AMASYA’DA HAT SANATINA ÖNEMLİ BİR HİZMET: ŞEYH HAMDULLAH YAZI TARİHİ VE HÜSN-İ HAT MÜZESİ

Türkiye’nin dört bir tarafından sanatkârların ve sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği Şeyh Hamdullah Müzesi’nin açılışına Genel Müdür Yardımcımız Aslan Demir ve sanat danışmanımız İbrahim Ethem Gören de katıldı. Sanat danışmanımız Gören, okuyucularımız için müzeye ilişkin kanaat ve gözlemlerini kaleme aldı.

AMASYA’DA HAT SANATINA ÖNEMLİ BİR HİZMET: ŞEYH HAMDULLAH YAZI TARİHİ VE HÜSN-İ HAT MÜZESİ

Şehr-i Şirin, nâmıdiğer ‘Şehzadeler Kenti’ Amasya, asırlara sârî tarihiyle Anadolu’nun en önemli ilim, mefkûre ve sanat merkezlerinden biri. Osmanlı Cihan Devleti’ni yöneten pek çok padişahın şehzadelik yıllarını geçirdiği Amasya, isimlerini sanat tarihimize altın harflerle yazdıran sanatkârların yetişmesine de zemin teşkil eden kadim bir şehrimiz.

Türk hat sanatının kurucularından Şeyh Hamdullah, Amasya’nın münbit irfan ikliminde neşvü neva bulan en meşhur sanatkâr üstat. Amasya Belediyesi, Şeyh Hamdullah’a vefâ göstererek önemli bir hizmeti gerçekleştirdi, Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi’ni inşa etti. Müze, oldukça geniş bir katılım ile 1 Eylül Cumartesi günü sanat dünyamızın hizmetine girdi.

Türkiye’nin dört bir tarafından sanatkârların ve sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği Şeyh Hamdullah Müzesi’nin açılışına Genel Müdür Yardımcımız Aslan Demir ve sanat danışmanımız İbrahim Ethem Gören de katıldı. Sanat danışmanımız Gören, okuyucularımız için müzeye ilişkin kanaat ve gözlemlerini kaleme aldı.


HAMLE ÇAPINDA BİR HİZMET

1 Eylül 2018, hat sanatı tarihi için en önemli günlerden biriydi. İsmini zikrettiğimiz müzenin tesis edilmesi tek kelimeyle ifade etmek gerekirse "hamle çapında bir hizmet." Üstad Necip Fazıl Kısakürek, “Laf var ki laftır, laf var ki iştir, iş var ki laftır. Bize iş kadrosunda laf, hamle çapında iş lazım.” diyordu. Amasya’daki müze, Necip Fazıl Merhumun ifadesiyle “Hamle çapına bir iş” olmuş. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Mekân, onlarca eseri bağışlayan sanatkârlar ve projenin müellifleri Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, Başkan Yardımcısı Osman Akbaş ve Hattat Mahmut Şahin için de bir nevi sadaka-i cariye oldu.


CAFER ÖZDEMİR: MÜZE, GELENEKSEL İSLÂM-TÜRK SANATLARININ TANITILMASINA ÖRNEKLİK TEŞKİL EDECEK

Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, “Tarihin her dönemimde ayrı bir medeniyetin izlerini taşıyan Amasya’mıza Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi’ni kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnanıyoruz ki müzemiz, geleneksel Türk-İslâm sanatlarının yeni nesillere aktarılmasında örnek teşkil edecektir.” diyerek Amasya’ya üçüncü tematik müzeyi kazandırıyor olmalarının bahtiyarlığını hazirun ile paylaştı. Bilindiği üzere yakın zaman önce de Amasya’ya belediye eliyle Sabuncuoğlu Şerafeddin Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi ile Ferhat ile Şirin Âşıklar Müzesi tesis edilmişti.


OSMAN AKBAŞ: ESERLER MÜZEMİZE İMECE USULÜYLE KAZANDIRILDI

Amasya Belediyesi’nin kültür işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Osman Akbaş için de bir paragraf açmak vakıa mutabık olacaktır. Amasya’nın kültür-sanat şehri olmasında önemli bir payı bulunan Osman Akbaş, Şeyh Hamdullah Müzesi’nin müessislerinden biri. Akbaş’ın müze ile ilgili kanaatleri şöyle: “Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi pek çok ilki uhdesinde barındırıyor. Ben, özellikle gönüllü sanatkârlarımızın imece hizmetlerine değinmek istiyorum. Onlarca sanatkâr, müzemize eser bağışladı. Tüm levhalar bağış usulüyle temin edildi. Hattatlarımız, ebrucularımız, tezhipçilerimiz eskiden daha çok köy yerlerinde gözlemlenen imece çalışma kültürünü modern zamanlarda yeniden ihyâ ve inşa ettiler. Böylelikle müzemize 183 eser kazandırdılar. Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği Başkanı Hattat Mahmut Şahin’in öncülüğünde hayat bulan bu çalışmaya eserleriyle katkıda bulunan; birçoğu da açılış programımızı teşrif eden sanatkârlara hususi teşekkürlerimizi arz ediyorum.”;


MÜZEYİ İLGİYLE TEMÂŞÂ ETTİK

İlgiyle temâşâ ettiğimiz müzenin giriş katında idari oda ve hat meşk salonu bulunuyor. Eskimez zamanlarda Amasya’da yüzlerce hattat hat sanatının hizmetinde bulunmuş iken günümüzde sadece Mahmut Şahin Hoca’nın talebelerinden Aytuğ Talha Yıldız, kadim şehirde Şeyh Hamdullah’ın yaktığı yazı kandiline ışık olacak.

İkinci kata doğru çıkarken merdiven sahanlıklarında bizleri Hattat Tahsin Kurt’un icazetli öğrencilerinden Sevim Şirikçi’nin celi talik kalemiyle yazdığı, Nûn Sûresi’nin birinci ayet-i kerimesi; “Nûn ve’l-kalemi ve-mâ yesturûn” karşılıyor. Bu katta yazı tarihine dair kil tabletler, çivi yazıları, papirüs kâğıtlar, İnkalar’a ait düğüm yazılar ile birlikte İslâmiyet’e kadar olan yazı tarihinin serencamı, eskilerin, ‘efradını cami a’yarını mani’ dedikleri bir tarzda anlatılıyor.


İKRA ODASI

Kütahya Vav Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği Başkanı Hattat-Ressam Arif Çelik’in iğneli zırnık kalıbıyla kâğıdın müşfik yüzüne yazmaya muvaffak kılındığı celi sülüs “İllâ edeb” levhasının yayına geldiğimizde müzenin Kur’an-ı Kerim Medeniyeti bölümüne geçmiş oluyoruz. Burada 4-5 kişinin kalabileceği büyüklükte bir oda var: ‘İkra Odası’. Burası zahiri manada karanlık bir yer. İçeri girdiğiniz zaman duvara Beytullah’ın Hira Dağı’ndan görüntüsü yansıyor ve Davudi bir ses “İkra bism-i Rabbi kellezî halak(a)” ayet-i celilesini okumaya başlıyor: “Yaratan Rabbinin ismiyle oku”. Alak Sûresi-1.

İkra Odası’nın hemen yanında müessesenin Asr-ı Saadet bölümü bulunuyor. Bir camekânın içinde 14 asır önce yazılmış –asılları Topkapı Sarayı’nda bulunan- Mushaf-ı Şeriflerin örnekleri, nâme-i saadetler ile birlikte Hz. Ali ve Hz. Osman efendilerimizin yazmış oldukları Mushaflardan örnekler bulunuyor.


TEBERRÜKEN YAZILMIŞ BİRBİRİNDEN GÜZEL LEVHALAR…

Müzeyi temâşâ etmeye devam ediyoruz… Bu kez, bizi günümüz hattatlarının takliden yazmış oldukları Emevi, Abbasi, Safavi, Memlûk ve Osmanlı’nın ilk dönem hatları karşılıyor. Bu bölüm, hat sanatının zirve isimlerinden Ahmet Karahisari, III. Ahmet,  Mahmut Celaleddin, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mustafa Rakım Efendi ve her biri birbirinden âlâ keyfiyeti haiz yazılara imza koyan Osmanlı Cihan Devleti dönemi hattatlarının eserlerinin teberrüken yazılmış taklitleriyle devam ediyor.

Bu katta ayrıca camekân içlerinde Mushaf-ı Şerifler, cüzler, takliden yazılmış Mushaf-ı Şerifler, Çanakkale ve Trablusgarp savaşlarında askerlerimize dağıtılan Şeyh Hamdullah Mushaf-ı Şerifleri, Ahmet Karahisari ve Kaşyışzade Hafız Osman ketebeli Mushaf-ı Şerifler, İbn-i Bevvâb’ın ve Amasyalı hat üstadı Yâkut El-Musta’sımi’nin baskı Kur’an-ı Kerimleri yer alıyor. Ayrıca bu bölümdeki diğer camekânların içinde de hat sanatı birikimine dair Cumhuriyet döneminde yayınlanmış kitaplar yer alıyor.


“HER KİM BU CÜZ-İ ŞERİFİ KENDİNE MÂL EDERSE LÂNETULLAHİ ALEYH!

Bu bölümde dikkatlerimizi Cizyedarzâde Veliyyüddin Efendi’nin muhtelif hattatlara yazdırmış olduğu 11 adet Mushaf-ı Şerif cüzü çekiyor. Maalesef, hattatlarımızın asırlık göz nurlarını üzerlerinde barındıran, baha biçilemeyen maddi ve manevi kıymetleri haiz Mushaf cüzleri bundan sadece birkaç yıl önce Gebze Tavşanlı Camii’nden geri dönüşüme gönderilmiş. Hattat Mahmut Şahin’in öğrencisi Leyla Okatan’ın arkadaşı Nilgiye Hanım tarafından geri dönüşümden kurtarılarak müzeye bağışlanan cüzlerden birinin arka sahifesinde “Her kim bu cüz-i şerifi kendine mâl ederse lanetullahi aleyh” ibaresi yer alıyor.

Buranın son bölümünü tezyin eden Hasan Çelebi Üstad’ın zerendud levhası ile birlikte günümüz hat sanatının engin deryasına dâhil oluyoruz.


NESİHTEN SÜLÜSE, TALİKTEN TUĞRAYA ONLARCA HAT LEVHASI YAZI TARİHİMİZE IŞIK TUTUYOR

Bir üst kata çıkarak, ibret nazarıyla seyrâna devam ediyoruz. Bu bölümde günümüz hat sanatkârlarının nesih, sülüs, celi sülüs, rik’a, talik, celi talik, divani, celi divani, kufi, muhakkak ve tuğra yazı nevilerinde kaleme aldıkları eserler bulunuyor. Nesihten sülüse, talikten tuğraya onlarca hat levhası yazı tarihimize ışık tutuyor.  

Bu kez, Şeyh Hamdullah’ın tanıtıldığı bir panonun önündeyiz. Büyükçe bir camekân içerisinde Hattat Şeyh Hamdullah’ın günlük yaşam odası tasvir ediliyor. Tasviren, Şeyh Hamdullah burada her zamanki gibi mümin ve mütevekkil bir keyfiyette yazı meşk ediyor! Önünde bir semaver ve ince belli çay dolu bir bardak var. 15’inci yüzyılda çay olmasa da semaver Amasyalının çaya olan tutkusunu anlatıyor. Hazret’in yanı başındaki duvara asılan yayı, sadağı ve okları, hat ve ok sevdalılarına, kırdığı menzillerden haberler taşıyor.

Buradaki koridorda günümüz hattatlarının Şeyh Hamdullah Üstadı takliden yazmış oldukları onlarca levha el ele tutuşarak gizli bir zikri terennüm ediyor! Yine bu bölümde Yazma Eserler Kurumu’nun bastırmış olduğu, kitap sanatları mimarı Yüksel Yücel’in yayına hazırladığı Şeyh Hamdullah Mushaf-ı Şerif’i ile birlikte yazı, tezhip ve ebru malzemeleri sergileniyor.

Bilindiği üzere Şeyh Hamdullah okçuların da piri; Okçular Tekkesi’nin şeyhi. Açılışta Amasya okçuları Şeyh’in bu yönünü de gündeme getirmek amacıyla “Yâ Hakk” nidalarıyla gösteri amaçlı atış yaptılar.


HATTAT UĞUR DERMAN: MÜZENİN DÜNYADA EŞİ, BENZERİ YOK

Şeyh Hamdullah Müzesi’nin açılışında Uğur Derman Hoca başta olmak üzere pek çok sanatkârla hasbihâl etme imkânı bulduk. Hattat Uğur Derman, müzeyi çok beğendiğini, böylesi bir müzenin dünyada eşi ve benzerinin bulunmadığını belirtti. Malatya’da hat sanatına hizmet eden Hattat İslam Kaya,  kemankeş-hattat hattat Aytuğ Talha Yıldız, kâğıt ustası Mustafa Ertuğrul,  Adıyaman’dan hattat Ramazan Taştan, Vanlı Hattat Ahmet Hüsrev, Hattat Recep Minga, hattat-kalem ustası Kemalettin Aktaş, musiki üstadı Osman Akbaş, prestij kitap mimarı Yüksel Yücel, çini ustası Ayşe Özkan, ebrucu Büşra Sayi, hattat Ömer Özgül, tezhip ustası Şifa Toptaş açılışta görüştüğümüz ve önümüzdeki aylarda müstakil mülakatlar yapacağımız sanatkârlar. 0 vefâ gösteren Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği ile Eskişehir Vel Kalem Geleneksel Sanatlar Kültür Derneği’ni ve Kütahya Vav Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği’ni de yine önümüzdeki aylarda ziyaret edip sanat ve estetik güzelliklere dair hizmetlerini portalımıza taşıma niyetindeyiz.


“KALEME VE SATIR SATIR YAZDIKLARINA AND OLSUN”

Şeyh Hamdullah Yazı Tarihi ve Hüsn-i Hat Müzesi, Amasya’nın ‘mutlaka görülmesi gereken’ yerlerinden biri olmaya aday. Müzenin tarih kıt’ası da gayet makul bir keyfiyette çiniye işlenmiş. Amasya Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Öğretim Üyesi Metin Hakverdioğlu tarafından düşürülen tarih kıt’asını Mahmut Şahin Hoca celi sülüs kalemiyle yazmış. Kıt’ayı çini panosuna Berna Malatyalı, Yasemin Koçaker ve Meltem Başkol aktarmış.

Açılış tarihi olan 1 Eylülden bugüne kadar geçen birkaç gün içinde binlerce kişinin ziyaret ettiği güzide hat müzesine dair intibalarımızı, kendilerine önümüzdeki günlerde Amasya’nın fahri hemşehrilik beratı takdim edilecek olan Hattat Mahmut Şahin’in sözleriyle nihayete erdirelim: “Müze hakikaten el ve gönül birliğiyle inşa edildi. Katkıda bulunan, hat, ebru ve tezhip gönderen büyüklerimize, arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize tekraren teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de 10 yıldır Eskişehir, Bursa, Kütahya, Kocaeli ve İstanbul’da hizmetlerinde bulunduğum öğrencilerime… Kendilerinden müzeye yazı hediye etmelerini istirham ettim. Kısa sürede yazıları hazırlayarak gönderdiler. Amasya Belediyesi de hat sanatının üstatlarına hitaben mektup yazdı. Hasan Çelebi Hocamız, Talip Mert Ağabeyimiz, Ahmet Demir, Recep Minga, Kuddusi Doğan, Ahmet Hüsrev, İslam Kaya, Tuğba Yıldırım, Sevim Şirikçi ve Arif Vural arkadaşlarımız da birbirinden güzel levhaları gönderdiler. Böylece 200’e yakın eser ortaya çıktı.


MÜZE, YENİ BAĞIŞLARLA DAHA ZENGİN BİR HÂL ALACAK

Müze, yeni bağışlarla şüphesiz daha da zengin bir hâl alacak. Diğer şehirlerimizin mülki ve idari yöneticileri tarafından da örnek alınması ümidiyle desteklerinden dolayı Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar Kültür Derneği ile, Eskişehir Vel Kalem Geleneksel Sanatlar Kültür Derneği’ne ve Kütahya Vav Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği mensuplarına ve Başkan Yardımcısı Osman Akbaş Bey’e teşekkürlerimi arz ediyorum. “Kaleme ve satır satır yazdıklarına and olsun!”

 


İbrahim Ethem Gören

 

{name}
{content}
+
-
{name}
{content}
+
-

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

SİZİ ARAMAMIZI İSTER MİSİNİZ?

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.

İşleminiz gerçekleştiriliyor. Lütfen bekleyiniz...

BİZ SİZİ ARAYALIM

  • ADINIZ
  • SOYADINIZ
  • TELEFON NUMARANIZ
  • E-POSTA ADRESİNİZ
  • AÇIKLAMA
  • Kişisel Verilerle İlgili Aydınlatma Metni ’ni okudum, başvuru kapsamında kişisel verilerimin işlenmesine onayım vardır.