‘MAZİNİN ANAHTARI’ OYUNCAKLAR ÜZERİNE BİR HASBİHAL
Hamiş
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin birinci yıl dönümünde 15 Temmuz gazilerimize Cenab-ı Hakk’tan şifalar niyaz ediyoruz. Şehit yakınlarına sabr-ı cemil diliyoruz. 15 Temmuz Şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle şad ediyoruz. Ruhları şad; mekânları Firdevs, makamları âli olsun.
OYUNCAK DEYİP GEÇMEYİN!
İstanbul’un duayen antikacı esnafından Bilal Atış ile içinden oyuncak geçen bir söyleşi gerçekleştirdik. Sirkeci’de 2-10 Temmuz tarihlerinde düzenlenen Antika Festivali’nde açtığı stantta görüştüğümüz Bilal Atış ülkemizin önde gelen tarihi oyuncak uzmanlarından biri. Bilal Bey’le öznesinde oyuncak olan bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbetin özü sanırım “Oyuncak deyip geçmeyin!” cümlesinde mecmu.
Bu mülakatı, “Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve oyalanmadan başkası değildir…” mealindeki En’am Suresi’nin 32’inci ayet-i kerimesini hatırımızda tutarak yayınlıyoruz.
Oyuncak nedir?
Merhaba efendim, tüm eski severlere saygı ve hürmetlerimle söyleşiye başlamak isterim. Oyuncak aslına bakarsanız çocukluk demek, duygu demek, anı demek. Tabi bunu literatürde ararsak kendisiyle oynanılan her şey için kullanabileceğimiz bir terimdir oyuncak.
Oyuncaklar, milletlerin kültürlerine ve geçirdikleri tarihi çağlara göre büyük farklılıklar arz eder. Teknik bakımdan da basitten, asrımızın en modern oyuncaklarına kadar uzanan bir sıralamaya tabi tutulan oyuncakların bilinen en eski çeşidi toptur. Günümüzde müzelerde sergilenen ve ne olduğu hakkında kesin bir hükme varılamayan parçaların birçoğunun devirlerinin oyuncakları olduğu kabul edilmektedir.
Oyuncaklar çocukların ilgisini nasıl ve niçin çeker?
Oyun çocuk üzerinde ne kadar önemliyse oyuncaklar da o derece önemlidir. Renkleri, malzemeleri ve hareket kabiliyetleriyle oyuncaklar çocuk üzerinde etki bırakmaktadır. Oyuncak çocuğun dikkatinin kendisi üzerinde yoğunlaşmasına vesile olmaktadır. Oyuncaklar çocuğun seçme, değerlendirme duygusunu ve yaratıcılığını geliştirirken aynı zamanda da kendi kendine karar verebilme ve belirli alanlarda beceriler kazanmasına da olanaklar hazırlamaktadır.
Bizim için oyuncakların çocuklar üzerinde değil yaşları artık kırk ve üzerinde seyreden çocuklar üzerindeki etkisi önemlidir. Sanırım sohbetimiz de bu seyir üzerine devam edecektir efendim.
OYUNCAKLAR ÇOCUKLAR KADAR BÜYÜKLERİN DE İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Eyvallah.
Her erkek için bir hayaldir trenler. Hepimiz çocukluğumuzda bir trenimiz olsun, rayları olsun, istasyonları olsun istemişizdir. Zamanın şartları buna elvermediğinde ilerleyen senelerde ekonomik durumu iyi olan babalar erkek evlatları olunca tren setlelerini eve getirirler. Burada amaç o minik yavrunun dikkatini çekmek değildir İbrahim Bey.
Peki nedir?
Kendi yaşayamadığı anıları yaşamaktır. O minik yavru vesilesiyle babaların dikkatini çekmektedir trenler ve benzeri oyacaklar.
Çocuklar kadar büyükler de oyuncaklarla ilgili diyorsunuz özetle. Sebepleri neler olabilir?
Az önce verdiğim örnekten yola çıkarsak bizim ticaretini yaptığımız, eski, terk edilmiş evlerden toparlayıp tekrar meraklılarıyla buluşturduğumuz oyuncakların müşterileri ileri yaşlarında koleksiyonerlerdir. Yani bizim çocuk için bir ebeveyne sattığımız oyuncak yok denecek kadar az.
İNSANOĞLU KÜLTÜR VE MEDENİYET ESERLERİNDEN AKLA GELEBİLECEK HER ŞEYİN KOLEKSİYONUNU YAPAR
Neden böyle?
Nedeni geçmişte gizli. İnsanoğlu kültür ve medeniyet eserlerinden neredeyse akla gelebilecek her şeyin koleksiyonunu yapar. Bunların içinde oyuncaklar da ayrı bir yer tutar.
Yetişkinler hangi sebeplerle oyuncak topluyorlar?
Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları hatıraları, anıları tekrardan canlandırmak ve yaşamak için. Geçmişe en süratli yolculuk için iki obje sayabilirim.
Nedir onlar?
Birisi müzik. Duyduğunuz bir melodi sizi hatıralarınıza götürür, plaklar bu sebeple her zaman popüler koleksiyon malzemeleridir. Bir diğeri ise oyuncaklar. Hepimizin hayatında iz bırakan oyuncaklar… Karşımıza çıktığında çocukluğumuza götüren bir oyuncak vardır. Ya karşımıza ansızın çıkıveren bir oyuncakla senelerimiz geçmiştir ya da o oyuncağa sahip olamadığımız için aklımız hep o oyuncakçı vitrininde kalmıştır. Meşhur kırmızı bisiklet hikâyesi. Eminim maddi açıdan orta halli olan hemen hemen tüm kardeşlerimiz çocukluklarında annelerinden bu sebeple birkaç tokat yemiştir! İşte ya o güzel günlerin hazzı ya da o anacığından yediği tokadın acısı(!) insanları oyuncaklarla kuvvetli bir bağ kurmaya yöneltmektedir. Ve bu oyuncak merakı topladıkça artmakta ve sahip olma isteği değişik kültürlerden oyuncaklara erişme arzusu kişiyi koleksiyoner yapmaktadır.
Osmanlı’dan günümüze oyuncaklar nasıl bir değişim ve gelişim sürecine girmiştir?
Oyuncağın bizde seyri sanayinin seyriyle paralel. Osmanlı döneminde Eyüp oyuncaklarının dışında belli bir akımdan söz edilmemektedir. Osmanlı döneminde genelde el işi, babaların, dedelerin ağaç, toprak ve metal malzemelerden iptidai yöntemlerle yaptıkları objeler oyuncak olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçmiş zamanlarda genellikle yetişkinler tarafından çocuklara oyuncak yapılırdı.
Ne tür oyuncaklardan söz ediyorsunuz?
Hemen her tür… Yapılan bu oyuncakların türleri incelendiğinde; taş bebekler, bez bebekler, tahta bebekler, çöp bebekler, mısır koçanından yapılan bebekler, çam kabuğundan yapılan bebekler görülmektedir.
Eyüp oyuncaklarından bahsettiniz az önce. Bunu açar mısınız?
Şak şak, hacıyatmaz, dönme dolap, salıncak, aynalı beşik, tahta kılıç, tüfek, kamış, ipli ok, tef, darbuka, trampet, kaval, düdük, fırıldak, topaç, leylek, kanarya, çekirge, havan, testi vb. gibi tahta, toprak, deri, teneke gibi malzemelerden yapılan ve parlak renklerle boyanmış geometrik şekilleri olan pek çok oyuncağın Eyüp oyuncakçıları tarafından yapılıp satıldığı belirtilmektedir.
EVLİYA ÇEBEBİ SEYAHATNAMESİNDE EYÜP SULTAN’DAKİ OYUNCAK ATÖLYELERİNDEN BAHSEDER
Eyüp mahreçli oyuncakların tarihlerine dair bilginiz var mı?
Net tarih vermek zor olsa da seyahatnamesinde Evliya Çelebi 17. asırda Eyüp’te oyuncak atölyelerinden bahsetmektedir. Cumhuriyet’ten sonra özel girişimlerle belli başlı markalar ortaya çıkmaktadır. İlk başlarda teneke-metal oyuncakları daha sonraki yıllarda plastik oyuncaklar takip etmiştir.
Evvelemirde gayrimüslim girişimcilerin başlattıkları oyuncak imalatı seksenli yılların ortalarına kadar devam etmiş. Bu süre içerisinde bugün yüksek rakamlarla alınan nadir parçalar üretilmiştir. Ardından yurtdışından ithal oyuncakların gelmesi ve Çin mallarının piyasaya hâkim olmasıyla eski tadı kalmamıştır.
HER KÜLTÜRÜN ÜRÜNÜ KENDİ TOPRAKLARINDA DEĞERLİ
Oyuncaklarda ne arıyorsunuz?
Ben bu işin satışıyla uğraşsam da karşıma çıkan oyuncakları ilk evvela kendim keyif almak için topluyorum. Oyuncaklarda aradığım ilk hususiyet kondisyon. Ürünlerin imalat aşamasına sadık kalarak elimize ulaşması önemli. Daha sonra nadirlik de önemli. Yerli oyuncaklar memleketimizde daha rahat alıcı bulmakta. Her kültürün ürünü o topraklarda daha bir değer arz etmektedir. Ve ardında bu keyfi paylaştığımız dostlarımızın bizden istediği oyuncaklar. Bazı dostlarımız yerli oyuncak toplarken Rus ve Alman oyuncaklarını biriktiren müşterilerimiz de bulunmaktadır.
Aradıklarınızın ne kadarını bulabildiniz?
Çok az bir kısmı diyebilirim. Bizim memleketimizde saklama ve koruma anlayışı zayıf. Yurt dışında oyuncakların daha bir itinalı ve kutularıyla birlikte muhafaza edildiğine şahit olmaktayız. Bizde ise oyuncak alınır alınmaz kutusu sobaya gider! Kutusu ile günümüze ulaşan oyuncakların koleksiyon değeri çok yüksek olmaktadır. Ve çocuklarımız oyuncakları gerçek manada eskitiyor! Fazlaca oynanmış, yıpratmış, darbeli, boyaları dökük arabalar, kolları eksik bebekler karşımıza çıkmaktadır.
Yerli oyuncakların yabancılara nazaran kalitesi nasıl?
Yerli üretim oyuncaklar malzeme kalitesinin yetersiz olması dolayısıyla zamanın tahribatına yenik düşerek bugünlere ulaşmakta zorlanırken Avrupa’dan getirilen ya da ithal edilen oyuncaklar daha çok karşımıza çıkmaktadır.
Osmanlı dönemi iptidai oyuncaklara, el işi çalışmalara artık neredeyse müzelerde dahi az rastlanmaktadır. Lakin mesleğimizin verdiği hazla toplayıcılığa yani avcılığa sabırla devam etmekteyiz. Bazen en nadide ürünler bir çekçekçinin çöpte bulduğu poşetin içinden bizlere gülümsemektedir. Umudumuz her zaman kuvvetlidir.
DÜKKÂNIM ZAMAN MAKİNESİDİR!
Oyuncak toplamaya nasıl başladınız?
Benim işim eskicilik, ben geçmişin izlerini taşıyan, hatırası olan her eserin peşindeyim. Bu bir oyuncak olacağı gibi bir kartpostal, bir kılıç, bir madalya da olabilir. Yeter ki eski olsun. Mesleğimizi keyifli yapan da zaten maziye dokunmak. Bir nevi bizim dükkânlarımız zaman makinesidir.
Dükkânımın camına yazdığım “Eski oyuncaklarınız alınır.” ilanıyla başladı oyuncaklarla hikâyem. Daha evvel de evlerden oyuncak bulurdum lakin bunlarla oyalanmaz, satar geçerdim. İlanı astıktan birkaç gün sonra bir amca bey geldi ve neler aldığımı sordu. Ben de kendisine bilgi verdim. Bana telefon numarası verdi ve Küçükçekmece’de deposuna davet etti. Beyefendi, 1980’li yıllarda oyuncak ticareti ile meşgulmüş ve o günlerden kalan malzemeleri olduğunu ifade etti. Kendisini ziyarete gidince 1980 sonlarından; 1990 başlarından kalma 2000 kadar oyuncak ile karşılaştım. Bu vesileyle oyuncakçı oldum diyebilirim. Birden müşteri çizgim bu yönde gelişirken ben de oyuncak olayı hakkında bilgi edinmeye, araştırma yapmaya başladım. Bugün dükkânımın temel çizgisi haline geldi.
Oyuncak yanında “Dönem” olarak adlandırılan 1960-1980 arası kırtasiye, bakkaliye, retro malzemelerini de takip etmeye başladım. Gittiğim yerlerde eskiden oyuncakçı, bakkal ve kırtasiye işiyle uğraşanları ya da yakınlarını araştırmaya başladım. Oyuncak toplayıcılığının keyifli bir alan olduğunu ifade edebilirim.
OYUNCAKLAR MAZİNİN ANAHTARIDIR
Oyuncaklar küçüklere ve büyüklere lisan-ı haliyle ne/neler anlatır?
Oyuncak küçükler için bir eğitim, gelişim objesi ve zaman geçirmek için bir arkadaştır. Bizim ilgilendiğimiz kitle ise büyükler, yetişkinler. Oyuncaklar bu insanların anılarını tazelemektedir. Zamanında ekonomik yetersizlikten dolayı ulaşamadıkları oyuncakları toplayanlar, çocukluklarında evde ayrı bir yeri olan oyuncaklarına seneler sonra tekrar kavuşanlar, ders çalışmaktan, sınavlara hazırlanmaktan oyun ve oyuncaklarla hasır neşir olamayan çocuklar, belli bir yere gelince ekonomik olarak da, vakit olarak da oyuncaklarla çokça vakit geçirebilmektedir. Oyuncaklar bugünün büyüklerini çocukluklarına götürmekte ve onlar için mazinin anahtarı olmaktadırlar.
Az önce oyuncakların günümüz insanını geçmişe götürdüğünü söylediniz. Sizi hangi oyuncaklar geçmiş götürüyor?
Seksenli yıllarda rahmetli dedemin eski Amerikan arabaları vardı, onların maketlerini buldukça sanki rahmetli dedemle karşılaşmış gibi olurum. O günleri yaşayanlar bilir, pazarlarda plastik arabalar olurdu. Tel takılırdı, kapılarını, kaputlarını açardık. Onları süslerdik, sokakta oynardık. Bugün onları arıyor gözlerim. Hepimizi mazide tatlı anılarla kucaklaşmamızı sağlayan bir oyuncak mutlaka vardır. Bu oyuncaklar bugünün modern şehir yaşantısının kasvetinden az da olsa uzaklaşmamıza vesile olmaktadır.
Mesela şu elimde tuttuğum kırmızı sedan size neler söylüyor?
Bu 1960’larda üretilen teneke oyuncak 1950’lerin Amerikan arabalarından esinlenerek üretilmiş bir obje. Demin de ifade ettiğim üzere rahmetli dedemin garajında bunlardan eksik olmazdı. Bu oyuncağın da o sebepten ayrı bir yeri var dükkânımızda. Bu sebepten biraz arkada durur. Sanki satılmasa da olur gibi.
EN ZENGİN KAYNAĞIMIZ YURTDIŞINDAKİ ESKİCİ PAZARLARI
Birbirinden değerli, antika özelliklere sahip oyuncakları nasıl temin ediyorsunuz?
Biz ürünlerimizi birinci elden tedarik etmeye uğraşıyoruz. Evlerden, hurda depolarından, büyük sitelerde apartman görevlilerinden. Tabi ki her zaman kaliteli, aranan oyuncaklar karşımıza çıkmıyor. Bu oyuncakları meslektaşlarımızın ellerine geçince kendilerine de bir kâr vererek satın alıyoruz. Bazen onların bizde beğendikleri bir ürünle takas ediyoruz. Bir kanalımız da Anadolulun engin zenginliği. Zamanında oyuncakçılık, kırtasiye ya da bakkaliye işi yapmış büyüklerin ellerinde kalan depo fazlalıklarından güzel ürünler elimize geçiyor. Ve en zengin kaynağımız ise yurtdışındaki eskici pazarları. Oralardan toplanan ürünler bizim pazarlara da gelir, içlerinden çok değerli oyuncaklara tesadüf edilmektedir. Kendimiz aralıklarla bu pazarlara giderek tezgâhımıza uygun ürünler toplarız ya da internet üzerinden satın alarak raflarımızda sergiler, koleksiyoner müşterilerimize servis ederiz.
Bir antikacının elindeki oyuncaklar koleksiyonerlere nasıl ulaşıyor? Kanallarınız neler?
Zamanımızda bu hizmet için en kullanışlı yol internet. Ellerimizdeki akıllı telefonlar sayesinde ticari hayatın daha bir hareketlendiğini düşünüyorum. Ne aradıklarını bildiğimiz müşterilerimize aradıkları ürünler geldikçe resimlerini yollarım ve böylelikle bir diyalog başlar, anlaşırsak kendim götürüp teslim etmeye gayret ediyorum. Şehir dışına ise kargo ile yollarız. Diğer ürünlerimizde sanal âlemdeki sahifelerimizde listeleriz, oradan talep geldikçe yine kargo ile yollarız. Ve Feriköy Antikacılar Pazarı alıcı ile satıcının buluştuğu noktaların başında gelir. O hafta aldığımız ürünleri Feriköy’de sergileyince meraklılar tarafından talep görmektedir.
Antika meraklıları niçin oyuncak toplama ihtiyacı hisseder?
Oyuncak toplayan insanları ben iki sınıfa ayırıyorum. Birincileri merak ve keyifle yapanlar. Bu grup insanlarımız oyuncaklarla zaman geçirirken keyif alırlar, oyuncaklarını severler, onlarla vakit geçirmekten mutlu olurlar. Severek aldıkları oyuncakların başında çaylarını keyifle yudumlarlar.
Diğer toplayıcı kısım ise olaya yatırım gözüyle bakmaktadır. Yirmi sene evvel piyasada bol bulunan teneke oyuncaklar bugün bulunmamaktadır ve zamanında 5 lira olan oyuncak bugün 100 liradan alıcı bulamaktadır. Doksanların son dönem plastik oyuncakları bugün 10 lira 15 liradan el değiştirirken on sene sonra 50 lira da verseniz bulamayacaksınız. Bunun farkında olan koleksiyonerler buldukları zaman fazlasıyla alırlar ve bir kenarda bekletirler. Böylelikle hem kâr elde ederler, hem de piyasadan kaybolan oyuncaklara sahip çıkmaktadırlar. Ülkemizde bir şekilde gelmiş ve satılan oyuncaklardan yabancı menşeli oyuncaklar üretildikleri ülkede nadir bir oyuncak ise o ülkedeki alıcılar tarafından yüksek rakamlara talep edilmektedir. Oyuncak toplamanın keyifli ve kârlı yanları vardır.
En çok hangi antika oyuncaklar tercih ediliyor?
An itibariyle piyasada aranılan 1960’larda üretilen yerli teneke oyuncaklar tercih ediliyor. Bunlar artık birer yatırım aracı durumunda. Kutulu ve temiz durumda olanları dört basamaklı rakamları görmeye başladı. Bizim ürettiğimiz eski oyuncaklar da yurt dışındaki koleksiyonerlerden talep almakta. Ardından Japon, Alman ve Amerikan mekanik oyuncakları aranılan grup içindedir. Ve yine yerli plastik oyuncaklara talep yoğundur. Ve az da olsa bir toplayıcısı olan Sovyet Rusya üretimi oyuncaklar piyasa da alıcı bulmaktadır.
BÜTÜN OYUNCAKLAR İYİDİR!
İyi bir oyuncak hangi özellikleri üzerinde bulundurur?
Bütün oyuncaklar iyidir! Kötü oyuncak yok! Derseniz ki “Koleksiyon değeri olan oyuncaklar hangileridir?” o zaman bazı kriterler sıralayabiliriz. Elbette ki eski oyuncaklar aranmakta ve bunlar da üretim aşamasına ne kadar sadık kalınarak elimize geldi ise o derece değerlidirler. Kutulu, mekanik özellikleri sağlam, genel kondisyonu iyi durunda olan, eksiği kırığı olmayan oyuncaklar gerçek değerinde alıcı bulmaktadır.
Yerli oyuncaklarda bu özelliklerde yakalamak zor olsa da bazen elimize gelmektedir. Yabancı oyuncaklarda temiz kutulu oyuncaklar daha sık karşımıza çıkmakta. Haliyle bunların fiyatları da o ölçüde yüksek olmaktadır.
Oyuncak koleksiyonerlerinin temayülleri nasıldır? Sadece Türk oyuncaklarını mı toplanır; beynelmilel oyuncaklarla da ilgilenilir mi?
Sevindirici olan şu ki son senelerde bütün toplayıcılarda yerli oyuncaklara bir meyil vardır. Genel çizgi yerli oyuncaklara doğrudur. Ellerindeki koleksiyonu zenginleştirmek isteyen toplayıcılar temiz ve ambalajında yerli oyuncak alımından geri kalmamaktadırlar.
En çok hangi oyuncak grubu toplanıyor?
Genel yönelim erkek oyuncakları olarak anılan araba, tren ve uçaklaradır. 1970 öncesi yerli ya da Avrupa, Japon üretim metal araba, uçak ve trenlere ilgi yüksektir. Yerli oyuncaklarda da bu ilgi gözlenmektedir. Ve yerli koleksiyonerlerimiz içinde marka toplayanlar da ayrı bir sınıf oluşturmaktadır.
Oyuncak koleksiyonculuğunda kimler öne çıkıyor?
Balıkesir’de doktor olarak hizmet veren bir ağabeyimiz genel bir koleksiyon yapsa da FATOŞ ve EGE oyuncakları konusunda bir bilirkişidir. Yine Osmaniye Korkutata Üniversitesi’nde akademisyen olan Celil Atasever arkadaşımız üniversite bünyesinde bir oyuncak müzesi kurarak değerli bir girişimde bulunmuştur. Ve hâlâ toplayıp müze kurma planları yapan değerli iş adamlarımız vardır.
KOÇ AİLESİ ZENGİN BİR OYUNCAK KOLEKSİYONUNA SAHİP
Türkiye’nin önde gelen oyuncak koleksiyonerleri kimler?
Elbette ki bu soruya hemen Sunay Akın diye cevap vereceklerdir, bu ismin medya tarafından sürekli lanse edilmesinden dolayı olduğu kanısındayım. Seçkin iş çevresinden Koç ailesi de zengin bir oyuncak koleksiyonuna sahip. Bunu Haliç kıyısındaki müzelerinde izleme imkânına sahibiz. Bunların dışında sınırlı imkânlarla bu işe gönül veren isimsiz dostlarımız var. Az önce bahsettiğim değerli arkadaşımız Celil Atasever Osmaniye Korkutata Üniversitesi’nde eğitimcidir ve iyi bir oyuncak sevdalısıdır. Üniversite bünyesinde güzel bir oyuncak müzesi de tesis etmiştir. Değerli büyüğüm Sayın Alaattin Haznedaroğlu emekli basın mensubudur, bu konuda uzman addedilen ve oyuncak koleksiyonerlerince saygıyla anılan bir isimdir.
Avrupa’da oyuncak müzeleri var. Türkiye’de de oyuncak müzeleri kurulmaya başlanıyor. Müzelerin oyuncak antikacılığına ne türden katkıları söz konusu olabilir?
Müzeler Anadolu’da çoğaldıkça insanlar ellerindeki malzemenin değerinin farkında oluyorlar. Bu bizim için biraz sıkıntı olsa da genel bakış açısından yararlı bir gelişme. Kültürel mirasımız ziyan olmaktan kurtuluyor. Ve müze açmak isteyenler, ellerindeki malzemeyi hapsetmeyip toplumla paylaşmak isteyen girişimciler çoğaldıkça antika piyasasında canlılık olmakta ve elimizdeki ürünler değerini bulmaktadır. Ve bu girişimler yaygınlaştıkça eski oyuncakları tamir eden, tekrardan eski güzelliklerine kavuşturan yeni nesil mahir insanlar da çoğalmaya başlamıştır. Bu da güzel bir gelişmedir.
YOK OLAN HER OYUNCAK KAYBOLAN BİR HATIRADIR
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Benim genel bir sözüm olacak. Ellerinde eski eşyaları bulunanlar, oyuncak olsun, kitap olsun, başka bir değer olsun... Bunlar eskidirler ama çöp değildirler. Lütfen atmasınlar, yok etmesinler, birinin eskisi diğerine heyecan olmaktadır. Bugün elimizde olan eski oyuncaklar artık üretilmemektedir ve her yok olan oyuncak yok olan bir anıdır, hatıradır. Hatıralarımıza sahip çıkmanın gelecek nesiller için bizim üzerimize bir borç olduğuna inanıyorum.
Oyuncak sevdalılarına nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
Ellerinde olanların kıymetini bilsinler. Eğer yeni başlayacak olanlar varsa abur cubur toplamasınlar, yeni nesil Çin üretim oyuncaklardan uzak dursunlar. Ucuz rakama çok sayıda oyuncak alma yoluna gitmesinler, pahalı da olsa bir tane, ambalajında temiz ve ileride de değerini koruyacak oyuncaklara yatırım yapsınlar. Koleksiyon yapmak ne bulursan almak anlamına gelmemektedir. Koleksiyon meraklılarına iyice araştırıp isabetli alımlar yapmalarını tavsiye ederim. Ve yerli oyuncaklardan uzaklaşamasınlar. Ellerinde fazla sayıda ve artık bıktıkları oyuncaklar varsa da bizi arasınlar!
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben de teşekkür ederim İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören