Armutlu’nun ‘Bir Zamanki Halleri’ sergisi 28 Ağustos Pazartesi günü Armutlu Belediyesi sergi salonunda sanatseverlerin irfanına arz edildi.
İş insanı, Armutlu Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi hamisi Osman Birkan’ın öncülüğünde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin (FSMVÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi’nin bir kültür-sanat hizmeti olan sergide Marmara bölgemizin mühim sayfiye kentlerinden Armutlu’nun dünden bugüne aktarılamayan özgün şehir mimarisi, mahalle hayatı ve bu hayata anlam katan gelenekleri fotoğraf kareleri üzerinden suluboya eserlerine aktarıldı.
“Kadim” vasfını hâiz dini ve sivil mimari eserlerin ve bu eserlere ruh ve mânâ üfleyen yaşanmışlıkların, komşuluğun, Anadolu irfanından neş’et eden an’anelerin ötelere sırlandığı, daha net bir ifadeyle yok edildiği Armutlu’nun hakiki görsel hafızasını hatırlatmak ve dahi dünden bugüne salimen ulaşmayı başaran sınırlı sayıdaki -içinden tarih ve medeniyet gecen güzelliklerin- muhafazasına mütevazı bir katkı sunma amacıyla düzenlenen sergide FSMVÜ’nün Güzel Sanatlar Fakültesi ile Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde öğrenim gören 23 öğrencisinin amatör ruhla profesyonelce imza atmaya muvaffak kılındıkları 31 suluboya çalışması yer alıyor.
KÜLTÜR SANAT BİZÂTİHÎ VEFÂDIR.
Armutlu Belediyesi sergi salonunda açılışı yapılan etkinliğe iş insanı Osman Birkan, FSMVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, FSMVÜ Öğretim Üyesi Betül Bilgin, Armutlu Kaymakamı Yusuf Melikşah Aydın, Armutlu Belediye Başkanı Mustafa Tokat, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Yusuf Burak Atlıoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Erhan Özaslan ile birlikte sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.
Sergideki eserlere ve hikâyelerine mufassalan değinmezden önce Armutlu Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi’nin hamisi, kültür insanı Osman Birkan’a vefâ sadedinden bir paragraf açmamız vakıa mutabık olacaktır. Çünkü kültür sanat bizâtihî vefâdır.
EHL-İ İRFAN BİR ZAT.
Osman Birkan münevver bir iş adamı, yönetici, ehl-i irfan ve dahi ehl-i vicdan bir zat-ı muhterem; İş dünyasının çarklarına ceketini, dünyanın heyûlâsına kendini kaptırmamış bir ferd-i vâhid…
Muhatabımızın Armutlu’da başlayan hayat yolculuğu Boğaziçi Üniversitesi’ndeki tahsilinin ardından Bursa’da tekstil sektöründe önemli ihracat başarılarıyla taçlandı. İş ve meslek hayatında Ahilik kültürünü ve fütüvvet ahlâkını kendine şiar edinen Osman Birkan, Bursa ve İstanbul merkezli birçok STK’da hizmet ederek öte âlemde geçer akçelere hayır hasenâta râm oldu. Gönlünde geleneksel sanatlara ve özellikle mûsikîye, Türk din mûsikîsine hususi bir yer ayıran Osman Birkan aynı zamanda âvâzına kulak verilmesi gereken bir hânende… Repertuvarında eskimez zamanlara ait yüzlerce eser bulunan Osman Birkan’ın bu yönüne Galata Mevlevîhânesi’nde düzenlenen Mevlevî âyin-i şeriflerindeki icralarında mülâkî olmuştum.
PROF. DR. HASAN FIRAT DİKER ARMUTLU’NUN HAFIZASINI KAYIT ALTINA ALDI.
Maalesef şehirlerimizin tarihi dokularını, hafızalarını gereği gibi koruyamadığımız gibi kayıt altına alma hususunda da zafiyet gösteriyoruz.
Armutlu’nun sayıları yüzlerle ifade edilen tarihi eserlerinin envanterleri tutulamadığı gibi fotoğraflama konusunda da sınıfta kaldık. “Armutlu’nun ‘Bir Zamanki Halleri” serlevhalı sergiye kaynaklık eden oldukça sınırlı sayıdaki fotoğraf karesi, kendisi de Armutlu eşrafından olan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker’in fotoğrafçılık merakının eseri. Böylelikle Prof. Diker Armutlu’nun görsel hafızasına mühim bir katkı sundu.
AMATÖR RUHLA PROFESYONELCE HAZIRLANAN 31 ESER…
Sergi, FSMVÜ’de her biri üstad eliyle üstad olmuş hocalardan suluboya teknikleri dersi alan 23 öğrencinin fırçasından neş’et eden 31 suluboya tablosundan müteşekkil.
Tablolar, Prof. Dr. Hasan Fırat Diker’in, Armutlu’nun kadim geçmişine odaklanan fotoğraf karelerinden yola çıkılarak hazırlandı.
EMEĞE SAYGI…
“Emeğe saygı” babından Armutlu’nun ‘Bir Zamanki Halleri’ sergisini şenlendiren suluboya çalışmalarına teberrüken değinelim. “Köyde Bir Öğle Vakti” Ayşe Hümeyra Kabil; “Durmak” ve “Saklambaç” Betül Sena Işık; “Armutlu’dan Yitirilmiş Zamanın İzleri” Çağla Altunbilek; “Armutlu’dan Yitirilmiş Türk Evi” Damla Temel; “Eski Bir Armutlu Evi” ve “Eski Bir Armutlu Evi ve Sokağı” Emine Gündoğdu; “Armutlu Evi” Fatma İnan Düdükçü; “Yıllanmış Ağaç”, “Sokakta Oynayan Çocuklar” ve “Armutlu Eski Evleri” Eczacı Fatma Yıldız; “Armutlu’da Eski Bir Köy evi” ile “Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe” Filminden Bir Sahne” Fatma Yıldız; “Armutlu’da Asmalı Bir Konak” Hicret Aydoğan; “Armutlu Evi İç Mekân” ve “Armutlu Köy Meydanı” Hilal Başbuğ Yıldız; “Ev Hali” ve “Meydanda Damat Tıraşı” Hümeyra Safi; “Gün Doğumu” Kübra Almıla Soylu; “Sessiz Zamanın İzleri: Armutlu’nun Tarihi Evleri” Necmeddin Kosif; “Çocukluk Anıları” Nevin Külünkoğlu; “Armutlu’dan Yitirilmiş Zamanın İzleri” Nur Sultan Kaygısız; “Armutlu’da Bekleyenler ve Beklenenler” Rabia Demir; “Armutlu Evinden Bir An” Rabi Kakı; “Tepelerdeki Hikâye” Zehra Nur Erdal; “Avlu” Zeynep Köse; “Kayıklar” ve “Tarihi Armutlu Taş Köprü” Zeynep Sena Güven; “Kıyıdaki Tekne” Zeynep Zülal Karakaş; “Armutlu’nun Yorgun Pencereleri” Zülal Büyüksofuoğlu; “Bilinmezlik” Zülal Güner…
PROF. DR. DİKER: GEÇMİŞ, GİDİLMESİ İMKÂNSIZ YABANCI BİR ÜLKE GİBİDİR.
Yazının bu yerinde FSMVÜ Öğretim Üyesi, Ressam, Restorasyon Uzmanı Prof. Dr. Hasan Fırat Diker’in sergi kataloğu için kaleme aldığı efradını cami yazıya nazar edelim: “Geçmiş, artık gidilmesi imkânsız yabancı bir ülke gibidir. Varlığımıza tanıklık etmiş insanlar, mekânlarla beraber değişip kaybolur. Bugün düne yabancılaşırken, yarını da belirsiz kılmaktadır. Mazinin bakiyesi olan mekânlar da, bazen değişime direnen ağır birer külfet, bazen de geçmişin bugüne koyduğu ağır birer ipotek gibi muamele görür. Bizler konfor ve rant alanlarımızı büyütürken, bu yapılar da tek tek ortadan kaldırılır. Geriye kırık dökük hatıraları ve solmuş resimleri kalır. Yarını var etmek için dününü yok edenler, yine onların anılarına sığınır. Koruma sorunları birbirine yakındır ama sahipleriyle koruyamadıklarının arası sürekli açılır.
Armutlu ilçesi, Yalova ve Bursa’nın birleştiği yerde ve Gemlik Körfezi’nin ucunda yer alır. Marmara Bölgesi’nin sayfiye yerlerinden biridir. Yalova, Bursa ve İstanbul gibi üç büyük şehre oldukça yakın sayılır. Ancak, ne yazık ki bu güzel memleket korumacılık anlamında aynı yakınlığa mazhar olamamıştır. Bu sergide temâşa edeceğimiz Armutçu’nun çok değil yaklaşık 30-40 yıl önceki görünümlerinin önemli bir kısmını bugün yerlerinde görmek mümkün değildir. Mütevazı sergimiz, Armutlu’nun en başta kendi sahipleri tarafından korunamamış doğal ve kültürel değerlerini hatırlatmayı ve halen ayakta kalmayı başarabilmiş güzellikleri için de naçizane bir farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.
Sergimizin hâmisi olan Sayın Osman Birkan Armutlu’daki aile yâdigârı evini, 2017 yılında merhum dedesinin adını vererek Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi olarak düzenleyerek memleketine kültür hizmetleri sunmaya gayret etmektedir. Bu çabalarının en sonuncusu da Eski Armutlu görünümlerini yansıtacak bir resim sergisi düzenlemekti. Biz de bu düşünceye destek vererek, Betül Bilgin Hocamızla birlikte üniversitemiz bünyesinde karma bir öğrenci sergisi düzenlemeye karar verdik.
FSMVÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerini ve “Suluboya Teknikleri” dersimi alan FSMVÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencilerini bu oluşuma davet ettik. Sürecin başında ilham verecek bir Armutlu fotoğraf arşivine ihtiyaç duyulsa da, ne yazık ki yerel kaynaklardan bize katkı sunacak yeterli görsel veri temin edilemedi.
Kültürel ve doğal güzelliklerinin fotoğraflanmaya bile değer bulunamayışı, aslında Armutlu’nun neden korunamadığını da bir bakıma açıklar gibiydi. Bu yüzden sergideki eserlere ilham olan görsel veriler -yaz tatillerini Armutlu’da geçiren bir genç olarak- üniversite yıllarımda çekmiş olduğum fotoğraflardan ve 1983 yılında Armutlu’da çekilmiş “Ve Recep ve Ayşe ve Zehra” adlı bir Türk filminin karelerinden ibarettir.
İçine doğduğu yapılı çevre şüphesiz her çocuk için doğal bir oyun alanıdır. Annem ile babamın memleketi olan ve çocukluğumdan gençliğime hem yaz, hem de sömestr tatillerini geçirdiğim Armutlu da benim için öyleydi. Yakın zaman içinde “gelişmek” adına değişti ve betonlaşarak gitgide kendine yabancılaştı. Sokaklardaki çocuklarından, deresinin sesine, çarşı meydanından, dağ hamamına, bâkir kıyılarından, yolcu gemilerine, köy düğünlerinden, güzel evlerine geriye artık çok fazla bir şey kalmadı. Bizlere de elimizde olanlarla, o yitip gitmiş güzel zamanları yeniden hatırlatmak kaldı.
ÖĞRENCİLERİMİZ ARMUTLU’NUN ‘BİR ZAMANKİ HALLERİ’Nİ YENİDEN YORUMLADI.
Sergiye gönüllü katılmış olan kıymetli öğrencilerimiz hiç görmedikleri “Armutlu’nun Bir Zamanki Halleri”ni yeniden yorumladılar. Böylece 23 öğrenci 31 suluboya işiyle, Armutlu’nun eski görünümlerini yeniden görmemize vesile oldular.
Bu serginin, özgün mimari dokusu ve yaşam biçimleri ziyadesiyle yok olmuş Armutlu’nun, görsel hafızasına bir nevi katkı sunmasını ve geride kalan güzelliklerinin korunmasına küçük bir vesile olmasını temenni ederiz.”
TEŞEKKÜRLERİMİZLE…
Sergiye emekleri sebkat eden Osman Birkan, FSMVÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, FSMVÜ Öğretim Görevlisi Betül Bilgin ile birlikte FSMVÜ’nün sanatkâr öğrencilerine teşekkürü borç biliyoruz.
İbrahim Ethem Gören/29.08.2023 Yazı No: 365