Milletimizin en çok bilinen özelliklerinden biri de insanların, hatta bütün canlıların faydalanması için yaptıkları fedakârlıklardır. Ecdadımızın hayat sürdüğü mekânlar asırlar boyunca tesis edilen binlerce vakıfla, vakıf eserleriyle, hayrâtla abâd olmuş; hayatın hemen her alanında vakfiyeler tesis edilmiştir. Malum olduğu üzere vakıf medeniyetinin varisleriyiz. Medeniyetimizin, bir adım öte İslâm medeniyetinin temelinde barış, dayanışma ve diğerkâmlık yer alır. Barış, dayanışma ve diğerkâmlık ise vakıf iklimini oluşturur.
İnfak ahlâkına sahip hayırsever ecdadımız nice hastane, okul, medrese, bedesten, çeşme, yol, köprü, kale, mesire yerleri, deniz fenerleri, sebiller, dul ve yetim evleri, çocuk emzirme ve büyütme yuvaları kurup vakfetmiş; cami ve mescitler başta olmak üzere sivil ve dini mimari vakıf eserleri birbiri ardına sıralanmıştır. Böylelikle eğitimden sağlığa; çevreden sosyal hizmetlere kadar pek çok alanda devletin yükünün büyük bölümünü vakıflar, vakıf insanlar üstlenmiştir.
Önceki asırlarda hali vakti yerinde olanların cami, mescit, imaret yaptırması, vakıf kurması bir gelenek halindeydi. İmkânları kısıtlı olanlar ise nisbeten daha düşük maliyetli alanlara yönelir, çeşme ve sebil gibi hayır eserleri tesis ederek canlıların hizmetinde bulunmayı görev bilirdi.
Osmanlı yüzyıllarında erkekler kadar kadınlar da vakıf ve hayrat eserleriyle hizmet etmiş, evvelemirde isimleri hatırımıza gelen Bezmiâlem Valide Sultan, 7 Sofralı Sekine Hatun, Nurbanu Sultan, Mihrişah Valide Sultan, Hatice Turhan Sultan, Atik Valide Sultan ve Emetullah Rabia Gülnûş Sultan kurdukları vakıflar ve inşa ettikleri yapılarla insanlık âlemine hizmet etmişlerdir.
Bu yazımızda kendisine rahmeti vesile kılarak Osmanlı Devleti asırlarında en çok vakıf kuran valide sultan unvanına sahip Bezmiâlem Valide Sultan’a değineceğiz.
MÜHİM BİR VAKIF ŞAHSİYETİ
Bezmiâlem Valide Sultan, Osmanlı Cihan Devleti’nin valide sultanları arasında 14 vakfiye ile vakıf medeniyetimizin ihya ve inşaına yaptığı çalışmalarla öne çıkan mühim bir vakıf şahsiyetidir.
Sultan ll. Mahmud’un eşi, Sultan Abdülmecid’in annesi, Osmanlı’nın son dört padişahı II. Abdülhamid, Sultan V. Murad, Sultan Reşad ve Sultan Vahideddin’in babaannesi olan Bezmiâlem Valide Sultan hayır hasenâtı, tesis ettiği vakıfları, inşa ettirdiği vakıf eserleriyle insanlığa hizmet etmeye devam ediyor.
BEZMİÂLEM VALİDE SULTAN’A VEFÂ…
Uzun zamandır elimden düşürmediğim -Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin, kurucusuna vefâ bağlamında hazırladığı- Bezmiâlem Valide Sultan başlıklı prestij kitabına müteveccih müstakil bir yazı kaleme almanın vakt-i merhûnu bugüneymiş.
“KİŞİLİĞİ VE YAŞAM TARZIYLA OSMANLI TARİHİNDE ÖRNEK BİR VALİDE SULTAN”
Kültür tarihçisi Prof. Dr. Arzu Tozduman Terzi’nin, Bezmiâlem Valide Sultan özelinde ‘Osmanlı sarayında geçen husûsî hayatı ve kişilik özellikleri hakkında hangi önemli detaylar ortaya çıkartılabilir?’ sualine cevap bulma bağlamında arşiv vesikalarını kaynak alarak yayına hazırladığı kitabın önsözünde cennetmekân için “kişiliği ve yaşam tarzıyla Osmanlı tarihinde örnek bir valide sultan” tanımlamasını yapıyor. Yazar, bu tanımlamalardan yola çıkarak Bezmiâlem Valide Sultan için bazı hükümlere varıyor:
-Akıllı, tedbirli, şefkatli ve cömert bir kadın, dünyevî hırs ve gösterişlerden kendini alıkoymaya muvaffak olmuş seçkin bir insan.
-Gelirlerini hayır işlerine harcayan, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunan, ilme önem veren, öğrencileri maddi olarak destekleyen ve verdiği zekâtı, dağıttığı kurbanlıkları, kurduğu vakıflarıyla Hakk’tan aldığını halka dağıtabilen manevî dünyaya sahip bir idareci.
-Osmanlı tarihinde en çok vakıf kuran valide sultan olma özelliğini taşıyan, dünya durdukça halkına hizmet etmesi için kurduğu hastanesi, açtığı ibadethaneleri, mektepleri, çeşme ve sebilleriyle, hayatı boyunca ihtiyaç sahiplerine yardımları ve ihsanlarıyla devletin başındaki bir validenin aynı zamanda halkının da anası olduğunu gösteren muhteşem bir örnek…
VEREN EL
Bezmiâlem Valide Sultan’a yönelik bir hüküm cümlesi de biz kuralım: Bu yazının muhatabı, insan olmak ve insan kalmak üzerine imtihanını başarıyla veren ulvî bir şahsiyet...
Âdemoğlunun insan kalma davasında en büyük yardımcısı hiç kuşkusuz Allah’tır… İnsan, bu mücadelede O’nun rahmetini celbetmenin yegâne yolunun hemen herkes için iyi bir şeyler yapmaktan, vermekten, vakfetmekten geçtiğini bilir. Bu bağlamda Bezmiâlem Valide Sultan mükelleftir, borçludur. Bilançosu mütemadiyen borç yazan Bezmiâlem Valide Sultan, Ebû Hüreyre’nin (ra), Efendimiz Aleyhisselâm’dan (sav) rivayet ettiği Buhârî, Müslim, Ebû Davut ve Tirmizî gibi hadis kitaplarında yer alan “Veren el, alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim, insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.” hadis-i şerifinin mucibince amel edip mütemadiyen vererek, ruhun dünya ve eşya ile mutmain olamayacağının farkına varmıştır.
“VERDİKÇE DOLAR BİZİM BOŞ TESDİLERİMİZ”
Bahaeddin Karakoç’un, “Verdikçe Dolar Bizim Boş Tesdilerimiz/Duru sabah pınarında kuş uyanışlı/Ve toprak gönüllü halimizi bilenler bilir./Bizim takvimimiz sabır ve dua nakışlı,/Havuzlara sığmaz dağıttığımız iksir./Aşk atına binince daime seferiyiz/Silahı sevgi olan inançların eriyiz.” mısraları Bezmiâlem Valide Sultan’ı tarif ve tavsif etmektedir.
BEZMİÂLEM VALİDE SULTAN'IN HAYIR ESERLERİ
Kurduğu vakıflarla insanlık âlemi için hastane, okul, mektep, cami, köprü, çeşme ve sebil başta olmak üzere onlarca hayır eseri tesis eden Bezmîalem Valide Sultan’ın en meşhur eserlerinden biri günümüzde Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi adıyla hizmetlerini sürdürmekte olan Gurebâ-i Müslimîn Hastanesi’dir.
OSMANLI’NIN EN DONANIMLI HASTANESİ
Bezmiâlem Valide Sultan’ın 1845 yılında ihtiyaç sahibi, fakirlikten toprağa düşmüş hastalara ve kimsesizlere sağlık hizmeti vermek üzere tesis ettiği, 167 yıllık geçmişe sahip sağlık kurumu, döneminin ileri teşhis ve tedavi yöntemleriyle hasta tedavi eden, klasik tıp ile birlikte modern tıp alanında da çalışmalara imza atan ilk sağlık tesisi olarak tarihimizdeki yerini almıştır.
Kurulduğu yıllarda 200 hastaya yatılı hizmet sunmakta olan Gurebâ-i Müslimîn Hastanesi yıldan yıla hizmet kalite ve kapasitesi ile birlikte yatak sayısını da artırmış 2010 yılında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne dönüştürülen kadim müessese, günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde hizmetlerini sürdürerek günlük on bine yaklaşan muayene hizmetiyle devasa bir sağlık kompleksine dönüşmüştür.
CAMİLER, MEKTEPLER, SEBİLLER, ÇEŞMELER…
Mekke-i Mükerreme’de de Gurebâ-i Müslimîn Hastanesi inşa ettiren Bezmiâlem Valide Sultan, Dârülmaarif, Bezmiâlem Valide Mektebi, Bezmiâlem Sıbyan Mektebi ve Bezmiâlem Yeşil Mektep ile Osmanlı gençliğinin irfanına hizmet etmiştir.
Dolmabahçe Camii ile birlikte Gurebâ-i Müslimîn Hastanesi Camii’nin de banii olan Bezmiâlem Valide Sultan Galata Köprüsü’nü inşa ettirerek Haliç’in iki yakasını birbirine bağlamıştır.
Medine-i Münevvere’de biri Hz. Hamza Türbesi'ne giden yol üzerinde, diğeri de Şam kapısının dış tarafında olmak üzere iki sebil inşa ettiren Bezmiâlem Valide Sultan Kerbelâ’da da bir sebil yaptırmıştır.
Bezmiâlem Valide Sultan’ın Maçka'da, Silivrikapı'da Uzunyusuf mahallesinde Sultanahmet'te, Topkapı'da, Gurebâ-yı Müslimîn Hastanesi’nde, Beşiktaş Cihannümâ Mahallesi'nde, Tarabya'da, Alibeyköy’de, Silivrikapı'da, Kasımpaşa’da yaptırdığı çeşmeler susayanlara su ikramının yanında iki asır öncesinin sivil mimarideki ince sanat zevkini de günümüzün orta yerine taşıyor.
19’uncü yüzyılın İstanbul’unda faaliyet göstermekte olan 155 medresede tahsil gören binlerce öğrencinin eğitim masraflarını üstlenen Bezmiâlem Valide Sultan’ın 1852 yılının Kurban bayramında sekiz yüz yedi adet kurbanlık koç dağıttığını Prof. Dr. Arzu Terzi’nin kitabından öğreniyoruz.
VAKIF ESERLERİ HİZMET ÜRETMEYE DEVAM EDİYOR
Bilindiği üzere vakıf hayrâtını (eserlerini) akarât (düzenli gelirler) ile sürdürmek mümkündür. Bu cümleden olarak Bezmiâlem Valide Sultan’ın 14 vakfının, vakfiyelerinde belirtilen amaçlar istikametinde ihtiyaç sahiplerine hizmet üretebilmesi için akarât bağlamında oluşturduğu imkânları Prof. Dr. Arzu Tozduman Terzi şöylece kayıt altına almış; “Bezmiâlem Valide Sultan’ın vakfiyeleri incelendiğinde başta nakit para, bina, arsa, sahilhâne, arazi, çayır, tarla, değirmen, çömlekhane, mandıra, kireç ocağı, dükkân, eczane, şerbethâne, mağaza gibi çok önemli gelir kaynaklarını akarât olarak vakfettiği görülmektedir.”
Vakıf kurumunun olmazsa olmaz şartlarından biri vakfın sürekli olmasıdır. Sürekli olmayan tahsisler vakıf olarak kabul edilmemektedir. Vakfın sürekliliğini engelleyen her şart vakfı geçersiz kılar. Bezmiâlem Valide Sultan’ın tesis ettiği vakıflar günümüzde de ihtiyaç sahiplerine hizmet üretmeye devam ediyor.
MUHABBETTEN MUHAMMED OLDU HÂSIL
Miladi takvimin yaprakları 2 Mayıs 1853’ü gösterirken Beşiktaş Sarayı’nda ebedî âleme doğarak eşi, Sultan ll. Mahmud türbesine defnedilen Bezmiâlem Valide Sultan’a rahmet olsun.
Her vakfiye bir emanet, emanete sahip çıkmak ise kutlu bir görevdir. Bir önemli görev de vakıf hayır müesseselerinin amacı doğrultusunda hizmet etmesini temin etmektir. Bezmiâlem Valide Sultan başta olmak üzere vakıf kuran, vakfeden, vakıf müesseselerinin hizmetinde bulunan vâkıf ve vâkıfelerimizden göçenlere rahmet, yaşayanlara iyilik, sağlık ve afiyet niyaz ederken yazımıza Bezmiâlem’in mührüne kazıttığı asliyet şuurunu haiz hakikat terkibiyle nihayet verelim:
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammed'siz muhabbetten ne hâsıl
Zuhurundan Bezmiâlem oldu vâsıl
İbrahim Ethem Gören/30.06.2022-Yazı No: 303
-Fotoğraflar için Kadir Tozcu’ya ve Doğan Pur’a teşekkürlerimle.-