İş adamı Oral Avcı ülkemizin koleksiyonerlerinden birisidir. Oral Avcı bir taraftan hüsn-i hat, ebru, tezhip koleksiyonu yaparken, diğer taraftan da “Osmanlı Irak’ı Posta Tarihi”ne ışık tutacak keyfiyeti hâiz posta tarihi koleksiyonunun emanetçisi…
Oral Avcı “marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir” anlayışıyla koleksiyon yapmaya başlamış. Aldığı eserlere bir yandan, tabir yerindeyse gözü gibi bakarken, diğer yandan da evinde, işyerinde sergilemeye başlamış. Yakın zaman önce de gördüğü lüzum üzerine koleksiyonlarını önce kâğıdın hoş kokulu sahifelerine, ardından da sanal âleme aktarmış. Yaptığı iş her anlamda takdire şâyân bir sanat hizmeti…
Bir önceki paragrafa anonim bir söz ile başlamıştık. Şimdi ise kelâmı bir cümleliğine de olsa önceki asrın en mühim koleksiyon adamlarından İbnülemin Mahmud Kemal İnal’a bırakalım: “Fazilet-mendân-ı eslafa layık oldukları derecede hürmet etmeyenler, nefislerini hürmete layık görmeyenlerdir.” Oral Avcı’nın koleksiyon merakının öznesinde üstadın terkip ve asliyet şuuruyla taçlanmış mezkûr ve meşhur âvâzı var.
Koleksiyonunu kitaba dönüştüren ender kişilerin arasına dâhil olan Oral Avcı ile koleksiyonculuğu, geçtiğimiz ay Kerkük Vakfı tarafından yayınlanan “İngiliz İşgali Döneminde Osmanlı Irak’ının Posta Tarihi 1914-1923” kitabı ve 19-26 Şubat tarihlerinde Londra’da düzenlenen dünyanın en büyük pul ve filateli fuarı üzerine bir e-mülakat gerçekleştirdik.
İbrahim Ethem Gören: Oral Bey öncelikle kitabınız için tebrik ediyorum. Kelâma, İbnülemin Üstad’a rahmeti vesile kılarak bugünkü günde insanlarımız/cemiyetimiz “Fazilet-mendân-ı eslafa” layık oldukları derecede hürmet ediyor mu?” sualiyle başlayalım dilerseniz…
Oral Avcı: Teşekkür ederim. Bu veciz söze karşılık ben de mülakatımızın konusu ile ilgili şu tarifi yaparak söze başlamak istiyorum.
Lütfen, buyurunuz Oral Bey…
Posta pulu tek başına bir koleksiyon parçası iken, bir zarf üzerinde kullanıldığında artık tarihin bir parçası haline gelir.
Eyvallah… Koleksiyon merakınız nasıl başladı?
Çocukluğumun büyük bir kısmı Irak–Kerkük’te geçti. O dönemde tarih ve ülkelerin coğrafyalarının merakı beni az da olsa pul toplamaya yöneltti. Özellikle Irak yazlarının uzun okul tatilleri sırasında şehirde sahibi Ermeni olan bir Pul dükkânını uğrak hale getirmiştim.
Pulların üzerinde gördüklerim bana ülkelerin coğrafyası, tarihi ve geçirdikleri çok önemli olayların canlı sahnesi gibi geliyordu, hepsi çok caziplerdi.
Küçüklüğünüzden bugüne Irak’tan Türkiye’ye, Kerkük’ten İstanbul’a neler topladınız?
Dünyanın neredeyse 70 ülkesinin tarihlerine ait pulların yanı sıra, 1958 yılına kadar olan Kraliyet ve sonrası, 1977 yılına kadar olan Cumhuriyet dönemi Irak, 1900 sonrası Osmanlı ve Türkiye’nin çeşitli dönemlerine ait pullar ve bunlara ait posta materyalleri…
Koleksiyonlarınızı genel anlamda tanıtır mısınız?
Benim iki koleksiyonum var; Biri, 1960’lı yıllardan başlayan pul ve postadan geçmiş zarf koleksiyonu, diğeri ise, ağırlıklı olarak Kerküklü genç hattatlara ait hüsn-i hat, ebru ve tezhip koleksiyonu.
Pul koleksiyonlarınız için büyükçe bir paragraf açalım… Pul koleksiyonunuzu tanıtır mısınız?
Bir pul koleksiyonerinin çoğunlukla birden fazla temalı koleksiyonu vardır. Benim 50 yıldır zaman ayırdığım pul koleksiyonumun içindeki en önemli temalardan biri, büyüdüğüm coğrafya ve yakînen yaşadığım tarihi de içerdiği için, I. Dünya Savaşı’nda İngiliz işgaline maruz kalan Irak ve daha sonrası gelişen siyasi vakaları yansıtan pullar ve postadan geçmiş zarflar içeren temadır.
Bu koleksiyon parçasını üç yıllık bir sürede, yukarda bahsi geçen kitapta tafsilatlı olarak anlatmaya çalıştık.
Geçtiğimiz ay pul, koleksiyonculuğunuzu “İngiliz İşgali Döneminde Osmanlı Irak’ının Posta Tarihi 1914-1923” serlevhalı kitabınızla taçlandırdınız… Kitaba dair büyükçe bir paragraf açalım dilersiniz…
Günümüzdeki Arap devletlerinin neredeyse tamamını kapsayan bir coğrafyada Osmanlı-İngiliz rekabetini posta tarihi üzerinden okumaya çalışan bu kitap, Irak’ın 1914-1923 tarih dilimini gün ışığına çıkarma amacı ile yazılmıştır.
Osmanlı-İngiliz rekabetini, en ateşli hâlinin yaşandığı bu coğrafyada posta teşkilatı, posta hizmetleri ve belgeler gibi veriler üzerinden okumaya çalışmak, kuşkusuz arşiv belgelerini, raporları, resmî kayıtları merkeze alan çalışmaların yaptığından farklı olarak bir mikro tarihçilik denemesi anlamına geliyor.
Bahse konu olan kitap, literatüre yaptığı katkının yanı sıra bu belgeleri anlamlandırması, tarihî bağlamına konumlandırması ve yüzeysel bir bakışla fark edilemeyecek detayları izah etmesi itibariyle, onu “yığın” olmaktan çıkarmakta hem imparatorluklar tarihinin hem de postacılık tarihinin kullanışlı birer nesnesi hâline getirmektedir.
Kitabınızın bölümlerinden bahseder misiniz?
Tabii ki… Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümü Irak tarihi ve Irak’ın İslam tarihi bakımından önemini ele alarak başlıyor. Ardından, bölgenin Osmanlı hâkimiyetine geçişi, Osmanlı modernleşme ve merkezileşme siyasetinin bölgeye etkileri ve Irak’ın Osmanlı için taşıdığı öneme ilişkin değerlendirmeler yer alıyor. İlk bölümde İngiltere’nin bölgedeki ticari yatırımları ve diplomatik faaliyetleri, özellikle de petrol arama faaliyetleri bağlamında harcadıkları çaba ele alınıyor. Bölümün sonunda, I. Dünya Savaşı ile Osmanlı-İngiliz rekabetini doruğa çıkaran ve Irak'ın işgali ve bağımsızlığına yol açan tarihî süreç işleniyor.
Irak vilayetindeki posta tarihine odaklanan ikinci bölümde Osmanlı posta teşkilatının 1840 yılı itibarı ile kuruluşu, bölgede etkin hâle gelmesi, posta hizmetlerinin zaman içerisinde geçirdiği dönüşüm, Irak bağlamında Osmanlı’nın en büyük rakibi İngiltere’nin Hindistan Posta Teşkilatı’nın bir uzantısı olarak bölgede sürdürdüğü posta faaliyetleri ortaya konmaktadır. Bu bölüm, aynı zamanda Osmanlı ve İngiliz Hindistan’ı posta pullarını sergilerken, Osmanlı-İngiliz rekabetinin postacılık bağlamında bölgede nasıl seyrettiğini anlatması açısından ayrıca bir önem taşıyor.
Benim pul koleksiyonumdan görsellerle zenginleştirilen ve derinleştirilen kitabın, üçüncü ve son bölümünde ise, özel olarak 1914-1923 tarihleri arasına, Irak’ın İngiliz işgaline odaklanılmakta ve baştan beri işlenen rekabet konusunun simgesel tezahürleri olarak posta nesneleri üzerinden sergilenmektedir.
Söz konusu bölüm, İngilizlerin işgal sırasında ve sonrasında 1917 yılı itibarı ile Osmanlı pulları üzerinde yaptıkları değişiklikleri ayrıntılı olarak sunmaktadır. Tedavüle sokulan bu pullar ve ortaya çıkan mektuplar, sırasıyla Basra, Bağdat ve Musul'un işgali sırasında uluslararası bir mücadelenin ve izlenen farklı stratejilerin izlerini göstermektedir.
Bir ülkenin kuruluş sürecini posta tarihi üzerinden okumak ne kadar mümkün?
Emperyal gücünü tesis etmek için ulaşım ve haberleşme alanında girişimlerini arttıran İngiltere’nin bölgenin işgali ile başlayan ve Irak Devleti'nin kuruluşuna dek giden süreç boyunca posta tarihi üzerinden okumak mümkündür.
I. Dünya Savaşı dönemi ve akabinde kullanılan posta belgelerine bakıldığında Basra, Bağdat, Musul ve Kerkük’te İngilizler değişik stratejiler izleyerek Irak’ın devletleşmesini meşrulaştırmak için yaptıkları hamleleri pullar üzerinden görmek açıkça mümkün.
Osmanlı Irak’ının ilk işgal edildiği Bağdat’a İngilizler mülakatımızın fotoğraf galerisinde yer almakta olan görsellerde görüleceği gibi- pulların üzerine “İngiliz İşgalinde Bağdat” sürşarj yazıları ile Osmanlı pullarını hizmete sokarak işgallerini Bağdat Vilayetinde meşru kılmaya çalıştılar. Daha sonra benzer uygulamayı –fotoğraf galerimizde- uluslararası hukuka aykırı olarak İngilizlerin işgal ettiği Musul Vilayetinde de görmek mümkün…
İngilizler bu uygulamayı bir adım ileriye götürerek, işgal ettikleri Basra, Bağdat ve Musul Osmanlı vilayetlerini bir bütün göstermek amacı ile Osmanlı Pulları üzerinde “İngiliz İşgalinde Irak” sürşarj yaparak, Irak genelinde posta hizmetlerinde kullanmaya başladılar.
Görüleceği gibi, daha kâğıt üzerinde kuruluşu tamamlanmamış olan Irak ülkesinin, pullar üzerinde ismi telaffuz edilmeye başlanmıştır.
Irak’ın kuruluş sürecini pullar, mektup zarfları ve haberleşme pusulaları üzerinden nasıl yorumluyorsunuz?
Zekice!
Kitabınızda filatelistleri neler bekliyor?
Her bir pulun iki hikâyesi var; biri teması, diğeri nasıl kullanıldığıdır. Bizim kitap Posta Tarihini anlatmakla beraber, Irak devletinin sinsice kuruluşunu da anlatmaktadır.
19-26 Şubat tarihlerinde Londra’da düzenlenen dünyanın en büyük pul ve filateli fuarına katıldınız. Fuar izlenimlerinizi almak isteriz.
Londra’da 10 yılda bir yapılan “London 2022” sergisine Türkiye Filateli Federasyonu’nu temsilen birçok üye katıldı. Sergi Covid-19 pandemisi ve Brexit ekonomik krizinin etkisi altında 2 yıl gecikmeli olarak ziyaretçilere kapısını açtı.
Türkiye Filateli Federasyonu tarafından 5 koleksiyon için yapılan başvuruların üçü kabul edilirken, iki yayınımız da sergide yer aldı. “London 2022” fuar ve sergisinde bu sene toplam 588 Koleksiyon ve 336 literatür sergilendi. Bahse konu koleksiyonların değerlendirilmesi 26 jüri heyeti tarafından yapılırken, “Avrupa Posta Tarihi” temalı koleksiyonların Jüri başkanlığını da dünyaca tanınan posta tarihçisi Turhan Turgut Bey yapmıştır.
Fuara ülkemizden kimler, hangi kitaplarla/koleksiyonlarla katıldı?
Fuara Türkiye Filateli Federasyonu adına Atadan Tunacı "Osmanlı Demiryolları Posta Tarihi", Kayhan Akduman "Türkiye Meclisi Büyük Millet Hükümeti 1920-1923 (Ankara Hükümeti)", Ali Özbek "Osmanlı İmparatorluğu 1865-1882 Doluz baskısı pulları" koleksiyonları, Gökhun Yılmaz "Osmanlı Dönemi Kartpostal Editörleri 1895 - 1923" ve Mehmet Akan - Timur Kuran, Türkiye'de Postanın Mikrotarihi 1920-2015, Cilt I" kitapları ile katıldılar.
Atadan Tunacı Bey’in koleksiyonu 100 üzerinden 95, Kayhan Akduman Bey’in koleksiyonu 100 üzerinden 95 alırken, Ali Özbek Bey’in koleksiyonu 100 üzerinden 96 puanla iki altın ve bir büyük altın madalya kazanırken, Gökhun Yılmaz Bey ve Mehmet Akan-Timur Kuran Beylerin kitapları ise 88’er puan aldılar.
Fuarda kitabınızı tanıtma imkânınız oldu. Muhataplarınızın kitabınıza yönelik ilgilisini de konuşalım…
Fuara katılmış olan ve ihtisas alanları özellikle Osmanlı ve Irak Posta Tarihi olan kişilere kitabı takdim etme şansımız oldu ve aldığımız geri bildirimler, kitabın Irak işgal döneminin daha önce mercek altına alınmamış ve eksik kalmış bir konu olması nedeniyle oldukça olumludur.
Bu alakayı nasıl telif ediyorsunuz?
Kitabın konu ettiği temanın, daha önce işlenmemiş bir posta tarihini ele aldığından tarihteki önemli bir boşluğu doldurmuş olduğunu gördük. Bu bağlamda, içinde bulunduğumuz yılın 18 Mayıs tarihinde İsviçre’nin Lugano şehrinde, Avrupa’nın en büyük filateli fuarı olacak olan “Helvetia 2022 Fuarı”na Literatür sınıfında kitabımızla yarışmaya katılım başvurumuz kabul edildi ve kitaplarımızı gönderdik.
Koleksiyonunuzun kitaba dönüşmesi halet-i ruhiyenizde ne türden aksülameller oluşturdu?
Kerkük’e ait olduğunu varsaydığım borcumu ödemiş ve doğduğum topraklara karşı beslediğim sevgiyi yansıttığını düşünüyorum.
Pul koleksiyonu alanında bundan sonraki hedefleriniz…
Sürekli büyüyen pul koleksiyonum için, hedeflediğim önemli tema ise, “1850-1914 Osmanlı Levant Posta Tarihi”dir. Osmanlı Levantı, bölge olarak günümüzde en az 35 şehri kapsamakla birlikte, bölgede faaliyet gösteren 9 yabancı ülkenin posta hizmetleri tarihini içermektedir.
Bu temayı da kitaplaştırma niyetiniz var mı?
Bu temayı en az 3 ciltlik kapsamlı bir posta tarihi kitap serisi şeklinde yayınlamak için çalışmalara başladık.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
Dünya Posta Tarihi içerisinde, İngiliz İmparatorluğu’ndan sonra en büyük teşkilatın, dönemin, Osmanlı Posta Teşkilatı’na ait olduğu âşikârdır. Günümüzün neredeyse 14 ülkenin posta tarihi temelleri, Osmanlıyla başlamaktadır. Bu nedenle Osmanlı Posta Hizmetlerinin çeşitli evreleri ve işlendiği yerler ile ilgili çalışmaların yapılması ülkemize kazandıracağı bilgi birikiminin yanı sıra, bu ülkelerle olan kadim ilişkilerimizi de pekiştireceğinden, buralarda çok çalışma yapılması gerektiği kanaatindeyim.
Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
Bizi okuyun ve de Pul toplamaya başlayın…
İlginiz için teşekkür ediyorum.
Ben de teşekkür ediyorum İbrahim Ethem Bey.
İbrahim Ethem Gören/21.03.2022-Yazı No: 290