Hattat, Sedefkâr, Ressam Mesut Dikel ve öğrencilerinin sedef-metal-ahşap naht oygu çalışmalarından müteşekkil Gelenekten Gelenler sergisi Kuveyt Türk’ün katkılarıyla 26 Ekim Perşembe günü Üsküdar Bağlarbaşı Kütür kütür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu.
Türkiye’de ilk kez sedef-metal-ahşap naht oygu alanında icazet merasimine sahne olan sergi etkinliğinde Mesut Dikel, hocası M. Zeki Kuşoğlu ile birlikte öğrencilerine icâzetnâmelerini de takdim etti. Bu cümleden olarak Abdullah Şanlı, Ahmet Ebubekir Kaba, Aykut Akınal, Batuhan Alpaslan, Dilek Tezcan, Gürsel Demir, Hülya Demirkan, Mesut Eroltekin, Muhammed Hüseyin Subaşıoğlu ve Osman Tavtay sedef-metal-ahşap naht oygu; Semanur Yurtman Hisar ise tezhip icazetlerini aldı. Çiçeği burnunda mücaz sanatkârları ve hocasını tebrik ediyoruz.
Geleneksel sanatların usta isimlerini, sanatseverleri, koleksiyonerleri bir araya getiren serginin açılış konuşmasında Kuveyt Türk Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir, “Katılım finans hizmetlerimizin yanı sıra ‘değerlerimizle büyüyoruz’ anlayışını benimseyerek, kadim medeniyetimizi yansıtan eserlerin gelecek kuşaklara ulaştırılması için gayret ediyor, bu kapsamda kalıcı değer üreten kıymetli sanatçılarımızın yanında yer alıyoruz.
ASLAN DEMİR: ESERLERİN KÜLTÜR HAYATIMIZA DERİN KATKILAR SUNMASINI TEMENNİ EDİYORUM.
Çukurova bölgesinde 35 yıldır sanatla iştigal eden hattat-sedefkâr Mesut Dikel, üstadlar eliyle üstad olmuş, örneğine az rastlanan bir kabiliyettir. Mesut Dikel hocamız, kadim geleneğimizi devam ettiren bir sanatkâr, farklı sanat dallarında eserler üreten bir hezârfen, geleneği devam ettirecek talebeler yetiştirmeye kendini adamış bir üstaddır. Kendisi, hocası Prof. Dr. Zeki Kuşoğlu gibi yaşayan bir hazinedir. Yılmadan ve usanmadan Adana’dan İstanbul’a yedi yıl boyunca her hafta gelip giderek usta-çırak ilişkisiyle eğitimler veren Mesut Dikel’i ve bugün itibarıyla her biri ustalığa yükselen talebelerini tebrik ediyoruz. Sergilenen eserlerin kültür hayatımıza derinden katkı sunmasını diliyor ve tüm sanatseverleri sergimize davet ediyoruz” cümleleriyle haziruna seslendi.
ÖNEMLİ BİR SANAT MERKEZİ: ÜSKÜDAR
Üsküdar günden güne geleneksel sanatların yaşandığı, yaşatıldığı ve nitelikli kültür sanat aktiviteleriyle sanat dostlarının bir araya geldiği önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor. Mezkûr merkezde sergiler vesilesiyle sanatkârlar bir araya gelip hasret giderme imkânını elde ediyor. Bu cümleden olarak ev sahibi Mesut Dikel ile, Hattat Savaş Çevik ile, akademisyen hattat Prof. Dr. Fatih Özkafa ile, minyatür ustası Ayşe Nur Kapusuz ile, ebru ve hüsn-i hat talebesi Yasin Ünal ile hasbihal ettik.
Kuveyt Türk’ün yöneticileri de iştirakleriyle sergiyi şenlendirdi. Etkinlik esnasında görüştüğümüz Genel Müdür Yardımcısı Aslan Demir’i, Bireysel Satış ve Özel Bankacılık Grup Müdürü Ali Bağatır’ı, Özel Bankacılık ve Varlık Yönetmeni Müdürü Gürkan Yılmaz’ı, Özel Bankacılık Şube Müdürü Resül İmeri’yi, Bireysel Satış Müdürü Fatih Solmaz’ı, Özel Bankacılık ve Varlık Yönetimi Kıdemli Yönetmeni Muhammet Köprülü’yü, Kurumsal İletişim Müdürü Fatih Kamaşoğlu’nu ve Kurumsal İletişim Kıdemli Yönetmeni Naim Güleç’i bu cümleye dâhil edebiliriz.
19 Kasım Pazar gününe kadar sanatseverlerin ilgisine açık kalacak sergiye ilişkin yazımız Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan’ın kelâmıyla kemâle eriyor.
UFUK UYAN: HAKİKATLİ USTALARIMIZA SELÂM OLSUN!
“Kuveyt Türk nezdinde geleneksel sanatlarımıza ve sanatkârlarımıza destek olmaya devam ediyoruz. Sanat çalışmalarını, zanaat uğraşlarını eslâfın izinde, estetik pergellerinin bir ayaklarını klasiğe sabitleyerek diğer ayaklarıyla bugünü cihanşümul yorumlarıyla şenlendiren hakikatli ustalarımıza selâm olsun!
GELENEKTEN GELENLER
Geleneksel sanatlarımızın başkenti İstanbul’da yeni bir sanat etkinliğiyle, icâzet sergisiyle yeniden huzurlarınızdayız. “Gelenekten Gelenler” ismini verdiğimiz sergide yazımızın giriş cümlelerinde zımnen ifade ettiğimiz üzere iki anahtar mefhum var. Eslâf/gelenek ve dahi gelecek…
Sedef, metal, ahşap ve naht oygunun inceliklerini Osmanlı Cihan Devleti’nin son sanat mümessillerinden öğrenen Prof. Dr. Zeki Kuşoğlu’nun hayrülhalefi Mesut Dikel, Gelenekten Gelenler sergimiz vesilesiyle bir taraftan öğrencileriyle birlikte yakın dönemde hazırlamaya muvaffak kılındıkları, her biri diğerinden âlâ keyfiyeti hâiz eserleri irfanımıza arz ederken diğer taraftan da talebelerine icâzetnâmelerini hocasıyla birlikte takdim etmenin bahtiyarlığına erişti.
Evvelemirde Mesut Dikel’in çalışmalarına teberrüken nazar edelim. Çukurova bölgesinde 35 yıldır sanat mahreçli güzellikleri çoğaltmanın peşinde koşan Mesut Dikel, üstadlar eliyle üstad olmuş müstesna bir kabiliyet. Hat, ebru, tezhip, minyatür, kalemişi, naht, sedef kakma, altın-gümüş kesme, resim ve fotoğrafçılık, Mesut Dikel’in eser verdiği sanat nevilerini oluşturuyor… Naht oyguyu Zeki Kuşoğlu hocadan öğrenen, Hattat Mahmut Şahin’den ta’lik icâzeti alan Mesut Dikel, Hattat Davut Bektaş’tan sülüs ve nesih yazı nevilerinin inceliklerini meşk ediyor.
Mesut Dikel, “Bu kadar farklı uzmanlık alanları isteyen sanat dallarının ağırlığını nasıl kaldırabiliyorsunuz?” şeklindeki suali şu cümlelerle cevaplıyor: “Allah her kuluna kaldıracağı kadar yük verir. Bizlere bu sanatları nasip etmesi çok özel ve ayrı bir ihsan... Üniversite yıllarımda, temel sanat eğitimi, grafik ve resim eğitimi almış bir kişiyim sonuçta. Fotoğrafçı bir aileden gelmem, yıllarca grafik tasarım sektörü içinde çalışarak üreten işveren olmam bana haliyle bazı avantajlar getiriyor.
Üniversite yıllarında aldığım geleneksel klasik sanatlar eğitimlerimi zamana dağıtarak geliştirdim... Yıllarca, İncirlik Üssü vasıtasıyla ABD'ye binleri aşan resim çalışmaları gönderdim. Bütün bunlar bana zamanla büyük tecrübe olarak geri döndü. Adana'da olmam zaman açısından büyük avantaj. Günde yirmi saat çalışma imkânı buluyorum. Kendime ait çalışma ve üretme ortamımın olması ayrı bir imkân... Sabah erken vakitlerden geç zamanlara kadar yapacağım işlere yoğunlaşıyorum.”
TAKDİRLERİMİZLE…
Hocası Zeki Kuşoğlu gibi, kendisi için de “Hezarfen” vasfını gönül rahatlığıyla kullanabileceğimiz Mesut Dikel’in gayretli çalışmalarını yakından takip ve dolayısıyla takdir ediyoruz. “Gelenekten Gelenler”, söz konusu takdirin müşahhas bir örnekliğini teşkil ediyor.
26 Ekim 2023 Perşembe günü Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde açılışı yapılan sergide Mesut Dikel’den yedi yıl boyunca nat oygu sanatının inceliklerini öğrenen Aykut Akınal, Batuhan Alpaslan, Dilek Tezcan, Gürsel Demir, Hülya Günay Demirkan, Mesut Eroltekin, Muhammed H. Subaşıoğlu ve Osman Tavtay naht oygu icâzetlerini alırken, Semanur Yurtman Hisar ise hocasından tezhip icâzetini aldı. Böylesi bir tarihi sanat hadisesine şahitlik edenlerin zihinlerinde “Kâbil-i irşâd olan üstad olur üstaddan” hüküm cümlesi belirdi.
Bilindiği üzere öz sanatlarımızda icâzet, sanatı hakkıyla; edep, erkân ve usulleriyle öğrenen ve icra etmeye, öğretmeye hak kazananlara verilir. İcâzet; hocanın, talebesinin sanatına itimadının somut nişânesidir. Bu itimat dolayısıyla talebe, sanatına karşı öz güvenini artırır. Üstadı icâzetnameyi yazdığında talebe, alın terinin, sabrının, azminin mükâfatını almış; sanatın anahtarı bir nevi eline geçmiş olur. Bundan sonra sanatta gidilecek yollar, eser üretme, talebe yetiştirme üstad ile istişare ve dahi gayret ile doğru orantılı alınacaktır.
TÜRK SANAT TARİHİNDE BİR İLK!
Tekrar ifade etmekte fayda mülahaza ediyorum. Gelenekten Gelenler sergimizde Türk sanat tarihinde bir ilk gerçekleşti ve Mesut Dikel Hoca’nın talebeleri ahşabın müşfik yüzüne nakşettikleri hilye-i şerîfe eserleriyle naht oygu icâzetnâmelerini aldı. İcâzetnâmelere dikkatlice bakanlar, Mesut Dikel’in imzasının yanında hocası Zeki Kuşoğlu’nun muvafakatini de görecek. Eslâfın izinde “Gelenekten Gelen” ustalıkla bakmasını, görmesini, nakşetmesini bilenlere ne mutlu!”
İbrahim Ethem Gören/30.10.2023 Yazı No: 375