ADIYAMAN CAMİLERİ HÜSN-İ HAT TEZYİNAT ATÖLYESİNDEN ÖRNEK HİZMET
Adıyaman Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Kadim Sanatlar Topluluğu tarafından 16-17 Ekim 2017 tarihlerinde “Adıyaman Camileri Hüsn-i Hat Tezyinat Atölyesi” projesi gerçekleştirildi.
İstanbul, Bursa, Kütahya ve Eskişehir’de ikamet etmekte olan hattatlar Mahmut Şahin, Demirali Kurtulmuş, Mustafa Ertuğrul, Emrah Yılmaz, Ömer Kısa Serap Tepedelen, Feride Altun, Hidayet Şen, Eyüp Can Sarı, Hüseyin Fidan, Kadriye Özkul, İsmail Tülüce, Merve Kara, Beytinaz Kükrek, Taliha Sonsaat, Semra Güler, Ahmet Türk ve Kadir Erdoğan Adıyaman camilerinde eksik olan hüsn-i hat fisebilillah yazılarını hazırlayarak bu alanda örnek bir çalışmaya imza attı.
Adıyaman Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Kadim Sanatlar Topluluğu akademik danışmanlarından ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ebubekir İnan, “Adıyaman Camileri Hüsn-i Hat Tezyinat Atölyesi” projesi ile ilgili olarak sanat danışmanımız İbrahim Ethem Gören’e Adıyaman’da bulunan camilere yaptıkları yazı hizmetine ilişkin bilgiler verdi.
“Bu proje 2016 Nisan ayında Adıyaman Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ‘Aşk-Nebi Karma İslâm Sanatları’ sergisi ile başladı. Sergi sebebiyle üniversitemizde bulunan hattat hocalarımızla şehrimizdeki tarihi camileri gezdik. Hattat hocalarımızın incelemeleri sonucunda camilerimizde mihrap yazılarının, Lafzatullah (Allah cc) ve İsm-i Nebi (Muhammed sav) levhalarının ve Cihar-i Yâr-i Güzin takımlarının (Peygamber Efendimizin ve O’nun en yakın dostları olan Hazret-i Ebû Bekir (ra), Hazret-i Ömer (ra) , Hazret-i Osman (ra), Hazret-i Ali (kv), Hazret-i Hasan (ra) ve Hazret-i Hüseyin’in (ra) isimleri) olmadığını tespit ettiler. Gerekli girişimlerde bulunulması halinde bu yazıları camilerimize ücretsiz olarak yazabileceklerini belirttiler. Bunun üzerine rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü hocamızın girişimleri ile üniversitemizin bu çalışmaları yürütebilmesi için Adıyaman İl Müftülüğünden gerekli izinler alındı.
Alınan izinlerin ardından Adıyaman merkezde bulunan camilerde yaptığımız incelemeler sonunda tespit ettiğimiz Ulu Cami, Kab Cami, Musalla Cami, Yenipınar Cami, Çarşı Cami, İmamağa Cami, Sıratut Cami, Şeyh Muhittin Arabi Cami, Hoca Ömer Cami ve Hacı Süleyman camilerinin yazıları hazırlanmaya başladı.
ANADOLU’DAKİ GELENEKSEL SANATLAR CAMİASINDAN ADIYAMAN CAMİLERİNE FİSEBİLİLLAH HİZMET
Projenin bu kısmında Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği Başkanı kemankeş hattat Mahmut Şahin’in öncülüğünde Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği, Eskişehir Vel-Kalem Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği ile Kütahya Vav-Der Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği bünyesinde Bursa, Eskişehir ve Kütahya’da öz sanatlarımıza bir nevi can suyu taşıyan; geleneksel sanatlarımıza yeni eserler ve isimler kazandıran derneklerde faaliyet gösteren hat sanatkârları 81 adet levhayı kaleme aldı. Hazırlanan yazıların hat öğrencilerinin de katılımıyla kesim, germe ve murakkaa işlemleri el ve gönül birlikteliğiyle yapıldı.
Tüm bu işlemler hattatlar Mahmut Şahin, Demir Ali Kurtulmuş, Ramazan Taştan, Mustafa Ertuğrul ve Emrah Yılmaz tarafından Adıyaman Üniversitesi Minyaman Sanat atölyelerinde gerçekleştirildi.
Adıyaman Üniversitesi öğrencileri ve geleneksel sanatlarımıza ilgi duyan akademisyenler hüsn-i hattın geleneksel usullerle murakaa gerilmesini yazının kâğıdına, kartonuna, murakkaına dokunarak birinci elden tecrübe etme imkânına sahip oldu.
Daha sonra asılmaya hazır duruma getirilen eserler Adıyaman Üniversitesi Minyaman Sanat Atölyelerinde sergilenerek şehir merkezindeki 11 camimize tezyin amacıyla asıldı.
Çok yönlü bir proje olmasının yanında şehrimizin maneviyat merkezleri olan camilerimizin İslâm estetiğinin zirvesi olan sanatlı yazılarla tezyin ediliyor olması bizler için büyük bir mutluluk. Tamamıyla el emeği ile yürütülen bu projenin gerçekleşmesinde kâğıdından kamış kalemine, is mürekkebinden yazısına, murakkağından çerçevesine kadar birçok detayda onlarca hocamızın katkısı var. Bu vesile ile başta rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Ali Öztürkçü, Hattat Mahmut Şahin ve Hattat Demir Ali Kurtulmuş olmak üzere Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği, Eskişehir Vel-Kalem Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği ile Kütahya Vav-Der Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği bünyesinde eskilerin ‘Cismani âletlerle icra edilen ruhani mühendislik’ dedikleri hat sanatına gönül veren tüm sanatkârlarımıza şehrimiz adına teşekkür ediyorum.”
Adıyaman Camileri Hüsn-i Hat Tezyin Atölyesi projesi kapsamında 16 Ekim pazartesi günü Adıyaman Üniversitesi’nin Vehbi Koç Konferans Salonunda Hattat Mahmut Şahin tarafından “Medeniyetimizde Cami Yazıları”; Hattat Demir Ali Kurtulmuş tarafından “Nasıl Yapılır? İs Mürekkebi”; Hattat Mustafa Ertuğrul ve Hattat Emrah Yılmaz tarafından da “Hüsn-i Hat Malzemeleri ve Kâğıt Yapımı” konularında konferanslar verildi.
ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ RÖKTÖRÜ MUSTAFA GÖNÜLLÜ: YAZILAR BİZİM İÇİN MUTLULUK KAYNAĞI
Adıyaman Camileri Hüsn-i Hat Tezyinat Atölyesi’nin titiz çalışmalarını yakından takip eden Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü ‘rakım mesleği’ olarak da bilinen hat sanatının önemine "Şehrimizin maneviyat merkezleri olan camilerimizin İslam estetiğinin zirvesi olan sanatlı yazılarla tezyin ediliyor olması bizler için büyük bir mutluluktur” ifadesiyle değindi.
HATTAT MAHMUT ŞAHİN: İLMİN ZEKÂTI YÜZDE YÜZDÜR.
17 Ekim 2017 Salı günü Adıyaman’daki camiler hat yazılarıyla buluştu. Hattatlar yazıları camilere kemal-i edep ve hürmetle asarak tarihi bir sorumluluğu yerine getirmiş oldu.
Adıyaman Camileri Hüsn-i Hat Tezyinat Atölyesi’ndeki çalışmaların Türkiye genelindeki sanatkârlara ve geleneksel sanatlara ilişkin faaliyetlerde bulunan kurum ve kuruluşlara örneklik teşkil etmesi temennisiyle konuyla ilgili haber mülakatımızı Bursa Bab-ı Nun Geleneksel Sanatlar ve Kültür Derneği Başkanı kemankeş hattat Mahmut Şahin’in cümleleriyle nihayete erdirelim. “Türkiye’nin her neresinde olursa olsun cami, mescit ve tekke yazılarını; kıble ayet-i kerimelerini, cihar yâr-ı güzin levhalarını bilabedel yazmaya hazırız. Bu bizim için önemli bir sorumluluktur. Böylelikle ilmimizin zekâtını vermiş oluyoruz. Malın zekâtı kırkta bir iken ilmin zekâtı yüzde yüzdür.”
İbrahim Ethem Gören