Anadolu’nun kadim tarihine ışık tutan Yıldız Holding Arkeolojik Eserler Sergisi kurumun Çamlıca Sergi Salonu’nda ziyarete açıldı.
Yıldız Holding’in 16 Kasım 2023 Perşembe günü Çamlıca’daki merkezinde geleneksel olarak düzenlediği “Mutlu Et Mutlu Ol Günü”nde müessesenin arkeolojik eserlerinin yer aldığı yeni koleksiyon sergisinin açılışı düzenledi. Etkinliğe katılarak insanlık tarihinin ayak izleri mesabesindeki 350 parçalık seçme arkeolojik eseri temâşâ etme imkânımız oldu.
Gelenekselden, resim ve plastik sanatlara kadar pek çok nitelikli koleksiyona ve sayıları yüzlerle ifade edilen esere ev sahipliği yapan Yıldız Holding, Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde Anadolu medeniyetlerinin tarihine ışık tutan özel bir serginin açılışına da sahne oldu.
Her yıl Kasım ayında düzenlenen Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde eskimez zamanların her biri diğerinden âlâ keyfiyeti hâiz arkeolojik eserleri sanat ve tarih meraklılarının ilgi ve irfanına arz edildi.
İstanbul Valisi Davut Gül’ün de hazır bulunduğu sergi açılışında Yıldız Holding ailesini, kurumun dostları, iş dünyasının temsilcileri, sanatkârlar, akademisyenler, gazeteciler ve spor insanları yalnız bırakmadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’ne kayıtlı 672 farklı tarihi eser arasından 350 eserlik bir seçki ziyarete açıldı.
M. Ö. 3500’den 19. yüzyıla kadar uzanan tarihsel süreçten günümüze ulaşmış testiler, kâseler, mühürler, evaniler, figürinler ve daha pek çok eserin yer aldığı sergi, Tunç-Demir çağı, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı Cihan Devleti asırlarına tarihlenen eserleri de içeriyor.
“Daimi” vasfını hâiz arkeoloji sergide kendine öz sanatlarımızda müstesna bir yer bulan ‘vekf’lerin ve şifa taslarının yanı sıra; İran’ın güneybatı bölgesi Luristan’a özgü sandık mezarlarda bulunan bıçaklar, kamalar, iğneler ile “gözyaşı şişesi” olarak bilinen “Unguentariumlar” dikkat çekiyor. Bu cümleye mühürleri, zülfikârları, buhurdanları, tepsileri, pişmiş topraktan mamul kap kacakları, mataraları, vazoları, şişeleri ve Çanakkale testileri dâhil etmemiz vakıa mutabık olacaktır.
Sergide nazarımıza takılan gaga ağızlı tepsiler Tunç çağının; iğneler Bronz ve Demir çağının; figürin parçaları Helenistik dönemin; yağdanlıklar Roma’nın; kâseler Bizans’ın, kandiller Salçuklu’nun; vefk ve mühürler Osmanlı’nın, bir taraftan sanat ve estetik anlayışına tercüman olurken, diğer taraftan da bulundukları özel sergileme alanlarında lisan-ı halleriyle zamanın fenasına ve dahi bu süreçte asırlar boyunca yaşanmışlıklara atıf yapıyor.
ARKEOOLJİ BİZATİHİ KEŞİF SANATIDIR!
Netice itibarıyla bir varlık unsuru olan eşyanın da eşhas gibi bize/zamana söyledikleri vardır. Hissetmek gerek! Özeni, şenlendirmeyi hak eden eşyanın şüphesiz kendine has hukuku vardır! İş bu hukuk, Çamlıca’daki sergi salonunda keşfedilmeyi bekliyor! Çünkü arkeoloji bizatihi keşif sanatıdır!
MUTLU ET MUTLU OL!
Yıldız Holding üretim, iş ve hizmet süreçlerinde mutluluk temasını öne çıkararak tüm muhataplarına dört kelimelik naif bir emir veriyor: Mutlu Et Mutlu Ol! Dolayısıyla mutluluk, keşfedilmeyi bekleyen sırlardan bir sır olsa gerektir!
Kehf Sûresi’nin 46’ıncı âyet-i kerimesinde bir nevi kalıcı mutluluğun tarifi verilmektedir: “Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür; ebedi kalacak iyi işler ise, Rabbinin katında sevapça da hayırlıdır, ümitçe de hayırlıdır.”
Sözün bu yerinde müesseselerinin günlerden bir gününü mutlu etmeye ve mutlu olmaya hasreden Murat Ülker’in mutluluk formülüne nazar edelim.
MURAT ÜLKER: ÖLMEK İSTİYORSAN EMEKLİ OL!
“İnsanların bu kadar çok sevgi ve mutluluk arayışı içinde olmalarına şaşırmıyor değilim. Ben mutluluğu daha küçük yaşlarda şanslı olduğuma inanarak, her şeyi iyi tarafından görerek, ama tabii kötü ihtimalleri de hesaba katarak yani kısaca Allah’a sığınmakta, onun emirlerine göre yaşamaya çalışmakta, güzel bir aile kurmakta ve onlarla huzurlu bir yaşam sürdürmekte, güzel arkadaşlıklarda ve hedef koyarak çalışmakta buldum: Ölmek istiyorsan emekli ol!”
İNSANLIK TARİHİNİN AYAK İZLERİ ÇAMLICA’DA!
Yazımız için “İnsanlık tarihinin ayak izleri Çamlıca’da!” serlevhasını kullanmıştık. Mezkûr izleri temâşâ etmek isteyenler yollarını Yıldız Holding’in Çamlıca’daki sergi salonunda düşürsünler. Oraya gitmişken mutlaka “Konuşan Yazılar”la da hasbihal etsinler!
Yıldız Holding’in 1944’ten bu yana Türkiye ekonomisinin kalkınma hedefleri için ürettiği katma değerler ve sağladığı katkıların yanı sıra, kültür ve sanat faaliyetlerle de ictimai hayatımıza fayda ürettiğinin altını çizerek kelâmı, Yönetim Kurulu Üyesi ve pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’e bırakalım.
ANADOLU ZAMANIN HİKÂYESİNİN YAZILDIĞI BİR COĞRAFYADIR.
“Anadolu, tarih boyunca birçok büyük medeniyetin doğduğu ve zamanın kılavuzluğunda insanlığın hikâyesinin yazıldığı bir coğrafyadır. Bizlere miras kalan bu zengin tarih, aynı zamanda bugünümüzü anlamamıza ve geleceğimizi inşa etmemize rehberlik eder.
Yıldız Holding olarak, kültürel mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuzu büyük bir gurur ve özveriyle taşıyoruz. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerimizle, toplumu bir araya getirme misyonunu üstleniyor, projelerimizle kültür dünyamıza değer katmaya özen gösteriyoruz. Herkese açık olan sergi alanımız, sadece sanata değil, bundan böyle insanlık tarihinden önemli bir kesite de ev sahipliği yapıyor.
İnsanlığın büyük adımlarını, medeniyetlerin izini sürmek isteyen herkesi bu benzersiz sergiye davet ediyorum.
Yüce Allah’ın kitabında buyurduğu gibi eskilerin ardında bıraktıklarından öğüt almamız gerekiyor. Koleksiyonumuzda bulunan toprak altı eserlerimizin büyük ağırlığı son beş bin seneden bugünlere gelmiş kandillerden oluşuyor. Dedemin hatta babamın da kandil ışığında ders çalıştığını düşününce arada kesilen elektriklere çok üzülmüyorum.”
İbrahim Ethem Gören/20.11.2023-Yazı No: 378