, minyatür, hatta çini de yapabiliriz.” dedim.
Ustanız teklifinizi nasıl karşıladı?
Ustam yeniliğe ve sanata çok değer veren bir insan. Bu sözlerim onu cesaretlendirdi ve 2010 yılında tezyini sanatlarımızın en önemli yapı taşlarından olan tezhip, minyatür, ebru ve çinili bastonlarımızı üretmeye başladık.
Daha önce bu alanda ne tür çalışmalara imza atılmış?
18. yüzyılın çiçek ressamı ve müzehhip Ali Üsküdari’nin kutu, kubur ve sandık üzerine yaptığı muhteşem eserler benim tezhibe bakış açımı değiştirdi ve bastonu elime ilk aldığım gün Ali Üsküdari’nin kutular üzerine yaptığı tasarımlar gözümün önüne geldi. Ali Üsküdari bu alanda ustaların ustasıdır, rehberimdir, üstadımdır diyebilirim.
Anadolu’da tezhipli/müzeyyen baston yapan ustalarımız/sanatkârlarımız var mı?
Tezhipli baston üreten ustalarımız maalesef yok. İlk tezhipli, ebrulu, minyatürlü ve çinili baston üretim yeri Ahlat olarak literatüre girmiştir. Ahlat bastonları üzerine bezemeyi de ilk olarak ben yaptım. Ben demek bir tezhip sanatçısına yakışmasa da, sorunuza istinaden bunu belirtmek zorunda kaldım.
Literatür dediniz…
Evet, birçok makale ve yayında tezhipli bastonlar ele alınmıştır.
Bastonun kısa tarihine değinir misiniz?
Baston hakkında en eski kayıt olarak 2700 yıl önce Van Gölü havzasında bulunan yazılı belgeden bahsedebiliriz. Ayrıca, Ahlatlı birkaç eski baston ustalarında 150 yıllık bastonlar bulunmaktadır. Ahlatlı sanatçılar, bu bastonları atalarından emanetle bugüne kadar korumayı başarmışlardır.
Baston yahut asâ deyince evvelemirde Musa Aleyhisselâm’ın asâsı akla gelir. Tâhâ Suresi’nin 17’inci ayeti kerimesinde Cenab-ı Hakk, Musa Aleyhisselâm’a mealen, “O elindeki şey nedir ya Musa?” buyurmuştur. Musa Aleyhisselâm’ın cevabı “O benim asâmdır. Ona dayanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim, benim için onda daha başka ihtiyaçlar da vardır.” şeklinde olmuştur. (Tâhâ Suresi, 18.)
Antik çağlarda baston yahut asânın kullanıldığını gösteren birçok bilgi ve belge bulunmaktadır. Yunan dönemi el dekorlu vazolar üzerinde bastonlara dayanmış figürler bulunmaktadır. Ayrıca Romalılar, birçok kavim krallarına özel asâlar göndermişlerdir. Eski Mısır’da asâ veya baston dini, siyasi ve idari gücün bir simgesi olarak kabul edilmiştir.
Osmanlı’da öne çıkmış baston ustaları kimler?
Osmanlı Cihan Devleti zamanında baston yerine göre şıklık ve aksesuar unsuru olarak da kullanılmıştır. Osmanlı Devleti’nde bastonun moda olarak kullanıldığı dönemlerde baston fesle birlikte kombin olarak taşınırdı. II. Abdülhamit Han zamanında fesle ve baston aydın sınıfın aksesuarları arasında yer almıştır.
Cumhuriyet dönemimizde ise baston aynı kullanım amacını sürdürerek bir yandan ihtiyaç diğer yandan da kıyafeti tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Günümüzde de sanatsal obje olarak raflarda yerini almaktadır. Ayrıca günlük kullanım amaçlı ve yine şıklık göstergesi olarak da kullanılmaktadır.
Sapta, gövdede, tezyinatta hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?
Baston çeşitliliği, eski Ahlat bastonculuğunun tarihe ve geleneğe bağlı olarak devam ettiği şekliyle gelişmiş, aynı tip bastonlar “klasik baston” olarak isimlendirilmiş ve yeni üretim bastonlarda sapta, gövdede kullanılan farklı ağaç ve malzemenin zenginliğiyle çeşitliliğini her geçen gün gelişmiştir.
Tezhibe elverişli bir baston hangi özellikleri haiz olmalıdır?
Tezhip yapacağımız bastonun çok özel bir baston olmasına büyük gayret gösteriyoruz. Bezenecek bastonu, 4 asırlık ceviz ağacı, kök ceviz olarak bilinen çok kıymetli bir malzemeden seçiyoruz. Eğer çok daha farklı bir çalışma yapıp zemini kapatmamız gerekiyorsa altta kullandığımız ağacın yine mutlaka ceviz olmasına özen gösteriyoruz.
Ayrıca Refa Gökbulat Ustamızın asâ ve kılıçlı baston olarak hazırladığı özel bastonlara da yapacağım tezhip ve minyatürü ahşapla olan uyumuna dikkat ederek tasarlıyorum.
Bastona hangi tezhip tekniklerini uyguluyorsunuz?
Gövdenin tamamına bazen paftalar halinde altın varaklı klasik tezhip çalışması, bazen halkâr tekniği ile tüm zemini dallar ve çiçeklerle süslüyorum.
Malzemeleriniz neler?
Kullandığım malzemeler tezhip ve minyatür yapımında kullanılan malzemelerin aynısı; plaka boyalar, altın varaklar (22, 23, 24 ayar), taş suluboya gibi. Bastonun tutma kısmı yani baş kısmında masifli birleşme alanlarından uzak olan yerlere küçük, sade bezemeler atıyorum.
Malzemeyi nasıl ve nereden temin ediyorsunuz?
Bastonumuzu Selçuklu Baston Refa Usta’dan temin ediyoruz. Baston ustamız ve diğer Ahlat bastoncuları ceviz ve diğer ağaçları Bitlis’in ilçelerinden ve kullanılan ağacın büyük bir kısmını Ahlat’tan temin ediyorlar.
Bir bastonun sanat esirine dönüşmesi için hangi aşamalardan geçmesi gerekiyor?
Kullanım amaçlı üretilen baston zanaat olarak nitelendirilir. Bir bastonun sanata dönüşmesi için estetik ve emek birlikte harmanlanması lazım gelir. Bu durumda baston sanatçının sanat ve estetik anlayışına göre yeni bir form ve anlam kazanır. Böylelikle baston mücerret, düz, sap gövde olmaktan çıkar; geleneksel tezyinatla buluşur.
Baston, sanatçının elinde her geçen gün farklı bir form kazanır. Yeni eklemeler yapılır, bastonu kıymetli kılacak tüm uygulamalar eklenir ve el işçiliğiyle üretilen, üzerinde değerli taş ve desenlerin bulunduğu kıymetli bir eser haline dönüşür.
Ham ahşabın sanat eserine dönüşüm aşamalarını, bastonla geçen günlerinizin hikâyesini anlatır mısınız?
Bastonu elime aldığımda başlangıcı yapmadan önce tasarım hakkında uzunca bir süre düşünürüm, eskiz veya herhangi bir kâğıt kullanmadan yapmaya karar verdiğim çalışmama, sahip olduğum desen bilgimi zihnimde tasarlayarak uygulamaya başlarım. Çoğu baston tasarımımda desen bilgimden yararlanarak dallar ve geleneksel motiflerle tüm zemin bezeli çalışmalar yaparım. Eskiz kullanacağım baston tasarımı yapacaksam tasarımları 4 farklı açıdan çizer, bastonun baş kısmındaki kalınlığının uçuna doğru inceldiğini hesap ederek tasarlar, buna göre deseni uygularım.
BASTON ÜZERİNE TEZHİP YAPMAK ZORDUR
Baston tezhibi meşakkatli mi?
Baston üzerine tezhip yapmak zordur. Düz kâğıt üzerine yapılan tezhibin neredeyse 10 katı kadar dikkat ve özen gerektirir. Dalların helezonlarını yapmak, boyayı ve varak altını zeminde istenilen dokuda boyayabilmek de tecrübe gerektirir. Bastonun ağacını tanımak, çekebileceği altın miktarını hesap etmek, baston üzerine tarama ve sulandırma yapmak… Bunların hepsi düz zemin üzerine yapılan tezhip çalışmasından uygulama olarak farklılıklar gösterir.
En çok hangi malzemeyle çalıştığınız bastonlar tercih ediliyor?
Kılıçlı baston, masifli baston, klasik baston, asâ baston, kemik (boynuz) baston en fazla tercih edilenler.
Bastona klasik tezhip yaptığınızı söylemiştiniz. Bunun dışında başka formlar da kullanıyor musunuz?
Az önce de ifade ettiğim gibi baston üzerine genellikle klasik tezhip tasarımı ve halkâr uygulaması yapıyorum. Bazen şukufe çiçekler, minyatürde beşeri ve ilahi aşk sembollerini anlatan tasarımlar, bazen sadece dallardan oluşan desenler yapıyorum.
Zemine neler yapıyorsunuz?
Tüm zemin rumi motifli tasarımlara yer veriyorum.
Bir baston ne kadar zamanda tamamlanıyor?
Bastonun tezhiplenmesi yaklaşık iki ayımı alıyor fakat istenilen ürün acilse, tabir yerindeyse gecemi gündüzüme katarak, bu süreyi yarı yarıya kısalttığım da oluyor.
Bastona imza atıyor musunuz? Böyle bir gelenek var mı?
Bastona imzamı atıyorum. Gelenek olarak bastoncuların çoğunun baston üzerinde amblemleri bulunuyor.
Bir baston tezyinatını tamamlayıp da bastonu çalışma masanızın üzerine koyduğunuzda ne düşünüyorsunuz.
Çalışmama bakarken her zaman daha iyisini yapabileceğimi düşünürüm. Hiçbir çalışmamla övünmem, çünkü benim için önemli olan şey ürettiğim çalışmanın benim nazarımdan ziyade, işin pirlerinin nezdinde değerlendirilmesidir.
Çalışmalarımı özenle ve büyük emekle ürettiğim aşikârdır, fakat değerlendirme kısmını hiçbir zaman ben yapmadım. Bir bastonun tezyinatının değerlendirmesini izleyiciye, sanatçılara ve sanatseverlere bırakırım.
Biz sanatı sürdürmeyi amaç edinmiş gerçek sanatçı olma yoluna baş koymuş, sanatçı aday adaylarıyız. Çalışmalarımın değerli ve kıymetbilir sanatkârların yorumlarıyla güçlendirip geliştirmeyi amaç edinmekteyim.
Baston size hâl lisanıyla, ağaç ve sanat diliyle ne söylüyor?
Baston kimi zaman bir yaslanılacak güç dayanağı, kimi zaman da şahısların güç olarak gördüğü bir gelişmişlik göstergesi olmuştur. Bizler de bastona atfedilen anlamları güçlendirecek bir sanatsal yön daha kazandırmış olduk. Bastonu hediyelik eşyadan ziyade sanatsal obje, yıllar sonra geleneksel sanatlarımıza katkı sağlayacak bir yenilik olarak tasarladık.
Bastondan aldığımız güç, ilçemiz Ahlat’ın sahip olduğu kimliği anlatan, ona büyük ölçüde fayda sağlayan bir obje. Müzehhep bastonlar sanatçının aynasıdır, ruh yansımasıdır, sanatçının beyin gücünün göstergesidir. Bir usta ne kadar kusursuz ve mükemmel iş çıkarırsa ortaya, ruhu da o denli pişmiş ve olmuştur aslında.
ESER SANATKÂRINI TEMSİL EDER
Bir eseri incelerken baktığımız obje değildir, sanatçının ruhunun naif dokunuşlarını görür, Yaradan’ın vermiş olduğu yeteneğe bir kez daha gıpta ederiz. Eser, sanatçısını temsil eder tıpkı annenin mayasından meydana gelen çocuk gibi.
Elinizden çıkan bastonlarınızı kimler kullanıyor?
Sanat ve estetik değerlere âşina olanlar bastonlarımıza ilgi gösteriyor. Arz ettiğim üzere sanatçılar, koleksiyonerler, milletvekilleri bastonlarımıza teveccüh gösteriyor; ayrıca bastonlarımız devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına hediye ediliyor.
AHLAT ÖNEMLİ SANAT MERKEZLERİMİZDEN BİRİDİR
Eskiler “Marifet iltifata tabidir/Müşterisiz meta zayidir” demiş. Bu bağlamda bastonlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bastonlarımız birçok ülkenin devlet başkanına hediye olarak takdim edildi. Bastonlarımızın daha da kıymetli hale gelebilmesi için bastonlarımızı koleksiyonerlerin ve sanatseverlerinde ilgisine sunmamız gerekiyor. Tezhipli, minyatürlü, ebrulu ve çini desenli bastonlarımızı birçok satış noktasında görmeyi ve bu bastonlarımızın önemli merkezlerde sergilenmesine imkân sağlanmalı diye düşünüyorum. Yurtiçi ve yurtdışı fuar ve sergilerde mutlaka ülkemizi temsil eden önemli çalışmalarımızın bulunmasını talep ediyorum. Ahlat, sanatın merkezi; sanat ve sanatçı şehridir. Burada üretilen her şeyin önemli merkezlerde tanıtılması ilçemize büyük ölçüde destek sağlayacaktır.
Geleneksel sanatlarımızı geliştirmek, yaşatmak, gelecek kuşaklara bir şeyler aktarabilmek adına sanatın devamlılığı ve verimliliği açısından, yapılan her çalışmanın değer görmesi; bu çalışmalarımızı dört duvarın arkasından çıkarıp dünyaya tanıtmamız, Ahlatımız ve ülkemiz için büyük bir kazanç olacaktır.
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA GÜZELDİR
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bir ülkenin gelişmişliğini gösteren en büyük şey, yıllar sonrasına katkı sağlayacak geleneklere yeni şeyler katabilmekten geçer. Atalarımızın ürettiği eserlerin daha iyisini, daha mükemmelini üretebilecek kadar sabır, yetenek ve azme sahip değilsek, gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz çok fazla bir şeyimiz yok demektir.
Sanata ne kadar çok önem ve özen gösterirsek o kadar çok yol kat ederiz. Yüzyıllar ötesine aktaracağımız güçlü sanatsal ve örnek teşkil edecek eserlerin üretilmesi için nakkaşhane kültürünün geliştirilmesi ve sanatçıların fikirlerinin ve uygulamalarının bir alanda birleştiği, sanatı, kendini üstün görme yerine, sahip olduğu yeteneğin hakkını verme olarak nitelendiren üstün karakter sahibi sanatçıların birleştiği sanat fırtınası yapılacak ortam ve atölyelerin geliştirilmesi geleneksel sanatlarımızın istikbale aktarılması nokta-i nazarında etkili olacaktır.
Bizlere örnek teşkil eden en önemli öğüt Peygamber Efendimiz’in (sav) güzel ahlakıdır. Eğer onun yaşayış tarzı ve ahlakıyla ahlaklanırsak sanatımızın bize bahşedilen bir lütuf olduğunu idrak eder; bize yüklenen sorumluluğu, bize verilen emaneti hakkıyla gelecek kuşaklara teslim etmemiz gerektiğinin bilincinde oluruz. Bilgi paylaşıldıkça güzeldir.
Çalışmalarımın eser olması için ve benim de yıllar sonra usta kimliği kazanmam için önce pişmem gerekiyor. Kendimi ya da işimi anlatarak, övünmek yerine bunu bahşeden Allah’a şükrediyorum. Niyetimiz halis ve güzel olursa akıbetimiz de hayır ve güzellikler içinde olur.
İbrahim Ethem Gören