GÜRE’DE BİR KÜLTÜR MİRASI: KAZDAĞI MÜZESİ
Kaz Dağı Müzesi Edremit’te ziyaret edilmesi gereken önemli bir kültür, sanat, etnografya merkezi. Güre Limanı’nda yöreye özgü taş bir binada tarih ve medeniyet sevdalılarına hizmet etmekte olan müzede Kuzey Ege tarihine ait önemli belgeler, dokümanlar ve antik eserler sergileniyor.
2015 yılında Sarıkız Kazdağı Etnografya Galerisi adıyla hizmete giren müessese yakın zaman önce Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde özel müze olarak tescillenmiş.
Müzenin girişindeki tarihi çeşme “canlı olan her şeyin sudan yaratıldığına” vurgu yaparken, çeşmenin hemen yanına konulan, bölge ekonomisinin temel yapı taşlarından zeytinyağı üretim tesislerinde kullanılan soğuk sıkım âleti değirmen taşı Kazdağı Müzesi misafirlerini karşılıyor.
MÜZE, UĞUR-MURAT OSTANCIOĞLU KARDEŞLERİN GAYRETLERİYLE HAYAT BULMUŞ.
Uğur ve Murat Bostancıoğlu kardeşlerin, merhum babaları Ali Bostancıoğlu’nuz aziz hatırasına hürmeten tesis ettikleri Kazdağı Müzesi’nde ziyaretçileri görsel objeler, bölgeye ait eferemalar/dökümanlar, balmumu heykeller, antik objeler, sikkeler, yöresel kıyafetler, fotoğraflar/albümler, Kazdağı bölgesinde yaşamış mühim şahsiyetlerin özel eşyaları ile zeytinyağı üretim süreçlerinde kullanılan âlet ve sair ekipmanlar sergileniyor.
300 metrekare kapalı alana sahip olan, iki salon ve elli kişilik konferans/seminer salonundan müteşekkil müzede sergilenen eserler arasında Grek ve Roma dönemlerine tarihlenen cam koku şişeleri, bardaklar, kâseler ve cam bilezikler ön plana çıkıyor. Pişmiş topraktan üretilmiş koku şişeleri, tesdiler, yağ kandilleri, pişmiş muhtelif toprak figürleri, metal çocuk oyuncakları, kolye uçları, yüzükler, fibulalar, saç iğneleri, cımbızlar, bronz aynalar, bölgede onlarca asır önce yaşamış insanların günlük yaşamlarında değer atfettikleri nesneleri oluşturuyor. Ayrıca ok uçları, kurşun sapan taşları, prehistorik taş baltalar ve olta uçları avcı toplayıcı dönem insanlarının yaşamlarına Güre Limanı’ndan somut bir pencere açıyor.
Müzede sergilenmekte olan eser ve objeler uzun uğraşlarla Kuzey Ege bölgesinden toplanarak kayıt ve muhafaza altına alınmış. Son cümlemize müzedeki tüm arkeolojik eserlerin, antik sikkelerin, toprakaltı madeni eşyalarının Antik Çağ’da Troas, Mysia ve Aeolis bölgelerinin kesişme noktalarında yer alan Edremit Körfezi’nin çevresinde bulunan yirmiden fazla antik kent mahreçli olduğunu belirtmekte fayda mülahaza ediyoruz.
Tarihi mekânda ziyaretçileri evvelemirde Metin Bostancıoğlu’nun gayretleriyle hazırlanan sekiz dakikalık belgesel tanıtım filmi karşılıyor.
Kazdağı Müzesi ziyaretçilerini, İda dağı mitoslarının, Troya ve Antendros Kuzey Ege antik kentlerinin, antik dönemlere ait sikkelerinin, vazolar ve terrakotaların, II. Mehmed Han’ın İstanbul’un fethi sırasında Toroslardan getirdiği Tahtacı Türkmenlerinin hayat hikâyelerinin, Yörüklerin ve Muhacirlerin bölgedeki hayata tutunma çabalarının, Kazdağı Milli Parkı’nın, bölge endemik bitkilerinin ve faunasının, Hasanboğuldu vakıasının, Sütüven şelalesinin, Sarıkız Efsanesi’nin orta yerine götürüyor!
DUR YOLCU!
Müzede, bölgedeki eski zeytinyağı fabrikaları ve zeytinyağı üretim süreçlerine dair sergilenen tarihi ekipmanlar dünden bugüne zeytinin hikâyesine odaklanıyor.
Eski Edremit ve Körfez fotoğraf ve belgeleriyle yöresel kıyafetler Edremit ve civarında birkaç asırdır süregelen yaşanmışlıklara dair önemli paragraflar açarken, Gazi Mustafa Kemal’in balmumu heykeli, Milli Mücadele için Edremit, Kazdağları, Ayvalık ve Cunda Adası bölge halklarının Kuvayı Milliye ruhuyla ürettikleri katma değerler ziyaretçilere “dur yolcu” ihtarını yapıyor!
GÜRE LİMANI’NDA BİR SIĞINMA SAHNESİ!
Güre Limanı’nda tarih ve medeniyete dair bir sığınma sahnesi niteliğindeki müzede ayrıca yolu Kazdağları’ndan geçmiş, iz bırakan değerler köşesi de mevcut... Son cümleye çocukluğu Edremit ve Kazdağı’nda geçmiş olan “Benim meskenim dağlardır, dağlar” diyen Sabahattin Ali köşesini ve balmumu heykelini, Kazdağları âşığı Tuncel Kurtiz’in balmumu heykelini ve eserlerini, Çanakkale Destanı kahramanı Havranlı Koca Seyit’in balmumu heykelini, Edremitli şair Mustafa Seyit Sütüven’in ve şair Ali Ekber Çiçek’in balmumu heykellerini ve özel köşelerini, Edremitli klarnet virtüözü Şükrü Tunar’a ait hatıra bölümünü eklemek vakıa mutabık olacaktır.
KAZDAĞLARINI YAŞAMAK VE YAŞATMAK…
Murat-Uğur Bostancıoğlu kardeşlerin Kazdağlarını yaşamak ve yaşatmak felsefesiyle tesis ettikleri müzede bölgedeki önemli koleksiyonerlerden, Dr. Dişhekimi Özkan Arıkantürk’ün koleksiyonuna kayıtlı eserlerden bir bölümü de sergileniyor.
Çanakkale Troya Müzesi’nden Bergama’ya kadar uzanan büyükçe alandaki tek müze olma vasfını haiz Kazdağı Müzesi, bu anlamda üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor.
Müze müştemilatına bir kafe ve hediye hediyelik eşya dükkânı da dâhil edilmiş. Hediyelik eşya dükkânında yöresel zeytinyağı sabunları, Kazdağı’da yetişen endemik bitkilerden üretilen bitki çayları, zeytinyağı çeşitleri, yöresel ürünler ve Kazdağı özelinde yayınlanan kitaplar bulunuyor.
Hemen her koleksiyonerin hayalleri arasında olan müze kurma ideallerine ulaşarak Kazdağı Müzesi’ni büyük uğraş ve fedakârlıklarla tesis eden Murat-Ali Bostancıoğlu kardeşleri tebrik ederken, katılım bankamız iştiraklerinden Körfez Termal ziyaretçilerinin, tesisin hemen yanı başındaki limanda bulunan müzeyi gezmeden yapacakları tatilin kültür yönünün eksik kalacağına vurgu yaparak yazımıza nihayet verelim.
İbrahim Ethem Gören/29.09.2020